DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: Barışın üzerine kibrit suyu döküyorlar

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: Barışın üzerine kibrit suyu döküyorlar
Hatimoğulları: Bizler ne askeri cunta yönetimlerine boyun eğdik ne de Saray’dan bizleri yönetmeye kalkan, dilinin bir tarafı barış derken öteki taraftan kayyımcı zihniyeti devreye koyan anlayışa boyun eğdik. Direnerek bugüne geldik ve direnmeye devam edec

Hatimoğulları: Bizler ne askeri cunta yönetimlerine boyun eğdik ne de Saray’dan bizleri yönetmeye kalkan, dilinin bir tarafı barış derken öteki taraftan kayyımcı zihniyeti devreye koyan anlayışa boyun eğdik. Direnerek bugüne geldik ve direnmeye devam edeceğiz. İrade gaspını asla kabul etmiyoruz,

mersin-dem-parti-akdeniz-belediyesi-onu-tulay-hatimogullari-3.jpg

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: İrade gaspını asla kabul etmiyoruz

BEKİR ŞAHİN

MERSİN- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Akdeniz Belediyesi önünde konuştu. Hatimoğulları, "Bir yandan Ankara’da barışın umudunu büyütmeye çalışırken öte yandan irade gaspı yapılıyor bunu kabul etmiyoruz. Halkın seçme ve seçilme hakkına bir darbedir bu yapılan. Asla kabul etmiyoruz. Bizler direne direne kazanacağız, direne direne kazanmaya devam edeceğiz. Bunu da Saray duysun! Hep bir ağızdan söyleyelim ki Saray duysun" dedi. Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, gözaltı ve kayyım atama girişimini kınayarak “Akdeniz’de yaşayan işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların iradesini gasbetmeye çalışanlara karşı kesintisiniz bir biçimde mücadelemizi devam ettireceğiz” diye konuştu.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Akdeniz Belediyesi eş başkanları Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız ile meclis üyelerinin gözaltına alınması ve kayyım konuşulmasına tepki gösterdi. Mersin’e gelerek Akdeniz Belediyesi önünde açıklama yapan Tülay Hatimoğulları şöyle devam etti:

mersin-dem-parti-akdeniz-belediyesi-onu-tulay-hatimogullari.jpg

AKP, Türkiye tarihinin kara sayfalarına kapkara bir sayfa daha eklemiştir

“Arkadaşlarımız hala gözaltında. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bu kayyımcı zihniyet, Akdeniz Belediyesi ile ilgili senaryoları zaten aylardır hazırlamış. Bu kayyımcı anlayış ve zihniyet, halkın iradesine adeta darbe vurmaktadır. Türkiye tarihinde darbeleri, askerlerin postallarıyla ve tanklarıyla bilirdik ama AKP, Türkiye tarihinin kara sayfalarına kapkara bir sayfa daha eklemiştir. Siyasi gücünü kullanarak ve yargıyı bir koltuk değneği haline getirerek, yargısıyla, polisiyle ve kendine göre siyasi erkiyle bir darbe gerçekleştirmiştir. Akdeniz’e yapılan bu darbeyi asla kabul etmiyoruz. Bu darbeci anlayış şuradaki halkı görsün, halkın gözlerindeki duyguyu okusun, anaların yüreğindeki duyguyu hissetsin. Halkımızın sloganda da belirttiği gibi direnerek bugünlere geldik. Bizler ne askeri cunta yönetimlerine boyun eğdik ne de Saray’dan bizleri yönetmeye kalkan, dilinin bir tarafı barış derken öteki taraftan kayyımcı zihniyeti devreye koyan anlayışa boyun eğdik. Direnerek bugüne geldik ve direnmeye devam edeceğiz.”

