İYİ Parti Lideri Akşener’den sert açıklama: Milletimiz"Kahrolsun düzen, yaşasın hürriyet" diyebilen bir millettir

İYİ Parti Lideri Akşener’den sert açıklama: Milletimiz"Kahrolsun düzen, yaşasın hürriyet" diyebilen bir millettir
İYİ Parti Lideri Akşener’den sert açıklama: Milletimiz"Kahrolsun düzen, yaşasın hürriyet" diyebilen bir millettir

 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.

 

İstiklal Caddesi'nde pazar günü düzenlenen bombalı saldırıda yaşamını yitirenler için başsağlığı dileyen Akşener, iktidara yüklendi ve "Sokaklarda yürüme özgürlüğümüz, bilgiye erişim imkanlarımız elimizden alınmışsa, terör amacına ulaşmış, millete söz verip yetkiyi alanlar da işlerini yapamıyor, yapmıyor demektir!" dedi.

 

"Önümüzdeki sürecin bir korku iklimi içinde geçmesine fırsat vermeyeceğiz. Kalabalıklara girmekten, özgürce dolaşmaktan çekinmeyeceğiz. Cumhuriyetin yüzüncü yılında milletimizin demokratik ruhuna yakışır bir ortamda seçimlere gideceğiz" diye konuşan Akşener, "Böyle bir düzene ancak 'kahrolsun düzen' denir!  Türk milleti, yeri geldiğinde 'kahrolsun düzen' diyebilen, hürriyetine aşık bir millettir. 'Kahrolsun düzen, yaşasın hürriyet' diyebilen bir büyük millettir" dedi.

 

Akşener konuşmasında "Milletçe maalesef çok ağır ve çok acı hatıralara sahibiz. Bombalar, suikastlar, saldırılar… Her seferinde teröre lanet ettiğimiz ve her seferinde dimdik ayaktayız dediğimiz acı hatıralar… Bir çocuğu babasından, bir kadını eşinden eden, bir aileyi torunundan kopartan yüzlerce olay yaşadık" ifadelerini kullandı. Saldırılar için "Biz çadırımızı sırtlanların yolu üzerine kurmuşuz" diyen Akşener, şöyle devam etti:

 

"DEVLET MAKAM SAHİPLERİNİN BABASININ MALI DEĞİLDİR"

"Ancak aynı zamanda tüm saldırılara ve tuzaklara karşı önlem alabilecek güçteyiz. Değil 40, 140 yıl olsa da teröre asla teslim olmayacağız. Ancak, devlet benim diye ortalıkta gezenlerin işlerini yapıp yapmadıklarını en çok da böyle acılı zamanlarda gözden geçirmek zorundayız. Evet devletimizin yanındayız ama her yanındayız. Çünkü biz milletiz, çünkü devlet biziz. Devlet koltuk sahiplerinin, makam sahiplerinin babasının malı değildir. O devlet ki, vatandaşının can, mal, ırz ve namus güvenliğini sağlamak en temel görevidir. O devlet ki bir yandan milletimizin refah ve kalkınmasının yolunu açarken, bir yandan da insanımızın sokakta gezerken arkasını kollamadığı bir toplum düzenini temin eder. Hükümet de bunu sağlamaya söz veren bir avuç insandır. Ayrıcalıkları, milletin kendilerine verdiği görevi yerine getirmekten ibarettir. Sözlerini yerine getirmediklerinde de ceketlerini alıp giderler. Gerekirse hesap verir, ceza çekerler. Millet iradesi en büyük mahkemedir."

 

"İKTİDARIN ESAS ÖNCELİĞİ TERÖR EYLEMİNE DAHA YAPILMADAN ENGEL OLABİLMEKTİR"

"İktidarın büyük ciddiyetle devleti idare etmesi, tehditleri ortadan kaldırması gerekir. Terörle mücadele ciddiyetsizliği, siyasi ihtirasları, iktidarın birbiriyle çelişen açıklamalarını kaldırmaz. Kusursuz işleyen devlet aklı olmadan yapılamaz, hiçbir aşamada hata yapılamaz. Terörle mücadele yapılan ilk hata, son hatadır.

