Saman nezlesi Baharla ile birlikte kapıyı çalıyor

Saman nezlesi Baharla ile birlikte kapıyı çalıyor
Saman nezlesi Baharla ile birlikte kapıyı çalıyor

 

Saman nezlesi Baharla ile birlikte kapıyı çalıyor

 

 

Alerjik rinit ya da halk arasında bilinen adı ile saman nezlesi, özellikle bahar aylarında havadaki polen miktarının artmasıyla ortaya çıkıyor. Hastalık; vücutta kaşıntı, kızarıklık, burunda şeffaf renkli akıntının yanı sıra kimi zaman şişme, sık sık ve arka arkaya hapşırma ile gözlerde kaşıntı gibi şikâyetler ile kendini göstererek sorun yaşayanların adeta kabusu oluyor.

 

 

 

Kimi insanların bünyesinin, polen gibi hava kaynaklı madelere karşı alerjik bir tepki göstermesi ile ortaya çıkan saman nezlesini üst solunum yolu hastalığı olan nezle ile karıştırmamak gerekiyor. Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Arslanhan, saman nezlesinin uygulanan tedavilere rağmen genellikle ömür boyu devam ettiğini söyleyerek korunmak için önerilerde bulunuyor.

 

 

İlkbaharın gelmesiyle birlikte fazlaca görülmeye başlayan mevsimsel alerjik rinitin en sık rastlanan alerjik hastalıklardan biri olduğunu aktaran Dr. Arslanhan, “Saman nezlesinde alerjik reaksiyona neden olan madde ya da maddeler ‘alerjen’ olarak tanımlanır. Saman nezlesi olmayanların çoğunluğu için bu maddeler alerjen değildir. Çünkü bağışıklık sistemi onlara tepki göstermez” diyor.

 

 

Hastalığın özellikle alerjik yatkınlığı olan kişilerde daha sık görüldüğünü anlatan Dr. Arslanhan, “Hastalık küçük yaşlarda ortaya çıkabileceği gibi ileri yaşlarda da görülebilir. Genellikle ömür boyu sürse de ileri yaşlarda şiddeti azalabilir. Kendiliğinden geçme olasılığı ise oldukça düşüktür” diyerek soruna neden olan alerjenlerden uzak durulmasının önemli olduğunu belirtiyor.

 

 

“Alerjik rinitin tanısında hastanın yaşı, hangi ortamlarda şikâyetlerinin arttığı, daha önce kullandığı ilaçlara ve özellikle ailesinde alerjisi olan kimse olup olmadığına bakılır. Alerji genetik bir hastalık olduğundan ailede başka bireylerde de olması tanı konmasında etkendir. Hastanın öyküsü ve muayene bulguları alerjiyi düşündürüyorsa, alerji testleri uygulanır. Bu testler deri testleri ve kanda alerjenlerin incelenmesi şeklindedir” diyen Dr. Arslanhan, özellikle alerji tedavisine cevap vermeyen bireylerde detaylı burun muayenesi, çocuklarda geniz eti, erişkin hastalarda ise kıkırdak eğriliği, burun polipleri ve sinüzit olup olmadığının da araştırılması gerektiğini söylüyor.

 

 

Alerjik belirtilerin kontrolünün birden fazla tedavi yönteminin birlikte uygulanmasıyla sağlandığını ifade eden Dr. Murat Arslanhan, “Alerjenle karşılaşmanın önlenmesi, ilaç ve aşı tedavileri bu yöntemler arasında sayılabilir. Ancak ilk ve en önemli aşama alerjik rinite neden olan etkenlerden uzak durmaktır. Bu hastalıkta çevresel faktörler çok yaygın olduğundan tamamen korunmak pek mümkün olmasa da bu durum hafifletilebilir” diyerek ŞU önerilerde bulundu:

 

 

"Polenlerin yoğun olduğu bahar mevsiminde kapı ve pencereleri kapalı tutun. Klimanızdaki filtreleri her ay temizleyin veya değiştirin. Evinizde bitki yetiştirmeyin. Evinizde tüylü hayvan beslemeyin. Kuştüyü yastık, yün yorgan, yastık ve yatak yerine sentetik olanlarını kullanın. Sigara içmeyin, yanınızda içirmeyin."  

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.