mersin-dem-parti-akdeniz-belediyesi-onu-tulay-hatimogullari-2.jpg

Bu yapılan halkın seçme ve seçilme hakkına bir darbedir

DEM Parti, kent hizmeti yapmak için seçildiklerini söyleyen hatimoğulları, “DEM Parti yolları yapmak, kaldırımları düzenlemek, suyun doğru akmasını sağlamak için seçilmiştir. DEM Parti, kentin sosyo-kültürel özelliklerine uygun bir biçimde yönetmek için seçilmiştir. Konya Belediyesi nasıl seçilmişse DEM Parti belediyeleri de aynı yasal çerçevede seçimlere katılarak seçilmiştir. Ancak kayyım zihniyeti bizlere şunu bir kez daha göstermiştir ki halkın oyuna bir darbe yapılmaktadır. Halkın seçme ve seçilme hakkına bir darbedir bu yapılan. Asla kabul etmiyoruz. Seçme ve seçilme hakkımızı sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Konya’da oy kullananla Akdeniz’de oy kullanan arasında ayrımcılık yapan bu iktidar duysun ki belediyelere iki kez kayyım atamanıza rağmen halkın iradesiyle yeniden kazandık. Demek ki kayyımla, otoriterleşmeyle, faşizmle bu halk diz çökmez. Akdeniz Belediyesi Türkiye’nin nadide belediyelerinden biridir. Burada Kürtler, Türkler ve Araplar barış ve huzur içinde yaşayarak bugüne gelmiştir. Gerçekten Akdeniz Bölgesinin incisidir Akdeniz. Türk’ün de Arap’ın da Kürt’ün de oyunu alarak seçilen eş başkanlarımız ve belediye yönetimimiz şu an gözaltında. Halk olarak bu irade gaspını kabul ediyor muyuz? O zaman bizler direne direne kazanacağız, direne direne kazanmaya devam edeceğiz. Bunu da Saray duysun! Hep bir ağızdan söyleyelim ki Saray duysun.” diye konuştu.

Biz barış umudunu büyütmeye çalışırken yapılan bu irade gaspını kabul etmiyoruz

Kürt sorununun çözümüne dair 1 Ekim’den buyana bazı gelişmeler olduğuna vurgu yapan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bir yandan bu görüşmeler devam ederken, diğer yandan belediyelerimize kayyım atamaya devam ediyorlar. Demek ki kadife elin içindeki o demir yumruk çalışmaya devam ediyor. Hiçbir biçimde umutlanma hakkını halkın elinden alamayacaksınız. Ancak şu bilinmeli ki bir yandan belediyelerin ve halkın iradesi gasp edilirken, diğer yandan barışın sesi yükselemez. Biz barışı herkesten çok istiyoruz. Barışı istediğimiz için zaten en ağır bedelleri ödeyerek mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz. Yarın bu iktidar çıkıp “Ben barış marış yapmıyorum” dese de biz barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. Barışa olan bağlılığımız ve inancımız bu kadar büyüktür. Ama şunu bilmeliler ki biz Ankara’da barışın umudunu büyütmeye çalışırken yapılan bu irade gaspını kabul etmiyoruz. Bir yandan barış diyeceksiniz, diğer yandan Rojava'ya bombalar yağdırılacak. Bunu da kabul etmek mümkün değildir.

Biz barış dedikçe, onlar barışın üzerine kibrit suyu döküyorlar

Akdeniz Belediyesi önünde iktidara seslenen Hatimoğulları şöyle devam etti:

“Bir yandan barış sözleriyle ortaya çıkıp öte yandan bu uygulamaları yapmanızı asla kabul etmiyoruz. Halkın bu konuda iktidara olan inancı kayboluyor. Mahallelerde dün çeşitli toplantılar yaptık ve bu toplantılarda en fazla öne çıkan konu buydu. Halkımız, “Bunlar bir yandan barış diyorlar, öte yandan belediye eş başkanlarımızı ve yönetimi gözaltına alıyorlar. Barışa olan umudumuz hiçbir zaman eksilmez ama bu iktidara güven olmuyor bu şekilde” dedi. Halkımızın bu mesajını alıyoruz. Bu mesajın başımızın gözümüzün üstünde yeri var. Saraydakiler, iktidar Akdeniz Belediyesine bu operasyonu çekerken, bütün bunları düşünmek zorundadır. Biz barış dedikçe, onlar barışın üzerine kibrit suyu döküyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Gözaltındaki arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Belediyemize, irademize, kendimizi yönetme anlayışımıza inancımızla irademize sonuna kadar sahip çıkacağız. “ www.yenicizgihaber.com

emek-partisi-genel-baskani.jpg

“Halk iradesini gasbedenlere karşı mücadele edeceğiz”