 

Devletin görevlerinden biri, hiçbir zaman kaybetmeden faili yakalamak ve olayın arkasındaki güçleri aydınlatarak, tekrarlanmaması için gereken önlemler almaktır. İktidarın esas önceliği de terör eylemine daha yapılmadan engel olabilmektir. Bir terörist, ülkemizde bomba yapmaya karar vermişse, iktidarın görevi, devlet kurumlarını onu etkisiz hale getirmek için harekete geçirmektir. İktidarın görevi ayakkabı numarasına kadar bildiği o teröristleri, tek bir vatandaşın burnu kanamadan etkisiz hale getirmesini çok daha iyi bilmektir.

 

Terörle mücadelede sınır güvenliği de çok önemlidir. Bir teröristin, mülteci kılığına girerek 4 koca ay kaçak şekilde ülkemizde yaşamasına göz yummaz. İktidar ise kontrolsüz göç politikası uygulayarak sınırlarımızın kevgire dönmesine sessiz kalamaz, onu teşvik etmez, edemez!"

 

"BİLGİYE ERİŞİM İMKANLARIMIZ ELİMİZDEN ALINMIŞSA TERÖR AMACINA ULAŞMIŞ DEMEKTİR"

"Devlet terör korkusunu defederken milletini asla karanlıkta bırakmaz. Geçtiğimiz pazar yaşadığımız gibi bir belirsizlik ortamı, bant genişliği kısıtlaması ya da bir karartma yaşanmaz. Çünkü devleti yönetenler, dezenformasyonla mücadale adı altında milletin haber alma hakkını kısıtlayıp bir korku ve vesvese ortamı oluşturmaktansa tam tersine vatandaşların doğru bilgiye süratle ulaşmasını sağlayıp, korku iklimine engel olmakla görevlidir.

 

Hem korkuyor, hem şüpheye düşüyorsanız, terör eylemi amacına ulaşmış demektir! Güvenliği sağlaması gerekenler görevini kasten yahut beceriksizlikten yapmıyor demektir. Sokaklarda yürüme özgürlüğümüz, bilgiye erişim imkanlarımız elimizden alınmışsa, terör amacına ulaşmış, millete söz verip yetkiyi alanlar da işlerini yapamıyor, yapmıyor demektir! Dezenformasyonla mücadele de terörle mücadelenin ilk şartlarından biridir. Ancak medya karartmasıyla değil, doğru bilgilendirmeyle yapılır!"

 

"SALDIRILAR ŞAHISLARIN KOLTUKLARINA DEĞİL…"

"Devlet geleneğimizde, her tuzağı, her belayı iktidar koltuğuna yönelik hamleler olarak değerlendirmek yoktur. Bu saldırılar şahısların makam ve koltuklarını değil milletimizi, devletimizi hedef alır. Meseleye bu ciddiyetle yaklaşmak lazımdır. Ülkemize yapılmış saldırıyı kendisine yapılan saldırıyı şahsına yapılmış gibi algılayıp yanılanlar sonraki adımlarda da yanılmaya mahkumdur."

 

"ERDOĞAN'IN KENDİSİNİ DANS GÖSTERİSİYLE KARŞILATMAMASINI BEKLEMEK HAKKIMIZIDIR"

"Sayın Erdoğan'ın yurt dışı seyahatini iptal etmesini ya da milletimiz yas tutarken, kendisini dans gösterisiyle karşılatmamasını beklemek en doğal hakkımızdır.

 

Mesela yayımlanan taziyeyi reddedip terör saldırısından ABD'yi sorumlu tutan İçişleri Bakanı'nın, grup konuşmasında ABD'yi müttefikten çıkartan Cumhur İttifakı ortağının, bunlar olurken "dostu" Biden ile Bali'de sohbete oturup taziyeleri kabul eden Erdoğan'ın ortak bir anlayış ve dil ile hareket etmelerini beklemek en doğal hakkımızdır. Sayın Erdoğan'ınki doğruysa diğerleri nedir? Diğerlerininki doğruysa Sayın Erdoğan'ınki nedir? Diğerlerininki doğruysa o zaman İncirli'deki sistemi niye kapatmıyorsunuz? Sayın Erdoğan'ınki doğruysa bu keşmekeş niyedir? Her alanda yalpalamalarıyla başımızı döndüren bu iktidardan hiç olmazsa böylesine acı bir terör olayında biraz disiplin, ilkeli duruş beklemek en doğal hakkımızdır."

 

"GEÇMİŞ TRAVMALARIMIZIN TETİKLENMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"

"İster iktidar, ister muhalefet; bu vahim olay üzerinden siyaset devşirmeye kalkan her zavallı odağın karşısında bizler duracağız. Hiçbirine fırsat tanımayacağız. Geçmiş travmalarımızın tetiklenmesine izin vermeyeceğiz."

