Eğitim İş Sendikası “Başkanlığa Hayır!”diyor
Yayınlanma:
Güncelleme:
Eğitim İş Sendikası “Başkanlığa Hayır!”diyor
GAZİANTEP- YENİ ÇİZGİ; Eğitim İş Sendikası Şube başkanları böğle illerinde yaptıkları açıklamalar ile Türkiye’de siyasal rejim, kimi demokrasi eksikleriyle birlikte demokratik bir cumhuriyet olduğunu belirtirken, bu değişiklik, eksik demokrasiyi de sonlandırıp, otoriter-totaliter bir diktatörlüğün anayasal zeminini oluşturacağı ileri sürüldü.
Eğitim iş, “Adı Cumhurbaşkanı olsa da sistem “Başkanlık” sistemidir, bir “Rejim” değişikliğidir. Bütün yetkiler bir kişinin (Cumhurbaşkanının) elinde toplanacaktır. Açıkça, diktatörlük, tek adam rejimi önerilmektedir. Ulusun Egemenliği için, demokrasimiz için, Cumhuriyetimiz için Başkanlığa Hayır! diyoruz” diye teki gösterdiler.
Eğitim İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Halil Bostancı, Cumhuriyet rejimi, kurulduğu günden bu yana egemenliği Saraydan alıp halka verme ve demokratikleşme çizgisini benimsediğini belirterek, “Bu ise açık bir karşı devrim hareketi olarak, egemenliği tekrar halktan alıp Saraya (bir kişiye) verme girişimidir. Demokrasiye yönelen gidişin kesintiye uğrayıp, diktatörlüğe yönelmesidir. Bu nedenle yapılmak istenen basit bir hükümet değişikliği değil, rejim değişikliğidir. Bu sistemde; Başbakan ve Bakanlar Kurulu Sistemi kaldırılacak, yürütme, tek başına Cumhurbaşkanına bırakılacaktır. Cumhurbaşkanı istediği kadar bakan, istediği kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı ve tüm üst düzey bürokratları tek başına atayabilecektir. Cumhurbaşkanı tek başına “ferman” niteliğinde kararnameler çıkarabilecektir.
Cumhurbaşkanı istediği zaman meclisi feshedebilecektir. Cumhurbaşkanı istediği zaman OHAL ilan edebilecektir. Genelkurmay Başkanı doğrudan Cumhurbaşkanına bağlı olacaktır.
Cumhurbaşkanına bağlı Devlet Denetleme Kurulu doğrudan idari soruşturmalar yapabilecektir. Cumhurbaşkanı bütçeyi düzenleyebilecek, ek mali yükümlülükler getirebilecektir. Uluslararası anlaşmaları tek başına yapabilecektir. Cumhurbaşkanının milleti temsil makamı olarak bütünleştirici tarafsızlığı kaldırılacak, aynı zamanda parti başkanı olacaktır. Bu sayede milletvekillerini de belirleyebilecektir. Yani meclisi de kendisi belirleyecektir. Meclisin, yasa çıkarmanın yanında ikinci asli görevi olan “yürütmeyi denetleme” görevi ortadan kaldırılacak, güvenoyu, gensoru ve bakanların düşürülmesi imkanı olmayacaktır. Milletvekili sayısının 600’e çıkarıldığı Meclisin kanun yapma yetkisi, sayısal oran itibarı ile zorlaştırılacak, Meclis çalışamaz hale gelecek ve fiilen Cumhurbaşkanının kararnameleri belirleyici olacaktır. Cumhurbaşkanı, tüm yargı sistemini düzenleyen, hakim ve savcıları mesleğe alan, ihraç eden, atamasını yapan HSYK üyelerinin yarısını tek başına atayabilecek, üyelerin diğer yarısı da Cumhurbaşkanının aynı zamanda parti başkanı olması sebebiyle belirleyeceği meclis tarafından seçilecektir. Aynı şekilde gerektiğinde kendisini de Yüce Divan sıfatı ile yargılayabilecek olan, kanunların denetimini yapacak olan Anayasa Mahkemesi’nin 12 üyesini doğrudan kendisi, kalan 3 üyeyi de kendi şekillendireceği meclis aracılığıyla belirleyebilecektir.” (YENİ ÇİZGİ)
Sendika
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.