Seyvan "Ülkemizi taşeronluk ayıbından kurtarmalıyız"

Seyvan "Ülkemizi taşeronluk ayıbından kurtarmalıyız"
Seyvan "Ülkemizi taşeronluk ayıbından kurtarmalıyız"
ALİ SEYVAN TEKSİF SENDİKASI GENEL sTeksif  Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Ali Seyvan, taşeronluk emek sömürüsünün en büyük aracı olduğunu belirterek, ülkede en büyük kanayan yara haline geldiğine dikkat çekti. Seyvan, ülkemizin başka bir ayıbının da geçici ve mevsimlik işçiler olduğunu kaydetti. Hükümetin ilgili bakanlığı tarafından taşeronlaşmayla ilgili bazı düzenlemeler yaptığı, bu düzenlemeler sorunu ortadan kaldırmaya yönelik olduğu takdirde destek vereceklerini ileri süren Seyvan, "Bir hak kayı olmadan bu sistem ortadan kaldırılmalıdır. Özellikle İş Kanununun 2. maddesinin değiştirilmesini asla kabul etmeyiz. Taşeron işçisinin hastalanma hakkı yok. Cenazesini kaldırma hakkı yok. İşyerinde yemek yeme hakkı yok. Servise binme hakkı yok. Tazminat hakkı yok. Böyle bir çalışma sistemi olamaz" diye konuştu. "KAMUDAKİ TÜM TAŞERON İŞÇİLERE KADRO VERİLMELİDİR" Taşeronlaşmanın Türkiye’nin gündeminden tamamen kalkmasını talep ettiklerini ileri süren Teksif  Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Seyvan, "Özellikle kamuda asıl işte çalışan tüm taşeron işçilere kadro verilmesini talep ediyoruz. Kalanların da en az 5 yıllık sözleşme yapılarak güvenceye kavuşmasını, sendikalı olması halinde de toplu iş sözleşme farklarının ödenmesini talep ediyoruz.  Taşeron işçilerinin geleceğe güvenle bakmalarını sağlamalıyız. Ülkemizi bu ayıptan kurtarmalıyız. TAŞERON İŞÇİLER DAVAYI KAZANDI Karayollarında çalışan 10 bin taşeron işçisinin Yol-İş Sendikasına üye olduğunu hatırlatan Seyvan, "Bu arkadaşlarımız asıl işi yapıyorlar. Yol-İş Sendikamız onlardan 7000 arkadaşımız adına dava açtı. 6500 arkadaşımız davayı kazandı. Geri kalanları kadro sözü verildiği için dava açmadı. Yargıtay, 2.5 sene önce bunların işe girdiği günden itibaren asıl işverene bağlı işçi olduklarını söyledi. Bu işçileri kadroya alın dedi. Almayacaksanız tazminatlarını ödeyin dedi. Bu tazminatlar eski parayla 2.5 katrilyon tutuyor. Karayolları işçileri para peşinde değil. Kadrolu adam gibi iş istiyorlar. Bizi kadroya alın, tazminattan vazgeçeriz diyorlar. ÖZELLEŞTİRME İŞSİZLİK DEMEKTİR. SENDİKASIZLIK DEMEKTİR Ülkemizin başka bir ayıbı da geçici ve mevsimlik işçiler olduğunu kaydeden Ali Seyvan, konuşmasına şöyle devam etti; "Şeker’de 4 bin, demiryollarında 2 bin 500,  enerjide 600, tarımda 500 işçi geçici ve mevsimlik olarak çalışıyor. Daha birçok kurumda binlerce işçi geçici ya da mevsimlik adı altında çalıştırılıyor. Bu ülkede 20-25 yıldır geçici kadrosunda çalışan işçiler var. Bunlar 3-4 ay çalışıyor, en fazla çalışan 5 küsur ay çalışabiliyor. Ödedikleri prim yetmediği için emekli olma şansları yok. Yılda 120 gün yani 4 ay çalışan bir geçici işçinin emekli olabilmesi için 60 yıl, yılda 90 gün yani 3 ay çalışan bir geçici işçinin emekli olabilmesi için 90 yıl gerekiyor. Geçici ve mevsimlik işçilere yapılan bir başka haksızlık daha var. Bu arkadaşlarımızdan işsizlik sigortası primi kesiliyor ama işsiz kaldıklarında işsizlik ödeneği alamıyorlar. Aramızda Yatağan’dan, Yeniköy’den, Kemerköy’den gelen arkadaşlarımız var. Termik santrallerimiz ve kömür işletmelerimizin özelleştirilmek isteniyor. Biz 20 yıldır ülkeyi yönetenlere anlatmaya çalışıyoruz. Ancak ne yazık ki engel olamadık. Kamu kurumları yok pahasına satıldı, birileri bundan rant elde etti. Bu kadar özelleştirme yapıldı da ne oldu? Dev gibi kuruluşlar ortadan kalktı, Seka yok oldu, Sümerbank yok oldu. Özelleştirme işsizlik demektir. Sendikasızlık demektir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.