Yeni yıla girerken bizi bekleyen zorluklar ve umutlar

 

ENDER İMREK

enderimrek@hotmail.com

 

Dünya yeni bir yıla girerken biz aynı zamanda yeni bir yüzyıla giriyoruz. Geride bıraktığımız yüzyıl için çok şey söyleyebiliriz, elbette süt liman değil geride kalan yüzyıl. Çok acılar var. Bir işçi ve emekçi, ezilen haklar cumhuriyeti olamamanın tüm kötülüklerini yaşamış olduk. Ancak AKP-MHP iktidarı gibi zalim olanı az bulunur.

 

Evet, oldukça kötü yılları ve beter bir yılı geride bıraktık. Ancak umutlu olmalıyız. Cumhuriyetin bu yüzyılını, işçi ve emekçilerin, ezilen ve sömürülen halkların yüzyılı yapma umuduyla girdiğimizi düşünerek adım atalım yeni yıla. Henüz sosyalizm için çok erken, ancak emek ve özgürlük merkezli demokratik Türkiye için büyük olanaklara sahip olduğumuzu bilerek giriyoruz yeni yeni yüzyıla.

 

Elbette oldukça karmaşık bir süreç, ancak ayrıntılara yakılmadan ilerlemeye bakmalı. Hep ilerlemeye ve işçiler, emekçiler, ezilen ve sömürülen halklar için kendi iktidarlarını daha somut bir olgu haline getirmek için bir mücadele hattı tutturarak ilerleye bakmalıyız. Burjuva muhalefet ile kesişmeler olacak, düzen partilerinin mevcuttan çıkış çabası, işçiler için de bir olanak olacak, ancak kesişmelerden korkmadan farklılık ortaya konabilir ve görünür kılınabilirse gelişme sınıf ve ezilenler için kazanıma denk dönüşebilir. Kazanımlarla ilerleyip, sınıfın safını gösterip, birlikte sıyrılıp çıkmanın çabası içinde olmaya bakmalı.

 

Yeni yüzyılda AKP’den kurtuluşun demokratik Türkiye ve giderek işçi ve emekçi iktidarına, sosyalist Türkiye’ye evrilmesi çabasıyla birleştirmenin olanakları büyüyor. Bu iktidarıdefetmek demek, bu yola yönelmede önemli bir dönemeç olacak. Ancak umudumuz ve geleceğimizi işçi sınıfına, emekçilere ve ezilen halkların örgütlenmesine ve mücadelesine hasrederek bu yolu büyütmektir devrimci güçlerin yapması gereken. 

 

Evet, geride kalan yıl işçi ve emekçiler, ezilen halklar için sömürü, acı, kan ve gözyaşıyla dolu bir yıl oldu. Ve yıl geride kaldı diye yaşadıklarımız geride kalmış değil. Ancak bunları sürdürmek isteyen ile bunları reddedenlerin kıyasıya kavgaya gireceği bir döneme giriyoruz. Beklenti değil kazanım yılı yapmalı…

 

Biliyoruz ki geride kalan yıllar, büyük çok büyük hukuksuzluklara sahne oldu. Hak, hukuk, adalet iktidarın fırlatıp attığı kavramlar olmaya devam etti. Eski yılı geride bıraktığımız şu son gönlerde istinaf mahkemesinin de onayladığı Gezi davası gibi büyük bir hukuksuzluğun yaşandığı yıldır geride kalan. 

 

Ancak biz umudu yitirmeyeceğiz. Can’ın, Tayfun’un, Mücella’nın, Kavala’nın, tüm siyasi tutsakların, Kozağaçlı’nın yitirmediği umut bizim yüreğimizdeki ışık olsun. 

 

Demirtaş’ın, Mızraklı’nın, Kışanak’ın, Yüksekdağ’ın yitirmediği umut halkların elinde barış, eşitlik ve özgürlük bayrağı olarak dalgalanırsa o günlere elbette ulaşacağız. 

 

Eski, yıl geride kalırken EYT’lilerin kazanımını unutmadan, o mücadelenin iktidarı nasıl mecbur kıldığını görerek ilerlemeye bakacağız. Haksızlıkların, hukuksuzlukların son bulacağı bir geleceği örmek için bir an bile tereddüt etmeden. 

 

Elbette daha zor bir döneme giriyoruz. Zor da ne demek! Kıran kırana bir mücadele yılıdır yarın adım atacağımız ilk gün. Sadece seçim değil mesele ancak, seçimi kazanmaya odaklanmış bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu iktidarın seçimi bir kez daha kazanması demek ise bugünleri mumla aramaya denk. Elbette her koşulda mücadele sürecek, olanak yaratılacaktır ancak bu gidişi durdurmak demek yeni bir yol açmak için yeni olanaklar demek olacak. 

 

Kürt halkına karşı yürütülen ayrımcı politikalarla baş etmek için, yaratılan ve sürdürülen savaş politikalarıyla baş etmek için, halkların ortak mücadelesine daha çok ihtiyaç var. Ve bu aynı zamanda Kürt halkının eşit haklar mücadelesinde bir adım daha ilerlemesi olacaktır. Ancak bileşik mücadele olmadan saldırıları püskürtmek, yeni bir yol açmak olası değil. 

 

Son yaşananlar da bunu gösteriyor. İBB hedefte. HDP kapatılsın diye süreç hızlandırıldı. 6 Ocak’ta hazine yardımının kesilmesine hüküm çabası içindeler, ortak güçlü bir tutum alınmazsa sonrası gelecek. Kimse bu iktidar karşısında ikircik içinde kalmasın, umut beklemesin! Hak, hukuk kırıntısı gözlemesin. 

 

Zira öyle bir iktidar ile karşı karşıyayız ki saltanatı bırakmamak için tüm devlet olanaklarını, tüm kamu gücünü, tüm mekanizmaları seferber etmektedir. Yasaması, yargısı ve yürütmesiyle, ordusu, polisiyle tüm hukuksuzlukları sergilemeyi kendinde hak gören bir iktidar ile karşı karşıyayız.

 

Bekleyerek ve umarak değil, ancak mücadeleyle birlikte umudu taşıyabiliriz yarınlara. Yeni yılınız kutlu olsun! (Evrensel)