Doğru Beslen Kanserden Korun

Doğru Beslen Kanserden Korun
Doğru Beslen Kanserden Korun
Çağımızın tedavisi güç hastalıklarından biri olan kanserin oluşumunu önlemenin yolunun doğru beslenme alışkanlıklarını edinmek ve bağışıklık sistemini güçlendirmekten geçtiği belirtildi.

Kansersiz Yaşam Derneği’nin ‘Kansere İnat, Yaşasın Hayat’ sloganıyla sürdürdüğü yurt gezisinin Adana durağında, derneğin özel donanımlı seminer tırı "YaşaTIR"da bilgilendirme yapan isimler arasında yer alan Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, kanser ve beslenme ilişkisini ele aldı.

Gizem Akgül, kanserden korunmanın yolunun doğru beslenerek, bağışıklık sistemini güçlendirmekten geçtiğini söyledi.

Bağışıklık sistemini güçlenmesi için bol bol mevsim meyvelerini yemeyi öneren Gizem Akgül, sağlığını düşünen insanların konserve gıdalar ve seralarda yetiştirilen meyve ve sebzelerle arasına mesafe koymalarını istedi. Akgül, doğru beslenmeyle kanser tedavisindeki başarı oranının da yükseleceğini kaydetti.

"BOL BOL MEYVE TÜKETMELİYİZ"

Akgül, “Bağışıklık sistemimizin güçlenmesi, hastalıklara karşı korunabilmemiz için bol bol meyve ve sebze yememiz gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün yürüttüğü çalışmalarda insanların hastalıklara karşı korunması için günde 5-7 porsiyon arasında meyve veya sebze tüketilmesi öneriliyor. Tabi bunu yaparken, antioksidan seviyesi yüksel beslenmeye dikkat etmek gerekiyor. A, C ve E grubu vitaminler açısında zengin gıdalar bağışıklığımızı güçlendirir. A vitaminini turunçgillerden, havuçtan alabiliriz. C vitamini en çok maydanoz ve dere otunda var. E vitamini zeytin, zeytin yağı, kavrulmamış badem, fındık, cevizde bulunuyor. Bu gıdaları tüketirken de aşırıya kaçmamak gerekiyor” dedi.

"HER GÜN BİR YUMURTA YENMELİ"

Bağışıklığın güçlendirilmesinde yumurtanın en önemli besin olduğunun altını çizen Akgül, pişirilme yöntemlerine dikkat edilmesini istedi. Akgül, yumurtanın haşlanmış olarak tüketilmesinin en doğru yol olduğunu, yağda pişirirken de zeytin, badem, ceviz veya fındık yağının kullanılmasını önerdi. Akgül, “Yumurtayı haşlama süresi büyük önem taşıyor. Çünkü yumurtayı çok haşladığımızda çevresinde yeşil bir tabaka oluşuyor. Bu sülfür dediğimiz kanserojen etkisi olan bir maddedir. Eğer haşladığımız yumurtada bu yeşil görüntü ortaya çıkmışsa, tüketmememiz gerekiyor. Yumurtayı çiğ olarak tüketmenin daha yararlı olduğu konusunda da toplumumuz yanlış bir kanı var. Çiğ yumurtada hastalıklara neden olabilen çok tehlikeli bakteriler buluyor ve bu haliyle vücudumuz alınan proteini kullanamıyor” diye konuştu.

Yeşil sebzelerin bol olduğu kış aylarında marul, maydanoz, tere ve rokadan yapılan salataların da yarar getirdiğini ifade eden Akgül, kepekli ekmek, posalı pirinç tüketmenin de sindirim sistemini rahatlattığını sözlerine ekledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.