Mersin Eğitim Sen Şube Başkanı Sümbül; Açlıkla terbiye etme politikaları karşılık bulmayacaktır

Mersin Eğitim Sen Şube Başkanı Sümbül; Açlıkla terbiye etme politikaları karşılık bulmayacaktır
Mersin Eğitim Sen Şube Başkanı Sümbül; Açlıkla terbiye etme politikaları karşılık bulmayacaktır

 

MERSİN- BEKİR ŞAHİNİ; KESK Mersin Şubeler Platformu Adına Eğitim Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül “Haksız, hukuksuz yere ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. Bunlar gerçekleşinceye, ihraç kamu emekçilerinin mağduriyetleri giderilinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

 

“OHAL Komisyonu Lağvedilsin! İhraç Edilenler İade Edilsin!

KESK Mersin Şubeler Platformu tarafından Mersin’de düzenlenen basın açıklamasına sendika bileşenlerinin yanı sıra Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, demokratik kitle örgütleri ve bazı siyasi partilerin temsilcileri de katıldı. TİP Genel Başkanı Baş, AKP'nin paralel evren iktidarı haline geldiğini belirterek, “Ülkenin her köşesinde, kaynağı iktidar olan acılar yaşanıyor. Bu durumun taşınamaz bir trajediye dönüştü. Cumhuriyet tarihinin en karanlık günlerinden geçiyoruz” diye ifade etti.

 

Toplantıda ortak basın açıklamasını Eğitim Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül yaptı. Sümbül açıklamasında şunlara dikkat çekti;www.yenicizgihaber.com

 

 “Aradan on yıllar geçmesine rağmen demokratik bir yapıya kavuşturulamayan Cumhuriyet’in kuruluşunun 98. Yılında 19 yıllık AKP iktidarında Meclisin işlevsizleştiği, yargının adalet değil adaletsizlik dağıttığı, yürütmenin tek adamda toplandığı rejim krizinin iyice derinleştiği bir süreçten geçmekteyiz.

 

Tek adam rejiminin kurumsallaşmasında en önemli dönemecin 15 Temmuz darbe girişimin fırsata çevrilmesi olduğu aşikârdır. Darbe girişiminin iktidarın siyasal ajandasını tamamlar nitelikte olması dikkate değerdir ve bu yüzden darbenin karanlıkta kalan yüzü halen tartışılmaya devam etmektedir.

 

 

OHAL Uygulamalarını Devam Ettiren Geçici 35. Madde Kaldırılsın” 

           

OHAL döneminde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük kamu görevlisi tasfiyesi yaşanmıştır. 12 Eylül döneminde 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu kapsamında yaklaşık beş bin kişi kamu görevinden çıkarılırken 20 Temmuz sivil darbesi sonrası 32 KHK ile 134207 kamu emekçisi ihraç edilmiştir. Bunlardan  4.284’ü KESK üyesidir.

 

Komisyon ve idare mahkemeleri eliyle süreci uzatma bir şeyi değiştirmeyecektir; Biz kamu emekçileri dün olduğu gibi bugün de iktidar politikalarına biat etmeyecek, boyun eğmeyecektir. Açlıkla terbiye etme politikaları karşılık bulmayacaktır. Faşizan politikalarda daha fazla ısrar edilmemelidir. Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. OHAL Uygulamalarını Devam Ettiren Geçici 35. Madde Kaldırılsın 

           

Haksız hukuksuz yere ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir.  Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. Bunlar gerçekleşinceye, ihraç kamu emekçilerinin mağduriyetleri giderilinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.” www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.