Akdeniz Belediyesi önündeki eyleme katılarak destek veren Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan ise gözaltı ve kayyım atama girişimini kınayarak sözlerine başladı. Aslan, “Belediyenin etrafındaki kurulan barikatların bir an önce kaldırılmasını, bir an önce belediye başkanlarının göreve başlamasını talep ediyoruz. Burada Akdeniz halkının, Akdeniz’de yaşayan işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların iradesini gasbetmeye çalışanlara karşı kesintisiniz bir biçimde mücadelemizi devam ettireceğiz” dedi.

“Kürt ve Türk halkı her zaman barıştan yana olmuştur”

Aslan, “Bir taraftan barış, yeni çözüm süreç derken öbür tarafta belediyelere kayyım atamak, onlarca Kürt siyasetçisini gözaltına almak, sınır ötesi operasyonlar yapmak, Rojava halkını tehdit etmek bunlar aslan ve asla kabul edeceğimiz şeyler değildir. Bu ülkede yılladır savaş ve çatışma hiç kimseye yarar yetirmedi. O yüzden tek adam iktidarı, onun etrafındaki güçlere sesleniyoruz; barış istiyorsanız, çözüm istiyorsanız, iki halkın bir arada yaşamasını istiyorsanız, eşit koşullarda yaşamını istiyorsanız yapacağınız işler bellidir. Bir an önce atanmış bütün kayyımları görevden alarak onların yerine halkın iradesiyle seçilmiş yöneticilerin derhal göreve başlatılmasıdır, on binlerce tutuklu Kürt siyasetçilerin hiç tartışma yapmadan bir genel afla serbest bırakılmasıdır, Rojava’daki yönetimle barış içerisinde yaşamayı sağlamaktır, sınır ötesi operasyonları durdurmaktır, Kürt halkı üzerindeki baskı, terör ve şiddet politikalarını sonlandırmaktır, tecriti kaldırmaktır. Bunlarla ilgili adımlar atmadan söyledikleriniz hiçbir karşılığı olmadığın da ortadadır. Batman’a, Mardin’e, Hakkari’ye, Akdeniz’e, Esenyurt Belediyesi ve diğer belediyelere kayyım atayarak barışı ve çözüm sürecini sağlayamazsınız. Adım atması gereken iktidardır, Cumhur İttifakıdır, devlet tarafıdır. Kürt ve Türk halkı her zaman barıştan yana, eşitlikten yana olmuştur” diye konuştu.

“Barışı Kürt ve Türk halkının ortak mücadelesi sağlayacaktır”

İktidarın bir taraftan belediyelere kayyım atarken diğer tarafta milyonlarda işçiyi belirlemiş olduğu asgari ücretle açlık sınırının atlında yaşamaya zorladığını söyleyen Aslan, “Bu iktidar grevleri yasaklayarak işçilerin masadaki toplu iş sözleşme müzakere haklarını elinden almıştır. Kadınları, çocukları katledenlere karşı müsamahalı davranmıştır. O yüzden bu iktidarın sicili kirlidir. Bu ülkede barışı da eşitliği de Kürt ve Türk haklının ortak mücadelesi, ortak iradesi sağlayacaktır. İnsanca yaşamayı, insanca çalışmayı, barış içerisinde yaşamayı iki halkın ortak ve birlikte mücadelesi sağlayacaktır” dedi. www.yenicizgihaber.com.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.