BİRTEK-SEN Gaziantep OSB’de işçi eylemi ve kazanımlarını rapor etti

BİRTEK-SEN Gaziantep OSB’de işçi eylemi ve kazanımlarını rapor etti
BİRTEK-SEN Gaziantep OSB’de işçi eylemi ve kazanımlarını rapor etti

 

GAZİANTEP- YENİ ÇİZGİ: BİRTEK-SEN Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde 31’i tekstil işkolunda olmak üzere, toplamda 35 fabrikada zam talebiyle yaşanan eylem süreci ve sonuçlarıyla ilgili rapor hazırlayarak, patronlar ile işçiler arasındaki kazanımları kayıt altına aldı. Raporu kamuoyu ile paylaşan Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, aynı zamanda bu süreçte işçilere verdikleri destek ve mücadele birlikteliklerinin, işçilerin kazanımlarına önemli katkı sunduğuna vurgu yaparak, “İşçilerin bu süreçte sarı sendikacılara karşı bir tepkisi oluştu. Yaşanan işçi direnişlerinin ve grevlerin büyük çoğunluğu sendikasız veya sendikalara rağmen gerçekleşti” dedi. 

 

BİRTEK-SEN raporuna göre tamamı sendikasız olan ve fiili grevlerin yaşandığı işyerlerindeki işçiler farklı fabrikalardaki işçi eylemlerini tetikledi. Raporda, ortaklaşamayan, aynı gün, aynı anda direnişe geçen fabrikaların dahi ayrı ayrı hareket ettiği, en kısası 2 saat, en uzunu 3 gün süren bu direnişlerin sonucunda Başpınar işçileri önemli kazanımlar ve önemli deneyimler elde ettiklerine vurgu yapıldı. BİRTEK-SEN direniş yaşanan fabrikalar ve direnişlerin sonuçlarını tek tek listeledi. Rapora göre iş bırakarak zam talep eden işçilerin büyük bölümü zam aldı.

 

BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, “Sendikamız, daha kuruluşu tamamlanmadan başlayan Antep’teki işçi direnişlerine ilk günden itibaren müdahil olmuş ve son işçi direnişinin yaşandığı güne kadar da kurucuları, yöneticileri ve bütün imkanlarıyla direniş yerlerinde, işçilerin yanında olmuştur. Direniş yaşanan 35 fabrikadan, çok kısa sürdüğü için yetişemediğimiz bazı yerler dışında, büyük çoğunluğunda bizzat fabrika önüne giderek, dayanışma örgütleyerek ve bazılarında direnişin güçlü bir şekilde sürmesi ve kazanımla bitmesinde bizzat rol oynayarak destek olmuş, tüm gövdesiyle bu direnişlerin tam içinde yar almıştır” dedi.  

 

OSB İŞÇİLERİ UYANIYOR

Direniş ve raporda yer alan bilgilerle ilgili Türkmen’in açıklamalarındaki notlar şöyle;

Başpınar OSB’de son bir ayda 35 fabrikadan 12 bini aşkın işçi, patronların düşük ücret dayatmasına karşı, insanca geçinmelerine yetecek ücret talebiyle iş bırakma eylemleri yaptı. Eylemlerin olduğu işyerlerinin büyük çoğunluğunda işçilerin tamamının direnişe katılması sonucu üretim dururken, bir kısmında fabrikaların bir ya da birkaç bölümünde üretim durdu. İş bırakmanın olmadığı ancak işçilerin birleşip işyeri yönetimine baskı yaptığı, bunun sonucunda ücretlerinde iyileştirmeler ya da iyileştirme sözü aldığı fabrikalar da oldu. Yapılan eylemlerin bir kısmı üç gün sürerken bir kısmı bir gün, bir kısmı birkaç saat sürdü. Bu eylemlerin sonucunda işçilerin çok büyük bölümünün ücretlerinde artış sağlandı, zam oranları yenilendi. Bazı fabrikalarda işçiler ücretler konusunda herhangi bir kazanım elde edemeden işbaşı yaptı. Bir fabrikada ise patron, yaşanan iş bırakma eyleminin ardından üretime ara verdiğini söyledi ve işçiler toplu şekilde işten atıldı.

 

HAYAT PAHALILIĞINA KARI DÜŞÜK ZAMLARE TEPKİ

BİRTEK-SEN raporuna göre eylemler, ücretlere yapılan zamların, temel tüketim ürünlerine gelen zamlar ve hayat pahalılığı karşısında yetersiz kalması sebebiyle ortaya çıktı. Özellikle ocak sonundan itibaren evlere gelmeye başlayan zamlı ve öncesine göre iki-üç katına çıkan elektrik zamları tepkinin büyümesinde önemli rol oynadı. Ocak ayı ortasında yaşanan kar yağışı sırasında OSB’de yaşananlar; yollar kapandığı için işçiler 16, 20 ve 24 saat çalıştırılması, işe gidilemeyen ve elektrik kesintisi yaşanan günlerin ücretlerinin kesilmesi de bu tepkinin açığa çıkmasında etkili oldu. Rapora göre bu, istisnasız her eylemin ortak özelliğiydi.

