OSB’de, Kod29’da işçi çıkarmalar artıyor, çalışanlar ve sendikalar bu duruma tepkili

OSB’de,  Kod29’da işçi çıkarmalar artıyor, çalışanlar ve sendikalar bu duruma tepkili
OSB’de, Kod29’da işçi çıkarmalar artıyor, çalışanlar ve sendikalar bu duruma tepkili

 

GAZİANTEP- YENİ ÇİZGİ; Gaziantep OSB’de Kod-29’da işten artmaların arttığına dikkat çeken sendikacılar ve çalışanlar huzursuz olduklarını biran önce yaşanan bu haksız ve hukuksuz işten çıkarmaların durdurulmasını, çıkarılan işçilerin işlerine iade edilmelerini istediler.

 

GAZİANTEP ORGANİZE’DE KOD 29 ZULMÜNE ARTIK YETER!

DİSK – Tekstil İşçileri Sendikası Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen OSB’de düzenlediği basın toplantısı ile yaşanan işçi kıyımlarına dikkat çekti. En son işten çıkarmaların yaşandığı Yasin Kaplan’a ait olduğu belirtilen Festival Halı firması önünde düzenlenen basın açıklamasına DİSK Bölge Temsilcisi Ali Güdücü, Türk-İş İl Temsilcisi Mehmet Akif Sarıca, Eğitim Sen Şube Başkanı Ömer Parlakçı ile bazı demokratik kitle örgütü temsilcileri ile çıkarılan işçiler ve OSB’da bazı fabrikalarda çalışan işçiler katıldı.

 

  1. Organizede bulunan, Festival Halı fabrikasında Kod 29’la tazminatsız işten atılan işçiler. Yine, yasal ve demokratik haklarını kullandıkları için, zam istedikleri için, arkadaşlarının haksız yere tazminatsız işten atıldıklarına dikkat çeken DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi, Mehmet Türkmen açıklamasına şöyle devam etti;

 

“Patronların suç cenneti olan Başpınar OSB’de hemen her gün bir fabrikada bu tablo yaşanıyor. Pazar mesaisine, 12 ve 16 saatlik fazla mesailere kalmak istemeyen, düşük ücrete karşı çıkan, keyfi cezalara ve tutulan tutanaklara boyun eğmeyen, işyerinde her hangi bir haksızlığa, baskıya, hakarete, insanlık dışı çalışma koşullarına itiraz eden, hak arayan her işçi; Kod29’la, yani iş kanununun 25/2 maddesinde yer alan ‘iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranış’ gerekçesiyle işten atılma ya da ücretsiz izne gönderilerek açlığa mahkum edilme tehdidi ile karşı karşıya.

Yani, işçilerin yasal haklarını gasp etmek, onları fazla mesaiye ve tatil günlerinde bile çalışmaya zorlamak, düşük ücretle kölelik koşullarında çalıştırmak ahlak kurallarına aykırı değil, ama bunlara itiraz etmek ahlak kurallarına aykırı. Salgın koşullarında işçilerin hayatını ve sağlığını hiçe saymak, COVID vakalarına rağmen ve sokağa çıkma yasaklarında bile işçileri çalışmaya zorlamak, binlerce insanın öldüğü, insanların can derdine düştüğü pandemi gibi bir felaketi bile fırsata çevirerek işçiler üzerindeki baskı ve sömürüyü arttırmak, haklarını gasp etmek patronlar için gayet ahlaklı ve erdemli, ama işçilerin daha insanca çalışma koşulları ve insanca bir yaşam için örgütlenmesi, sendikalaşma hakkını kullanıp mücadele etmesi ahlaksızlık gerekçesi” ifadelerini kullandı.

 

Pandeminin başlarında, iş yasasına eklenen geçici bir maddeyle işten atmanın sözde yasaklandığını anca 25/2 madde, yani Kod 29 olarak bilinen “iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranış” gerekçesiyle işten atılmanın kapsam dışı bırakıldığını hatırlatan Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

Güya, pandemi döneminde işçiler işsiz kalmasın diye getirilen işte atma yasağı, patronlar için işçileri tazminatsız işten atma özgürlüğüne dönüştü. İlk başlarda, yani düzenlemenin içeriği ve uygulamadaki sonuçları henüz görülmeden önce, gerçekten işten atmanın yasaklandığını düşünen işçiler bu düzenlemeyi olumlu karşıladılar. Ama sözde işten atma yasağı olan bu düzenlemenin aslında işten atmayı değil, işçilerin tazminatlarını alarak ve işsizlik ödeneğinden yararlanarak işten atılmasını yasakladığını gördüler. Antep Başpınar OSB için şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, işten atma yasağı yokken bu kadar çok işçi atılmıyordu. Üstelik, yasaktan önce işten atılan işçilerin çoğu en azından tazminatlarını alabiliyor ve işsizlik ödeneğinden yararlanabiliyorlardı. Ama şimdi yıllardır çalıştıkları işyerlerinden hem tazminatsız atılıyorlar, hem işsizlik ödeneği bile alamadan açlığa mahkum ediliyorlar, hem de üstüne bir de yüz kızartıcı bir suç işlemişçesine ahlaksızlıkla suçlanarak, iftiraya uğrayarak ve bu sicillerine işlemiş olarak sokağa atılıyorlar.

 

 

“BAŞARI HİKAYELERİNİN ARDINDA VAHŞİ SÖMÜRÜ KOŞULLARI VAR”

Pandemiyi fırsata çeviren Antepli patronların ihracat rekorlarının ve çok övülen başarı hikayelerinin ardında bu vahşi sömürü koşulları ve haksızlıkların olduğuna dikkat çeken Türkmen, açıklamanın devamında “Yasin Kaplan Halı Fabrikasında çalışan ve Cuma günü işten atılan 16 işçi arkadaşımızın suçu, daha önce iki işçi arkadaşlarının haksız yere tazminatsız işten atılmasına tepki göstermek, açıklanan düşük zam oranına itiraz edip, insanca yaşamaya yetecek bir zam talep etmek ve bunlar için fabrika yönetimiyle toplantı yaparak taleplerini ve şikayetlerini dile getirmek. Zammın açıklandığı gün fabrika yöneticileriyle bütün işçilerin katıldığı toplantılar yapılıyor ve bu yüzden o gün fabrikada üretim düşüyor. Ama fabrika yönetimi ve işveren işçileri üretimi yavaşlatmakla suçluyor ve yasa dışı bir şekilde üç gün boyunca fabrika içinde bir mahkeme kuruluyor. Adeta sıkıyönetim mahkemeleri gibi, işçiler tek tek çağrılarak, müdür ve şeflerden oluşan en az 8-10 kişilik fabrika yönetimi tarafından saatler boyunca sorguya çekildiler. Bu suçtur” ifadelerini kullandı. www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.