Tabip Odası Başkanı Tarla; Taleplerimiz ve sizin için 27 Kasım’da Ankara’dayız”

Tabip Odası Başkanı Tarla; Taleplerimiz ve sizin  için 27 Kasım’da Ankara’dayız”
Tabip Odası Başkanı Tarla; Taleplerimiz ve sizin için 27 Kasım’da Ankara’dayız”

 

"İktidar, hekim istifalarına, göçlerine yönelik hiçbir olumlu adım atmıyor" 

 

GAZİANTEP- BEKİR ŞAHİN;  Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr.Ayşegül Ateş Tarla  Neoliberal politikaların sağlıkta çöküşü getiren Sağlıkta Dönüşüm Projesi hekimler ve tüm sağlık çalışanlarını olanca acımasızlığı ile tüketerek olumsuzluklarını toplumun kılcal damarlarına dek yaydığını ileri sürerek, “Halk nitelikli sağlığa erişemezken sağlık çalışanları giderek daha zor şartlarda çalışmaya itilmiştir. Emeğimiz üzerinden kendini var eden sermayeye, idarecilere dur demenin “Biz birlikte güçlüyüz”ü göstermenin günüdür” dedi.

 

Halk sağlığını önceleyen sağlık sisteminde hekimlik yapmak istediklerine dikkat çeken Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkan Dr.Ayşegül Ateş Tarla yönetim kurulu adına yaptığı açıklamasında, Koruyucu sağlık hizmetlerinin terk edildiği, sağlık hizmetlerinde basamaklandırmanın kaldırıldığı, kışkırtılmış sağlık talebi üzerine kurulan sistem toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını ve hekimlik değerlerini derinden sarstığına vurgu yaptı.

 

 

COVID-19 pandemisi ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada koruyucu sağlık hizmetleri olmadan hastalık ve salgınların önlenemeyeceğini gösterdiğine dikkat çeken Tabip Odası Başkanı Dr Tarla açıklamasına şöyle devam etti;

 

“Tüm dünyada ekonomik öncelikler temelinde yönetilen salgının bedeli ağır olmuştur. Ülkemizde de iktidarın tercihini toplumdan yana kullanmadığı, salgının bilimin gereklerine göre değil ekonominin ihtiyaçlarına göre yönetildiği bir sürece hepimiz tanıklık ettik. Toplumu, yerel yönetimleri, emek-meslek örgütlerini, bilim insanlarını, demokratik kitle örgütlerini salgınla mücadele sürecine dahil etmeyen iktidar, güvenlikçi anlayışın ötesine ve pandeminin yıkıcı sonuçlarının önüne geçememiştir. Bu yangın söndürülemediği gibi yurttaşlarımızın, sağlık çalışanlarının ölümleri durdurulamamış ve Türkiye, tüm pandemi dönemi boyunca COVID-19’a bağlı en çok vaka ve ölümün görüldüğü ülkelerden birisi olmuştur. Pandeminin gerektiği gibi yönetilmemesi, sağlık sisteminin iflası ile ertelenmiş sağlık hizmetlerine bağlı pek çok hastalık sonucu çok sayıda insanımızı yitirdiğimiz fazladan ölümlerin acısı da buna eklenmiştir.

 

Tüm bu yaşananlara rağmen Sağlık Bakanlığı 2021 yılı bütçesi genel bütçenin ancak %5,7’ini oluşturmuş, salgında da koruyucu sağlık hizmetleri göz ardı edilmiştir. Bu bütçede halk sağlığı, salgınla etkili mücadele, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarında iyileştirme yoktur. Ödeneklerin neredeyse dörtte üçü tedavi edici hizmetlere, bütçenin beşte biri şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedellerine ayrılırken; koruyucu sağlık hizmetlerine kamu ve üniversite hastanelerine gerekli maddi kaynak ayrılmamıştır. Bu tutumla iktidar önceki yıllarda olduğu gibi pandemi sürecinde de halk yararını, işçiyi, emekçiyi, işsizi, yoksulu, dar gelirliyi, emekliyi koruyan değil; hastane patronu sermayedarları, iktidar yanlısı şirketlerin çıkarlarını gözeten neoliberal sağlık politikalarını özetle Sağlıkta Çöküş Programı’nı sürdüreceğini göstermektedir. Hastaneleri işletme, hastayı müşteri olarak gören bu sağlık politikaları sonucunda sağlık sistemi çökmüştür. Sağlığa erişim giderek zorlaşmakta, katkı-katılım payları ile ekonomik krizin derinleştiği koşullarda yurttaşın cebinden giderek daha fazla para çıkmaktadır.”

