Türkiye’de azalırken Gaziantep’te artıyor
Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Uzman Dr. Ramazan Sürücü, Türkiye’de enfeksiyon vakası sayısı ve ölüm oranları yavaş yavaş azalırken Gaziantep’te tam aksine artış gösterdiğini belirterek, “Antep’te vaka sayısı artıyorsa Gaziantepin dikkatinin çekilmesi gerekiyor. Sağlık bakanımız çıkıp şunu söylemeli, ‘Biz çok iyi bir noktaya gidiyoruz, vakalarımız düşüyor ama Antep halkına bir sorumluluk düşüyor.’ Ya da Cumhurbaşkanımızın ‘Evet, biz hafta sonu halkımız mağdur olmasın diye sokağa çıkma kısıtlaması kararını iptal ettik ama yine de şu şu kentlerin şu noktada hassas olması gerek’ demesi bence çok daha etkili olabilecektir’’ diye konuştu.
Sanayi kenti Gaziantep’te artan konavirüs salgınına karşı alınan önlemlerin yetersiz kalması hastalığın daha çok yayılmasına vesile olduğunu ifade eden Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Uzman Dr. Ramazan Sürücü, özellikle Ramazan ayı ve sonrasındaki bayram sürecinde çok yakın temasların yaşandığını ve hastalığın dikkat çeken oranda artışa geçtiğine vurgu yaptı.
Uzman Dr. Ramazan Sürücü uyarısına ve açıklamasına şöyle devam etti;
“Biz Türk Tabipler Birliği ve Tabip Odaları olarak sürecin başından beridir hep dile getirdiğimiz bir mevzu vardı. Tedbirlerin şehrin kendi dinamikleri üzerinden planlanması, bu noktadaki il pandemi kurullarının il kamu idaresinin, sağlık idaresinin, tüm meslek odalarını da bu sürece dahil ederek, halkı ikna edecek bir tedbir alınmasını ifade etmiştik. Ama şehrimiz ve tüm Türkiye içinde, daha çok Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu üyelerinin önerileri doğrultusunda planlamalar yapıldı. Ama maalesef bu durum kentimizde bir sonuç vermedi. Tüm Türkiye’de rakamlar her gün düşerken, Antep’te artış devam ediyor. Sürecin başından beri Antep’teki fabrikaların açık kalarak üretimin devam ediyor olması etkili oldu. Organize sanayi bölgesindeki 49 işletmede pozitif vaka saptanmıştı ve bunların şehre yayılma süreci vardı. Yanı sıra ramazan ayı, bayram süreci nedeniyle geleneksel iftar yemekleri gibi durumlarda insanların bir araya toplanması ve sokağa çıkma yasaklarını takip eden süreçte çok yakın temaslı bir nüfus hareketliliğinin olduğunu gözlemledik.”
SADECE CEZAİ YAPTIRIMLARLA BU SÜREÇ YÜRÜMÜYOR
Ekonomik ve siyasi kaygılardan uzak çözüm üretilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Sürücü,
pandemi kurulunda olmadıklarını, ancak önerilerin direkt söyleyemedikleri basın yolu ile bunu paylaşabildiklerini ifade etti. Dr .Sürücü, “İl pandemi kurulumuzun şehrin kendi salgın dinamiklerini halk sağlığı ve epidemiyoloji biliminin gerektirdikleri üzerinden gözden geçirip ekonomik ve siyasi kaygılardan ziyade kentin dinamiklerini öncelikleyerek bir çözüm üretmeleri gerekiyor. Buradaki asıl sorumluluk şu anda ilimizdeki pandemi kurulunda ki bu kurulların şu anda yasal olarak yetkileri gerçekten çok geniş. Kendi bulunduğu il özelinde çok ciddi kararlar alabilecek bir kurul. Ama bugüne kadar merkezi idarenin önerdiği tedbirler dışında kentimizde çok özelleştirilmiş bir şey görmedik. Oradaki arkadaşlarımız iyi niyetli bir şekilde çalışıyor, bir şeyler yapma gayretindeler ama vatandaşlarla teması sağlamakta güçlük çekiyoruz. Bunun sosyolojik ya da toplum psikolojisiyle alakalı uzmanlık alanlarından belki de destek alınması lazım. Bunun yanında yasaklar döneminde Türkiye’de kesilmiş ihlal cezalarının neredeyse yarısı sadece Antep’e kesilmiş. Şunu artık anlamak gerekiyor, sadece cezai yaptırımlarla bu süreci yürütemiyoruz. Biz sağlık çalışanlarının ve halkımızın sağlığından endişeliyiz” dedi.
