“Kobane’ye Kız Kardeşlik Köprüsü” kampanyası başlatıldı
Yayınlanma:
Güncelleme:
“Kobane’ye Kız Kardeşlik Köprüsü” kampanyası başlatıldı
Antep’ten Kobane’ye Kızkardeşlik Köprüsü Platformu üyeleri, yaptıkları açıklamada, “Ortadoğu’yu kanlı bir mezhep savaşıyla yeniden şekillendirmeye çalışan emperyalist güçlerin ve bölgesel güç olma peşinde işbirlikçi ülkelerin hesaplarını bozan, halkların kendi kaderini belirleyebileceği bir seçeneği gündeme getiren Rojava Devrimi, artık Ortadoğu’da da her şeyin hesaplandığı biçimde gitmeyeceğinin bir göstergesi oldu” diye konuştu.
Tüm bölge halklarına kendi seçeneklerini yaratma umudu veren Rojava halklarının, belki de yakın tarihin en karanlık, barbar ve kanlı örgütlerinin devreye sokulduğu bu savaşta, yarattıkları umudu korumak adına gösterdikleri direnişin de her türden dayanışmayı hak eder konuma geldiği vurgulanan açıklamada, “Aylardır IŞİD çetelerinin saldırısına destansı bir direnişle karşılık veren Kobane de bu direnişin sembolü oldu. IŞİD gibi gerici, barbar bir güce karşı en başta kadınların örgütlenip, direnişin en ön saflarında yer alması da elbette tesadüf değildi.Dinci, mezhepçi, karanlık zihniyetlerin ilk hedefi her zamanki gibi kadınlardı.Geçtikleri her yerde başta kadınlara saldırıp, kadın bedenini bir savaş ganimeti sayıp, önlerine çıkacak her türden engele karşı da yine kadınları sürükledikleri felaketi tehdit olarak sunan cihatçı terör örgütlerinin karşısına savaşan kadınlar çıktı bu kez. Kobaneli kızkardeşlerimiz, IŞİD çeteleriyle savaşırken aslında yüzlerce yıllık bir erkek egemen zihniyetle de savaşıyorlar” vurgusu yapıldı..
“Suriye’de Irak’ta IŞİD gibi örgütlerle yüzünü gösteren gerici zihniyet, farklı yöntemlerle de olsa bulunduğumuz her alanda hepimizi tehdit etmeye devam ediyor” diyen kızkardeşler, “Kadın cinayetleri, taciz, tecavüz ve bunları koruyan yasalarla, hangi kıyafetlerle sokağa çıkacağımızın belirlenmesinden kaç çocuk yapacağımıza kadar iktidarın fetva konusu haline gelmesiyle, hangi tonda gülebileceğimizden hangi meslekleri yapabileceğimize kadar sınırları koyan fıtrat belirlemeleriyle uğradığımız saldırılar aynı amaçta buluşturuyor aslında hepimizi” diye konuştu. Açıklamada, “Karşımızda; *Kadınlığı savaş ganimeti olarak vahşi ideallerine kurban eden IŞİD zihniyetiyle, kadının doğurduğu 3 çocuğu devlete “hibe” etmesini isteyen zihniyetin kardeşliği,
*Kadınları köle pazarlarında satan IŞİD zihniyetiyle kız çocuklarının babalarının istediği yaşta baş göz edilebilmesinin önünü her türlü düzenlemeyle açan zihniyetin kardeşliği,
*Tecavüz ve cinskırımını inanç adına meşru kılan IŞİD zihniyetiyle adalet saraylarında kadın katliamlarını “töre, namus, erkeklik” gerekçesiyle aklayan zihniyetin kardeşliği,
*Tek başlarına sokağa çıkmalarını bile yasaklayarak kadınların tüm iradesini kara çarşafların altında karanlığa mahkum eden IŞİD zihniyetiyle “kadınla erkek fıtratları gereği eşit değildir” deyip kadının adını devletin tüm kurumlarından silen zihniyetin kardeşliği var çünkü.
Bu çok tanıdık kardeşliğin karşısında da Ortadoğu’nun orta yerinde kadınlar üzerine baskı kuran her türlü otoriter, dinci, gerici, antidemokratik yönetime karşı mücadele eden bir kızkardeşlik var…
“Neden savaşıyorsun?” sorusuna “Çünkü IŞİD kazanırsa en çok kadınlar kaybeder” diye yanıt veren bir kızkardeşlik…
Vahşette ve gericilikte sınır tanımayan kardeşliğin karşısına özgürlükte ve dirençte birleşen kadınların kızkardeşliği” denildi.
“Şimdi tüm bu gerici kuşatmaya karşı sınırları aşmanın zamanı. Sınırların ötesine ulaşan ellerimiz kenetlendikçe yıkacağız önyargı ve düşmanlıkla örülen duvarları.Antep’te birkaç ay evvel yaşadığımız olaylarda 5 insan yaşamını yitirdi. Hepimiz gördük ki vahşet ve gericiliğe direnen halklarla dayanışmaya bile tahammül edememişti iktidardaki zihniyet” denilen açıklama şu sözlerle noktalandı: “Çünkü halklar arasında bir çatışmayı tezgâhlayanların asıl hedefi, parti binalarına saldırıp yardım malzemelerini ateşe verenlerin öfkesinde görüldü. Ev ev kapı kapı toplanmış yardımların halklar arasında oluşturacağı bilinen köprüden korktular en çok. Bunun için evi eve, kapıyı kapıya, Barak’ı Vatan’a düşman etmeye çalıştılar.Şimdi biz Antepli kadınların da önünde tarihi bir görev durmakta.Ya vahşetin ve gericiliğin tarafında olup kendi geleceğimizin de her geçen gün karartıldığını seyreden olacağız ya da Kobane’de direnen kız kardeşlerimize uzanan köprüye bir tuğla da biz koyacağız.
Kobaneli kız kardeşlerimizle kurduğumuz köprü aynı zamanda bize dayatılan her türlü ayrımcılığa, baskıya, şiddete ve sömürüye karşı yürüttüğümüz mücadelenin en geniş birliktelikle örülen dayanağı olacaktır. Bunun için yurdun dört bir yanında kız kardeşlerimizin başlatmış olduğu “Kobane’ye Kız Kardeşlik Köprüsü” kampanyasını Antep’te de başlatıyor ve tüm kadınlara sesleniyoruz: “Haydi, Bu köprüye bir tuğla da sen koy!”
Sendika
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.