 

"SİRK YÖNETMİYORSUNUZ DEVLET YÖNETİYORSUNUZ"

"Devlet kaynaklarına göre 6 canımıza kıyan terörist, PKK/PYD/YPG elinde eğitim görmüş, Suriye uyruklu ve Afrin üzerinden ülkemize kaçak girmiş. Bu acı olayın bir de kaçak göç boyutu var. Sınır güvenliğimiz ortadan kalktı. Bu tehlikeli ve kontrolsüz göçün geldiği nokta ortada. Bu vahim tablo karşısında iktidar, sınırlarımızın kevgire dönmesine karşı önlem almak yerine, o sınırlardan ülkemizin kalbine sızarak estirilen terörden sızlanmayı tercih ediyor. Sayın Erdoğan ve arkadaşları; herkes aklını başına alsın! Sirk yönetmiyorsunuz, devlet yönetiyorsunuz!

 

Türkiye'yi yönetenlerin işi sızlanmak değil, bank tartışmaları açıp siyasi yakantop oyunlarından medet ummak değildir! Milletimizin güvenliği için ne gerekiyorsa onu yapmaktır. Bay Kriz, hamasi konuşmalarla sorunu daha da büyüttüğünü görmelidir. Bay Kriz ve beceriksiz ekibi bu işin ciddiyetini kavramalı, ülkemizin geleceğine ipotek koyan bu sorunu bir an önce çözmeli. Biz AK Parti iktidarının sorumlu olduğu bu sorunu AK Parti kadrolarının çözemeyeceğini biliyoruz."

 

"ÖNÜMÜZDEKİ SÜRECİN KORKU İKLİMİ İÇİNDE GEÇMESİNE FIRSAT VERMEYECEĞİZ"

"Önümüzdeki sürecin bir korku iklimi içinden geçmesine fırsat vermeyeceğiz. Kalabalıklara girmekten, özgürce dolaşmaktan çekinmeyeceğiz. Cumhuriyetin yüzüncü yılında milletimizin demokratik ruhuna yakışır bir ortamda seçimlere gideceğiz. Akılla, emekle, kadrolarımızla, projelerimizle yarışacağımız, iyi olanın kazanacağı tertemiz bir seçim süreci geçireceğiz. Türkiyemiz, milletimiz, demokrasimiz sahipsiz değil!

 

"KAHROLSUN DÜZEN, YAŞASIN HÜRRİYET"

"Saraylıların gününü gün ettiği, insanımızın ancak yaşadığına şükrettiği bu düzen eğri bir düzendir! Bir dolu vatansızı, kendi öz vatandaşına üstün tutan bu düzen, bir hıyanet düzenidir! Faiz haramdır diye tefecilerin davulunu çalan bu düzen haram düzenidir! Terör örgütleri arasında tercih yapabilecek kadar şirazesinden çıkan bu düzen bir yıkım düzenidir! İnsanlarımızın layıkıyla yaşama hakkını, kendi egosu kendi şatafatı için kurban edebilen bu düzen, bir mafya düzenidir. Böyle bir düzene de ancak 'kahrolsun düzen' denir!  Türk milleti, yeri geldiğinde kahrolsun düzen diyebilen, hürriyetine aşık bir millettir. 'Kahrolsun düzen, yaşasın hürriyet' diyebilen bir büyük millettir! Türk milleti, kendi açlığı pahasına elin tokluğunun, kendi vatanı pahasına elin vatanının, kendi namusu pahasına elin onurunun, kendi çocuğu pahasına elin çocuğunun makbul görüldüğü bir düzeni değiştirmesini çok iyi bilir! Artık milletimiz kendini her alanda fakirleştiren, özgürlüklerini kısıtlayan, ülkemizi krizlere sürükleyen bu yönetimden derhal kurtulmak istiyor!

 

Her olayda sorumluluğu üstünden atmak için binbir takla atan, gerçekleri masallarla gizlemeye çalışan bu zihniyetten artık bıktı! Adaletsizlik duygusuyla yaşamaktan, kendisini sürekli aşağılayan bir Cumhurbaşkanı'na tahammül etmekten bıktı. Vergilerinin yağmalanmasından, yolsuzluk çarklarının üzerinin kapatılmasından bıktı! Kutuplaşmadan, öfke siyasetinden ve nefret dilinden, makbul vatandaş olabilmek için iktidarı ikna etmeye çalışmaktan bıktı." (Evrensel)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.