Prof. Dr. Ercan Abay: "sosyal Medya Aşkları Hüsranla Bitiyor"

Prof. Dr. Ercan Abay: "sosyal Medya Aşkları Hüsranla Bitiyor"
Prof. Dr. Ercan Abay: "sosyal Medya Aşkları Hüsranla Bitiyor"
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Prof. Dr. Ercan Abay, sosyal medya üzerinden başlayan ilişkilerin sonunun hüsranla bittiğini söyledi.

İnternet kullanımın her geçen gün Türkiye’de arttığına dikkat çeken Abay, internette tanışmaların mutlulukla sonuçlanmayan, kıskançlık krizlerine neden olan, evlilikle bitmeyen durumlara neden olduğunu söyledi.

Teknolojik gelişmelerin, insanları olumlu etkilerken olumsuz davranışlarda bulunmalarına da neden olabileceğine dikkat çeken Abay, "Mesleki ve sosyal etkinlikler için internet kullanımı dışında uzun süreler internet kullanımı için psikiyatri hekimlerince ’İnternet Bağımlılığı’ tanısı kullanılmaktadır. Genellikle internet kullanımında uğraş alanı oyunlar olmaktadır. Genç popülasyonda sık görülmekte ve bu nedenle aileleri endişelendirmektedir. İnternet bağımlılığında, internet ayrılan süre, son bir yıllık dönemde 8-10 saat veya daha fazla, haftada en az 30 saattir. Bilgisayar ya da oyun oynamaları engellenirse kişi bağımlı olunan bir maddeden yoksun kalmışçasına endişe duyarlar, depresyona girerler ya da öfkelenirler. Yemek yemeye ve uyumaya zaman ayırmazlar. Okul, iş aile ile ilgili normal işlevlerini yerine getirmekte güçlük çıkarırlar. İnternet bağımlılığında, internete ayrılan süreyi kısıtlamak ve işlevselliği arttırmak için psikoterapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi önerilir. İlaç tedavisi de psikoterapiye eklenebilir. Bağımlılığa eşlik eden duygu durum bozukluğu depresyonsa antidepresan ilaçlar ya da hipomani veya iki uçlu bozukluk ise ya da dürtü kontrol bozukluğu özellikleri taşıyorsa duygu durum düzenleyici ilaçlar verilebilir. Başlı başına bir bağımlılık tablosu ise alkol bağımlılığında olduğu gibi naltrekson önerilebilir" dedi.

"ARGO İFADELER YAŞANTI DİLİNE AKSEDİYOR"

Sosyal medyada kullanılan argo ifadelerin yaşantı diline aksettiğini ifade eden Abay, "Twiter ile kısa ifade tarzı günlük dilimizi bile etkileme konumunda olabiliyor. Argo ifadeler, kısaltmalar günlük yaşantıda konuşma diline de aksedebiliyor. Hakarete varan nefret ve öfke dili sosyal ağlar üzerinden kurulabiliyor. Davalar açılmasına neden olabilecek derecede hakaret eylemleri olabiliyor. Nefret dili kullananların ’Narsistik Kişilik özellikleri’ taşıması olasıdır" diye konuştu.

"HİSTRİONİK KİŞİLER, SOSYAL MEDYADA GÖZ ÖNÜNDE OLMAK İSTER"

Histrionik kişilerin, sosyal medyada göz önünde olmak istediğini aktaran Abay, "Sosyal medyayı kullananlarla kullanmayanlar arasında zamanla farklılıklar oluşur. Sosyal medyaya sıcak bakmayanlar dışlanabilmektedir. İki grup birbirine yabancılaşabilmektedir. Sosyal medyada her şeyi kontrol etme arzusu ve bir şeyleri kaçırdığı endişesi obsesif bir durumu düşündürür. Kendisi hakkında insanların tepkilerine ve kınanıp kınanmadıklarını görmek sosyal fobiklerin özelliği olabilir. Histrionik kişiler, sosyal medyada göz önünde olmak isterler. Narsisistik kişiler için sosyal medya bir güç alanı olabilir. Sanal ile gerçeği ayırt etme güçlükleri, başlıca psikolojik sorunlardır. Yazının duygu yükü ile sözlü ifadenin duygu yükü aynı olamayabilir. Sanal ortamda yanlış anlaşılmalara ve çatışmalara neden olabilir. Bazen yanlış duygusal yaklaşımlarda olabilir" şeklinde konuştu.[gallery link="file" ids="23445"]

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.