Antep’teki vaka sayısı artıyor
Bayramdan sonra yani 1 Haziran, kentin ve Türkiye’nin genel bir normalleşme sürecinde kentimizde korkunç bir hareketlilik yaşandı bu tablo ile salgının önüne geçilmesinin çok zor olduğuna vurgu yapan Dr Sürücü, toplum içindeki hayalet taşıyıcıların tespit edilmesinin önemine dikkat çeken Dr. Sürücü, “Normalde bizim bilim kurulunun algoritmasında bir kişinin temas öyküsü varsa onun testinin yapılması, sürüntüsünün alınması gerekiyor. Kentimizle ilgili edindiğimiz bir duyumda, Sağlık Bakanlığı tarafından kamu idaremize Antep’teki vaka sayımızın artışıyla ilgili, ama son zamanlarda bizim sahadaki meslektaşlarımıza teması olup da bulgusu olmayan kişilere test yapılmaması yönünde telkinlerin olduğunu duyuyoruz. Bunun kentimizle ve genel anlamda pandemi sürecini yönetmekle ilgili çok tehlikeli bir nokta olduğunu düşünüyoruz. Bu halk sağlığı biliminin gerçeklerine uygun bir yaklaşım değil. Zaten bulgusu olan hastaları yakaladığımız hastanelerimize yatırıp tedavilerini yapıyoruz. Tedavi sonrası izolasyon bir şekilde sağlanıyor, ama hayalet taşıyıcı dediğimiz, hiçbir bulgusu olmayan insanlarımızın varlığı, bu hastalığın katlanarak artmasına neden olacak bir durum’’
“CUMHURBAŞKANI KENTLERE ÖZEL ÇAĞRI YAPMALI’’
Toplumda milli bir şuur oluşturmak adına resmi ağızların çağrılarının daha çok dikkate alınacağını belirten Dr. Sürücü , “Bizim önerimiz mevcut filyasyon ekiplerinin daha da arttırılması, test sayılarını azaltmak yerine toplumun geniş tabanlarının ve sağlık çalışanlarının tarama testlerinin yapılması gerekiyor. Dileğimiz bir an önce azalması, biz de sıkıldık, toplumun tamamı sıkıldık yasaklardan, sosyal hayat kısıtlılığının getirdiği ekonomik sonuçlardan. Detaylarıyla incelenerek, eğer mevcut önerilen yöntemlerle virüs kontrol altına alınamıyorsa o zaman alternatifleri de üretmek yine kamu idaresinin görevi. Evet, bizlerin önerileri oluyor, ama onların şu an elleri de taşın altında. Bakanımızı her gün izliyoruz. Emeklerine sağlık, güzel işler yapıyorlar ama o sunumlar yapılırken Antep’te vaka sayısı artıyorsa Antep’in dikkatinin çekilmesi gerekiyor. Sağlık bakanımız çıkıp şunu söylemeli, ‘biz çok iyi bir noktaya gidiyoruz, vakalarımız düşüyor ama Antep halkına bir sorumluluk düşüyor’ demesi lazım. Ya da Cumhurbaşkanımızın, 'Evet, biz hafta sonu halkımız mağdur olmasın diye sokağa çıkma kısıtlaması kararını iptal ettik, ama yine de şu şu kentlerin şu noktada hassas olması gerek' demesi bence çok daha etkili olabilecektir’’ ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.