 

SENDİKALAR EYLEM YERLERİNDE YOKTU 

Raporda, “Eylemlerin bir diğer ortak özelliği ise dağınıklığı ve bir öncülükten yoksun oluşuydu” ifadeleri kullanıldı. “İşçiler, eylem kararı alırken, iş durdurarak eyleme geçerken ya da eylem sırasında içlerinden temsilciler seçme, komiteler kurma, eylemin seyrine göre hareket etme ve ortak karar alma konusunda oldukça yetersiz kaldı. Sendikasız olan işçiler kendi iradeleriyle başlattıkları eylemlerin çoğunu kazanımla sonuçlandırdı” denilen raporda şu ifadeler kullanıldı:

 

İŞÇİLER SENDİAYA RAĞMEN EYLEM YAPTI

“Eylemlerin ortak özelliklerinden bir diğeri de hiçbir fabrikada sendikal örgütlülüğün olmayışıydı. İş bırakan işçiler kendiliğinden eyleme çıktı, örgütsüzlük ve dağınıklığın yarattığı koşullarla hareket etti. Bunun başlıca sebeplerinden biri, başta tekstil iş kolunda olmak üzere sendikal bürokrasinin işçiler arasında yarattığı güvensizlik ve işçilerin kurduğu birliğin sendikalar tarafından tahrip edilişi. Yalnız bir fabrikada, Boyar Kimya’da Öz İplik İş sendikası örgütlüydü ve burada da işçiler sendikaya rağmen eylem başlattı.”

 

PATRONLAR KOLLUK KUVETLERİNDE DESTEK ALIYOR

Yaşanan eylemlerin bir diğer ortak özelliği de görevi kamunun güvenliğini sağlamak olan kolluk kuvvetlerinin hiç çekinmeden patronların safında yer almasıydı. Eylemlerine son vermeleri için işçiler üzerinde baskı kuran polisler, özellikle eylemlerin ikinci haftasından itibaren, fabrika dışında bekleyen işçileri trafiği engelledikleri gerekçesiyle fabrikaya sokmaya çalıştı.

 

Bu arada işçilerin eylemlerine desteğe gidene fabrika önlerinde işçilerle birlikte olan

BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen ise bu süreçte 7 gün üst üste 7 farklı fabrikalarda işverenlerin şikayeti üzerine gözaltına alınarak polis karakollarına götürümdü ve ifade everdi.

Aynı zamanda BİRTEK-SEN yöneticileri hakkında asılsız suçlamalarda bulunuldu. Örneğin, Şireci Tekstilde, işçilerin ‘İnsanca yaşamaya yetecek ücret’ talebiyle verdiği mücadeleyi ezmek için, işçilere desteğe giden BİRTEK-SEN Genel Başkanı Türkmen’i tehdit ettirdi.

 

 

İŞÇİLER EYLEMLERDE ÖNCÜ YOKSUNU

Patronlar, işçilerin sendikal örgütlenme faaliyetinin önüne türlü engeller çıkarmaya devam edeceğine vurgu yapılan Raporda, “İşçilerin birlik halinde, örgütlü şekilde hareket etme ihtiyacı kendini daha da yakıcı şekilde hissettirecek. Bugün taleplerin tam anlamıyla karşılanamaması, eylemlerin büyük çoğunluğunun ücretlerde kısmi iyileştirmelerle sonuçlanması, eylemlerin bir öncülükten yoksun oluşu ortaya koyuyor ki, işçilerin kendi fabrikalarından başlayarak birliklerini güçlendirmeleri, kalıcı bir birliğe ve örgütlülüğe sahip olmaları şart. Sadece insanca yaşamaya yetecek ücret açısından değil, kalıcı bir birlik ihtiyacı insanca çalışma koşulları, iş güvencesi ve kazanımlarının kalıcı olabilmesi açısından da hayati öneme sahip. Eylemlerin sonucunda yaşanan işten atmaların önüne geçmek için de birliğimizi korumaktan başka çaremiz yok. Görüyoruz ki patronlar kendi aralarında birlik ve kendilerine sunulan farklı olanakları da son zerresine kadar kullanıyorlar.”

 

Başpınar’da tekstil, dokuma ve deri iş kolunda çalışan işçilere çağrı yapan BİRTEK-SEN, “Kaderimizi, patronların, patron iş birlikçilerinin, patron temsilcilerinin, sendikal bürokrasinin insafına terk etmemek için,

 

BİRTEK-SEN Genel Başkanı Türkmen, işçilere çağrıda bulunarak insanca yaşamaya yetecek bir ücret, insanca çalışma koşulları ve insanca bir yaşam için, BİRTEK-SEN çatısı altında örgütlenmeye davet ederek, şimdi olduğu gibi gelecekte de işçilerin her tür hak alma mücadelesinde yanlarında olacaklarına her tür desteği vereceklerini sözlerine ekledi. www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.