 

TEDAVİ İÇİN SANAL KUYRUKLAR OLUŞTU, BİR HEKİME GÜNDE 100 HASTAYA BAKMAYA ZORLANIYOR

“Artık hastane önünde kuyruklar oluşmayacak” diye övünenler aylarca randevu alamayan yurttaşları evlerinde, telefon hatlarının ucunda, bilgisayar ekranlarında sanal kuyruklar oluşmasına yol açıklarını ifade eden Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkan Dr.Ayşegül Ateş Tarla, “Sanal kuyruklar 5 dakikada bir randevu verilerek, hekimler bir günde 100’den fazla hasta bakmaya zorlanarak çözülmeyeceği gibi, insanların erişemedikleri sağlığın bedeli daha fazla başvuru, daha uzun kuyruklar ve sonunda sağlıkta daha da katmerlenen şiddet olacaktır.  Birçok yerde devlet hastaneleri kapatılırken kamu sağlık hizmeti “şirketleştirilmiş” şehir hastanelerine bırakılmış; özel hastaneler kamunun olanaklarıyla tekeller haline getirilmiştir.

 

Her gün bir yenisi açılan tıp fakültelerinde ve eğitim araştırma hastanelerinde tıp ve uzmanlık eğitimi gittikçe niteliksizleştirildi.

 

Sağlık Bilimleri Üniversitesinde adrese teslim kadro açmalar, liyakatsiz atamalar, dayatılan performans sistemi, uzun ve yorucu çalışma şartları ile hekimler kamuda çalışamaz hale gelmiş, istifa sayıları hızla artmış, kamusal hizmetler iktidar eli ile tüketilmiş, halk özel hastanelere muhtaç bırakılmıştır” dedi.

 

İKTİDARIN SAĞLIK POLİTİKASI İFLAS ETMİŞTİR

Halk nitelikli sağlığa erişemezken sağlık çalışanları giderek daha zor şartlarda çalışmaya zorlandıklarını ifade eden Tabip Odası Başkan Dr.Ayşegül Ateş Tarla şöyle devam etti;

 

Uzun zamandır çalışma koşulları, ücretlendirme, özlük hakları konusunda dillendirilen sorunların çözümsüzlüğü; erken emeklilik, istifa, hekim göçü, tükenmişlik, hastalık, intiharlara yol açmıştır. Yaptığımız çalışmalar ve anketlerde hekimler ülkenin dört bir yanından “Mesleğimizi yapamıyoruz”, “Nefes alamıyoruz”, “Geçinemiyoruz” demektedir. Her gün kamudan istifalar artarken, diğer taraftan yılda binden fazla genç hekim çalışmak için yurt dışına gitmektedir. Bugün iktidar toplumun sağlığına yönelik, hekim istifalarına, göçlerine yönelik hiçbir adım atmazken biz, “Bu topraklarda hekimlik yapmak için umut var, birlikte önlüğümüzün beyazına sahip çıkıyoruz, karanlığı aydınlatacağız ve artık söz bizim” diyoruz. Biz “Taleplerimiz sizin için, bizim için, hepimiz için” sesimizi yükseltiyor ve Ankara’da toplanıyoruz”

 

 

SAĞLIKÇILAR ANKARADA EYLEME HAZIRLANIYOR

 “Karanlığa Karşı; Önlüğümüzün Beyazına, Özlük Haklarımıza, Halkın Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz” diyerek başlattıkları yürüyüşte bugün Kocaeli’nde olan yürüyüş kolu 25’inde Bursa’da, 26’sında Eskişehir’de sağlık çalışanlarıyla ve halkla buluşacaklarını hatırlatan Oda başkanı Tarla,  “Yürüyüşün sonunda Ankara’da yedi bölgemizden ve tüm illerimizden gelecek hekimler ve sağlık çalışanları ile 27 Kasım’da gerçekleştireceğimiz BEYAZ FORUM’da hep birlikte önümüzdeki dönemde daha iyi bir sağlık ortamı için birlikte mücadelenin yolunu açacağız.   Sağlıkta özelleştirmeci, piyasacı politikaların durdurulması, sağlık hizmetlerinin toplumcu bir anlayışla yeniden inşa edilmesi, sermayeye değil sağlığa bütçe ayrılması için önerilerimizi, taleplerimizi ve mücadele yöntemlerimizi konuşacağız.

Gün dayanışmanın, birbirimize güvenmenin, mesleğimizin taşıdığı güce güvenmenin, yaşam ve sağlık haklarımızı savunmanın ve geliştirmenin günüdür. Emeğimiz sömürülmeden ve gelecek kaygısı olmadan bilimsel ve etik ilkeler içinde halk sağlığını önceleyen sağlık sisteminde hekimlik yapmak istiyoruz” şeklinde konuştu.  www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.