Dr. Erbey; “Bel fıtığı riski büyük, ancak tedavisi mümkün olan hastalık”

Dr. Erbey; “Bel fıtığı riski büyük, ancak tedavisi mümkün olan hastalık”
Dr. Erbey; “Bel fıtığı riski büyük, ancak tedavisi mümkün olan hastalık”

 

 

GAZİANTEP- BEKİR ŞAHİN;  Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Bekir Erbey, çok sık görülen Bel fıtığı omurgalar arasındaki kıkırdak yapıdaki diskin bozulması sonucu sinirlere bası oluşturma tarzı olduğunu belirterek, bel fıtığına yakalanmamak için öncelikle kilo almamak gerektiğini söyledi. Dr Belir Erbey, düzenli egzersiz yapanlarda, özellikle bel ve karın kasları gelişmiş kişilerde bel fıtığı hastalığına daha az rastlandığına da dikkat çekti.

 

Emek Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Bekir Erbey, aynı zamanda Gramatoloji uzmanı 30 yıllık hekim 10 yıldır da tamamlayıcı Tıp eğitimleri aldığını tamamlayıcı tıpın da gelişmesiyle daha kısa sürede sağlıklı sonuçla alınabildiğini ifade etti.

 

Dr. Erbey, Bel fıtığı hastalığının tanısının nasıl konulduğu ve tamamlayıcı tıp ile nasıl tedavi edildiği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Hasta hekime geldiğinde şikayetini doğru şekilde anlatımı, teşhis ve tedavi için çok önemli olduğunu belirten Dr Erbey, daha sonra röntgen, Emar, laboratuvar bulguları teşhis tedavi için izlenecek yolla belirleneceğini söyledi.www.yenicizgihaber.com

 

BEL FITIĞI BELİRTİLERİ NELER

Bel fıtığı belirtileri başlıca bel, bacak ağrısı, ayaklarda uyuşma, yürümede zorluk şikâyetleri ile kendini belirttiğini ifade eden Op. Dr. Bekir Erbey, “Hastalığın oluş mekanizmasına göre belirtileri gelişir. Sıklıkla önce belde zorlayıcı bir hareket sonucu omurganın arkasında ve kıkırdak yapının önünde duran bağ dokusu yırtılır. İlk aşamada hasta sadece bel ağrısı hisseder. Bir süre sonra yırtılan bağın olduğu yerden kıkırdak doku, sinirlerin olduğu kanala taşar ve sinirleri sıkıştırması sonucu ağrı bacaklara yayılır. Bacak ve ayakta uyuşma ve yanma şikâyetlerine neden olur. Daha ileri aşamalarda ayaklarda güçsüzlük oluşabilir. Hasta, daha ileri durumlarda idrar ve dışkı tutamama, cinsel fonksiyonların yitirilmesi ile de karşılaşabilir. Bütün bu sayılanlar yavaş yavaş oluşabileceği gibi birkaç saat içinde son aşamaya kadar gelebilir” dedi.www.yenicizgihaber.com

 

Bel fıtığı tedavisini 4 aşamada sıralayabileceklerini söyleyen Dr Erbey,  tedavide 1. aşamada ilaç tedavisi, 2. aşamada fizik tedavisi, 3.aşamada tamamlayıcı tıp tedavileri ile sonuç alına bileceğini ifade etti.  www.yenicizgihaber.com

 

BEL FITIĞI RİSK FAKTÖRLERİ NELER

Bel fıtığı, çalışma hayatında işgücü kaybına neden olan hastalıklar arasında yüzde 25 oranı kapsar. Bu hastalığı yaşayan kişilerin iş gücü kaybı bazen 6 aya kadar uzayabilir. Bel fıtığına yakalanma oranı bazı meslek gruplarında daha fazla görülür. Özellikle ağır yük taşıma (bedene yük bindiren), uzun süre otomobil kullanma ve masa başında sürekli oturma gerektiren mesleklerde bel fıtığı oranı oldukça yüksektir.

 

Toplumun yüzde 85'i hayatının belli bir döneminde bel ağrısı yaşayabilir. Bu kişilerde görülen bel ağrısı, tedavi alsa da almasa da yüzde 85 oranında kendiliğinden geçebilir.

Erkek-kadın arasında hastalığa yakalanma oranında fark yok. Fakat hamilelikte, özellikle aşırı kilo alınması sonucu bel omurlarındaki basınç artarak, bel fıtığına yakalanma riski yükseliyor. Bu da gösteriyor ki "Şişmanlık" bel fıtığına yakalanma da önemli bir faktör. Şişmanlarda hastalık daha yüksek oranda görülüyor ve tedavisi daha zor oluyor. Aynı zamanda sigara içilmesinin de bel fıtığına olumsuz bir etkisi var.

 

BEL FITIĞINDAN KORUNMAK İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ

Bel fıtığına yakalanmamak için öncelikle kilo almamak gerekir. Çünkü aşırı kilo, bel omurlarına basıncı artırarak bel fıtığı riskini büyük ölçüde yükseltiyor. Diğer bir sebep de hareketsiz yaşam. Düzenli egzersiz yapanlarda, özellikle bel ve karın kasları gelişmiş kişilerde bel fıtığı hastalığına daha az rastlar. Çünkü vücudumuzun yükünü sadece omurga taşımaz. Karın kasları ile tüm sırt ve belde omurga boyunca uzanan kasların fonksiyonu da büyük önem taşır. www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.