“Çalışanlar onur kırıcı durumla karşı karşıya”
Yayınlanma:
Güncelleme:
“Çalışanlar onur kırıcı durumla karşı karşıya”
GAZİANTEP- YENİ ÇİZGİ; Tüm Bel Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Satı Burunucu Çali 15 Temmuz darbe girişimi tek adam, tek parti, tek ses yönetiminin, gerici-faşist bir rejim inşası için şükürle andığı ve bir fırsata çevrildiğini belirterek, “Bu fırsat kamuda kitlesel açığa almalarla, kamu emekçileri için güvencesizlik ve açlığa sürüklenmek iken, halk için eğitim, sağlık ve belediyecilik hizmeti alamamak anlamına geliyor. Ayrıca patronlara yeni fırsatlar sunuluyor. Varlık fonu yasası, zorunlu bes, güvencesiz çalışma sermaye sınıfı için dikensiz gül bahçesine çeviriyor ülkeyi. OHAL sürecinde KHK’lar ile bugüne kadar mücadele ile kazandığımız ne varsa geri alınmak isteniyor” diye konuştu. Kayyumların sınırı olmadığını, biat etmeyen kim olursa olsun, görevden alınma korkusu yaşadığını belirten Burunucu, darbenin siyasi sorumlularının halen açığa çıkartılmadığına dikkat çekti.
Tüm Bel Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Satı Burunucu Çali Gaziantep Tüm Bel Sen Şubesi’ni ziyaret ederek, şube başkan Bekir Hançerkıran, yönetim kurulu ve sendika üyeleri ile bir araya geldi. Toplantıda üyeler yaşadıkları sorunları dile getirdi, güncel konular üzerinde karşılıklı görüş alış verişinde bulunuldu. Tüm Bel Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Satı Burunucu Çali, süreçle ilgili değerlendirmede bulundu. Çali, 15 Temmuz’da yapılamayan darbeyi AKP’nin halka karşı yaptığına dikkat çekerek, “Halk darbeyi önledi. Ama halk AKP zulmünden usandı. Bu süreçte kamu emekçilerinin kayıpları çok fazla oldu. Çalışanlar onur kırıcı durumla karşı karşıya. Bizler her şeye rağmen darbelere hep karşı durduk. Zor bir süreçte geçiyoruz. Ancak kara haber tellalcılığı yaparak değil, mücadele ederek bu sıkıntı ve sorunların üstesinde gelebiliriz. Açığa alınan üyelerimiz için bir fon oluşturup, onlara sahip çıkacağız. Örgütlü mücadelemizi kesintisiz devam ettireceğiz. 15 Ekim’de Ankara’da miting var, 12-13 Ekim’de uluslararası sendikalar Türkiye’ye geliyor. Bu sorunları onlarla paylaşacağız.”
DARBELERE HEP KARŞI DURDUK
Tüm Bel-Sen kurulduğu günden bugüne laik, demokratik bir Türkiye, bağımsız yargı, grevli toplu sözleşmeli sendikal mücadele ve iş güvencesi için, barış ve demokrasi için mücadele ettiğini ileri süren Çali, sendikal mücadelenin darbelere karşı tereddütsüz gerçek bir demokrasi mücadelesi olduğunu, 12 Eylül darbecilerinin yargılanması için onlarca eylem ve miting yaptıklarını hatırlattı. Gelinen OHAL sürecinde sendikaların kapatıldığı, gazete ve televizyonların basıldığı, tek ses dışında, işçi ve emekçilerin haberlerini yapan Hayatın sesi, İMC gibi televizyon kanallarının kapatılması,100 bin kamu emekçisinin açığa alınarak, memuriyetten ihraç edilerek aileleriyle beraber sorgusuz sualsiz açlığın, işsizliğin pençesine atılmasının savunulur hiçbir yanı olamadığını söyleyen Çali, halk tarafından seçilmiş belediye başkanlarının, meclis üyelerinin yerine kaymakamdan, koruculara kadar kayyum atamanın darbeye karşı mücadele olarak anlatılamayacağını ifade etti.
GAZİANTEP BELEDİYESİNDE BASKI ,SÜRGÜN VE AÇIĞA ALMA ARTIYOR
Gaziantep Büyükşehir Belediyesinde FETÖ soruşturması kapsamında başlatılan açığa alma, hayatı boyunca demokrasi ve laiklik mücadelesi vermiş olan sendika üye ve yöneticilerine karşı bir tehdite dönüştüdüğünü söyleyen Tüm Bel Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Satı Burunucu Çali, “Geçmişten bu yana baskı ve sürgün politikaları ile sendikal örgütlülüğümüzü dağıtmak isteyen belediye yönetimi bu süreçte de “açığa alma baskısı” ile emekliye zorlayarak üyelerimizi merkezden 50 ile 100 km uzaktaki ilçelere sürgün etmekte, toplu taşıma olanağı olmayan bu yerlere servis dahi konulmamakta. Arkadaşlarımız kendi imkanlarıyla işe gidip gelmektedir” dedi.
İTFAİYEDE MOBİNG VE AYRIMCILIK ARTIYOR
Yıllardır Gaziantep halkının yangın, doğal afet ve felaketlerde canını emanet ettiği itfaiye emekçileri üzerindeki mobing ve ayrımcılık akıllara durgunluk vermekte. İtfaiye Daire Başkanlığında emekliliği dolmuş İtfaiye emekçilerine büyük bir ayrımcılık yapılmakta. Yıllardır can güvenliğimizi sağlayan itfaiyeci arkadaşlarımız emekliliğiniz doldu, siz servisten faydalanamazsınız denilerek servislere bindirilmezken, yakın zamanda işe aldıkları taşeron işçiler servislerle taşınmaktadır. Gaziantep halkının can güvenliğini hiçe saymaktır, ayrımcılıktır mobingtir,emekliliğe zorlamadır.Bir yandan mezarda emeklilik yasası varken diğer yandan emekliye zorlama da çifte standarttır, partizanca kadrolaşmadır. İtfaiyeyi taşerona teslim etmek demek halkı ölüme itmektir. Bunun örneğini Başpınar organize sanayi bölgesinde tutkal fabrikasında yaşanan yangında gördük. Bir insanımızın öldüğü ve 2si ağır 11 yaralı, 3 itfaiye aracının kullanılamaz olduğu yangına deneyim sahibi arkadaşlarımız yerine büyük çoğunluğu taşeron işçilerle müdahale edilmek istendi. Burada sorumlu güvencesiz ve donanımsız müdahaleye zorlanan, kendisi de ölüme atılan taşeron işçiler değil belediye yönetimidir. Belediye Yönetimi asli görevi itfaiyecilik olan memurların başına, belediyecilik hizmetlerini dahi bilmeyen taşeron işçileri görevlendirmektedir. Bu da ayrı bir hukuksuzluktur.” (YENİ ÇİZGİ)
Sendika
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.