İSTİSMARA DUR DİYORUZ 

İSTİSMARA DUR DİYORUZ 
İSTİSMARA DUR DİYORUZ 
AYSEL ŞAHİN Türkiye’de hız artan çocuk istismarı, cinsel taciz, kadına yönelik şiddet ve kadın cinaetleri toplumda tedirginliklere yol açarken tepkileride beraberinde getiriyor. Ancak yetkili kurumların siyasilerin bu konuda halen etkin önlem almaması, yasalarda caydırıcı cezalara ilişkin düzenlemeler yapılmaması mğdur ailelerin daha çok öfkesine ve daha çok tepkisine yol açıyor. Bu durum toplumun diğer kesimlerinide oldukça huzursuz ederken yetkili makamlarda olanların derhal önlem alması ve çocukların ve kadınların korunmasına yönelik önlemler alması istendi. Gaziantep Kadın Platformu yaptığ ortak açıklama ile devletin bu alanda gerekli adımı biran önce atmasını isterken “Devlet, suçtan zarar görenlerin yanında olmalıdır” diye ifade ettiler. Gaziantep Kadın Platformu adına açıklama yapan, aynı zamanda Eğitim Sen Şubesi Kadın sekreteri Sara Alagöz, “Çocukların Sesine Ses Verelim, İstismarı Önleyelim!” sözü ile başladığı açıklamasında, “Sadece istismarcılara karşı değil; istismara neden olan koşullara, istismarı meşrulaştıranlara, istismarcıları koruyanlara karşı da mücadeleyi yükseltiyoruz. Bu gün tüm Türkiye’de KESK iş yerlerinde KOKART takarak İSİTİSMARA SES veriyor. Gaziantep’te ve ülkenin her yerinde İSTİSMARA DUR diyoruz. Çocuklarımızın geleceğini ensarların karanlığına bırakmayacağız” diye konuştu. Devletin görevi koruyucu ve önleyici hizmetleri kurumsallaştırmak olduğunu belirten Sara Alagöz, toplumsal dönüşümün temel sorumlusu olan iktidar, devletin çocukların istismara uğradığı şartları ortadan kaldırma ve koruyucu-önleyici hizmetleri kurumsallaştırma görevine uygun hareket etmesi başlıca talepleri olduğunu açıkladı. ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİNE UYULSUN Anayasa’nın 41/2 maddesi ve Türkiye’nin imzaladığı uluslararası çocuk hakları sözleşmeleri uyarınca, devletin öncelikli görevi, çocukların cinsel istismara maruz kaldığı şartları ortadan kaldırmak, koruyucu ve önleyici hizmetleri kurumsallaştırmak olduğunu hatırlatan Alagöz açıklamasına şöyle devam etti; CEMAAT VE TARİKAT, ÖZEL VAKIF YURTLARI KAPATILMALIDIR “Çocuğa yönelik cinsel istismar, bireysel bir sapkınlık ya da hastalık değildir; toplumdaki erkek egemen kavrayış ve uygulamaların sebep olduğu ve meşrulaştırdığı bir şiddet suçudur. Kadın ve çocuk düşmanı söylemler ve haklarına saldırılar sona ermelidir. Her yaşta ve her alanda toplumsal cinsiyet eğitimi yaygınlaştırılmalı, eğitim müfredatında zorunlu ders olarak yer almalıdır.Yasa gereği 18 yaşın altındaki her birey çocuktur. Tüm yasalar buna göre düzenlenmelidir. 16 yaşında hâkim izni ile 17 yaşında veli onayı ile evlenmeye izin veren medeni kanun düzenlemesi kaldırılmalıdır. Çocuklar için etkili, kolay ulaşılabilir, güvenilir ve hak temelli başvuru mekanizmaları oluşturulmalı, çocuklar güçlendirilmelidir. Bilimsel, laik ve kamusal eğitime aykırı uygulamalar son bulmalıdır. Eğitimi cemaat ve tarikatlara devreden protokoller iptal edilmelidir. Çocukların en temel hakkı olan barınma hizmeti kamusal hale getirilmeli ve çocukların toplu yaşadığı bu kurumlar uzman kişilerce denetlenmelidir. Cemaat ve tarikat, özel vakıf yurtları kapatılmalıdır. Çocuklara “ayıp-günah” tabuları altında kalmadan beden algısına dair eğitim yaş gruplarına uygun şekilde uzmanlarca verilmelidir. Toplumda da cinselliğin bir tabu olarak algılanmasının önüne geçilmelidir. Özellikle sağlık çalışanları ve eğitimciler başta olmak üzere kamuda çocuklarla çalışan tüm bireylere cinsel istismarı önleme ve tanıma sorumluluğu üzerine eğitimler verilmelidir.” DEVLET, SUÇTAN ZARAR GÖRENLERİN YANINDA OLMALIDIR! Devlet, varsa mevcut mağduriyetleri, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalarak sosyal devlet politikaları ile telafi etmesi gerektiğin söyleyen Sara Alagöz, “Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi’nin 14. maddesi gereği, devlet, mağdurların kısa ve uzun vadede fiziksel ve psiko-sosyal iyileşmelerine yardımcı olmak üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri almalıdır. Failleri cezasız bırakmak yerine etkin bir soruşturma, kovuşturma yapmalı ve suçtan zarar görenin yanında olmalıdır. Cinsel istismarın hiçbir gerekçe ile cezasız kalmaması sağlanmalı, etkili yargılama yapılmalıdır. İstismar suçunda, gerekli önlemleri almayanlar, istismarı gizleyenler, istismara zemin açanlar, istismarcıyı koruyanlar, çocuğu güçsüzleştirenler de faildir. Tüm faillerle ilgili yaptırımlar gerçekleştirilmeli, adalet sağlanmalıdır” diye ifade etti. YENİ ÇİZGİ  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.