Gaziantep'te 2 ayda 30 bin işçi işten çıkarıldı

Gaziantep'te 2 ayda 30 bin işçi işten çıkarıldı
Gaziantep'te 2 ayda 30 bin işçi işten çıkarıldı

GAZİANTEP-YENİ ÇİZGİ; DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, geçtiğimiz yılın Ağustos ve Eylül aylarında Gaziantep’te 30 binden fazla işçi işten çıkarıldığını açıkladı. Türkmen, sanayiciler ihracat ve kâr rekorları kırarken işçi ve emekçilerin ise ekonomik krizden dolayı yoksullukla yaşam savaşı verdiğini ifade etti. Gaziantep OSB’de, Anayasal bir hak olan sendikalı olma hakkını kullanan işçiler ya işten atılıyor ya da baskıya maruz kaldıklarını da ileri süren Türkmen, 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK)’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, Gaziantep’te hemen her gün yerel basında Gaziantepli sanayicilerin başarı hikayelerini sürekli okuduklarını, bölgenin en büyük sanayi kenti olan Gaziantep’te çok sayıda firmanın, Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yer aldığını belirterek, “200 ülkeye ihracat yapılan kentimizde, geçtiğimiz günlerde Ekim ayı ihracat rakamları açıklandı ve Gaziantepli sanayiciler adına yeni bir başarı hikayesi daha okuduk gazetelerde. Ekim ayı ihracat rakamlarına göre, Gaziantep tüm zamanların rekorunu kırdı. Ülkede ve kentimizde işçiler, emekçiler ve geniş halk yığınları ekonomik krizin pençesinde, işsizlik ve yoksullukla boğuşurken, patronlar büyümeye ve ihracat rekorları kırmaya devam ediyor. Tek başına bu durum bile ekonomik krizin faturasını asıl olarak kimlerin ödediğini gösteriyor. Gaziantepli sanayicilerin başarı hikayelerinin arkasında nasıl bir sömürü gerçeği var, biraz da ona bakalım. Bu ihracat rekorları, bu baş döndürücü büyüme ve kalkınma hikayeleri ne pahasına yaşanıyor? 150 bin civarında işçinin çalıştığı, yakın zamanda 5.’si de faaliyete geçen ve Türkiye’nin en büyük Organize Sanayi Bölgesi haline gelen Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi (GAOSB)’inde işçiler hangi koşullarda çalışıyor? Bütün bu üretimi, bu büyümeyi sağlayan emeğin ve alın terinin sahibi olan işçiler nasıl yaşıyor, nasıl geçiniyorlar, bir de buna bakmak lazım” dedi.

İŞTEN ÇIKARILANLARIN YERİNE ALINANLAR KURSİYER DEĞİL

Kriz döneminde işçilerin çalışma koşulları daha da ağırlaştığını ileri süren Türkmen, “Kriz gerekçesiyle binlerce işçiyi işten çıkaran fabrikalar, atılan işçilerin yerine İş-Kur’dan kursiyer adı altında işçi alıyorlar. Bu işçilerin sigorta pirimleri yatırılmazken, ücretleri ise işsizlik fonundan ödeniyor. İş-Kur’dan kursiyer adı altında fabrikalara gönderilen işçiler, mesleği yeni öğrenen işçiler değildir. Hükümet bu tür uygulamalarla, işsizlik fonundan patronlara aktarılan teşvikler ve kursiyer işçi uygulamasıyla, işçilerin cebinden aldığı paraları patronların cebine koyuyor. İş-Kur’un görevi, işçilerin dar günleri için biriken ve işsiz kaldığında alması gereken parasını patronlara aktarmak mıdır? Geçen yıl Ağustos ayında kriz patlak verdiğinde işçilerin en fazla işten atıldığı illerden birisi de Gaziantep oldu. Geçtiğimiz yılın Ağustos ve Eylül aylarında Gaziantep’te 30 binden fazla işçi işten atıldı. Ekonomik krizle birlikte enflasyon da arttı. Çarşı ve pazarda gerçek enflasyon yüzde 50’dir. Son bir yılda Elektrik, doğalgaz ve gıda ürünlerinin yüzde 50’ler düzeyinde arttığı bir ülkede enflasyonun yüzde 8-9 çıkmasının işçi ve emekçiler için hiç de inandırıcı olmadığı bilinmelidir. İşçiler hiç hafta tatili yapmadan, Pazar günleri de çalışmalarına ve ek mesaiye kalmalarına rağmen aldıkları ücretlerle geçinemiyorlar.” diye konuştu..

SENDİKA HAKKINI KULLANAN İŞÇİLER İŞTEN ATILIYOR

Anayasal bir hak olan sendikalı olma hakkını kullanan işçiler ya işten atıldığı ya da baskıya maruz kaldıklarını ileri süren Mehmet Türkmen, “Fabrikalarda işverenler, yasadışı şekilde işçileri e-devlet şifrelerini vermeye zorluyor. Sendikalı olmak işçilerin yasal ve demokratik hakkıdır. Hiç kimse buna engel olamaz. Ama OSB’deki işçilerin bu hakkı kullanması işverenler tarafından engelleniyor. Sendikalı olduğundan işçiyi işten atmak veya baskı kurmak Anayasal suçtur, patronlara artık bu suçu işlememe çağrısı yapıyoruz. Yetkililerden de patronların işçiler üzerinde kurduğu bu baskıya, bu hak gasplarına ve suçlara seyirci kalmama çağrısı yapıyoruz” şeklinde konuştu.

İşçilerin sendikal hak ve hürriyetlerinin engellenmeye çalışıldığı, sendikalı oldukları için işçilerin baskı, ayrımcılık ve hak gaspına maruz kaldığı, örgütlü oldukları bir fabrikada da

yaklaşık iki yıldır toplu iş sözleşme yaptıkları Güven Boya firmasında hak gasplarının, toplu sözleşmelerden kaynaklı yasal hakların ihlal edildiğini vurgulayan DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, “Burada işverene bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Fazla mesai uygulamasında yapılan sendikalı-sendikasız ayrımı bir an önce son bulmalıdır.

-Mahkemesi olduğu için veya hasta olup sağlık raporu aldığı halde, buna benzer haklı ve yasal gerekçelerle işe gidemeyen üyelerimizden haksız ve yasadışı şekilde yapılan ücret kesintileri ve devamlılık pirimi kesintileri derhal ilgili işçi arkadaşlarımıza iade edilmelidir.

-İşyerinde, toplu sözleşme maddesi olmasına rağmen hala yapılmayan sendika temsilcilik odası bir an önce yapılmalıdır.

Bu ve buna benzer sorunlarımızın çözümü için işveren ve işyeri yönetimine bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Önümüzdeki iki hafta içinde bu sorunların çözümü için her hangi bir adım atılmazsa, bir sonraki basın açıklamamızı işçi arkadaşlarımızla birlikte fabrika önünde yapacağımızı ve ayrıca en kısa zamanda yasal ve hukuki girişimlere başlanacağını buradan ilan ediyoruz. YENİ ÇİZGİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.