DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Yargıda darbe dönemlerini arar olduk

DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Yargıda darbe dönemlerini arar olduk
Darbe dönemlerinde AYM kararları dikkate alınırdı, AİHM ihlal kararları istenmese bile darbe dönemlerinde yerine getirilmek zorunda kalınırdı. Yargının kalmadığı, siyasi erkin denetimine geçti.

Bakırhan Ekmek ve Adalet Buluşmaları kapsamında Mersin'deydi

MERSİN- BEKİR ŞAHİN: DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Yargının siyasi erkin denetimine geçtiği, Türkiye'deki bütün halkların ve inançların renklerinin soldurulmaya çalışıldığını belirterek, “Kürtçenin ve halayın bile yasaklandığı bir süreçte, iktidar "askeri anayasadan kurtulalım" diyor. İktidar ve küçük ortakları sürekli darbe anayasasına bir gönderme yapıyor. Yargıda darbe dönemlerini arar hale geldik” diye konuştu.

Ekmek ve Adalet Buluşmaları kapsamında Mersin'e gelen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, iki gün Mersin ve ilçelerinde, üreticilerle, emeklilerle ve işçilerle bir araya gelerek sorun ve sıkıntılarını dinleyerek, partisinin bunlarla ilgili çözüm politikalarını paylaşıyor.

Halk buluşmalarından önce basın mensipları ile bir araya gelen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan Anayasa tartışmalarıyla ilgili olarak Türkiye toplumunun yıllardır darbe anayasasından kurtulmaya çalıştığının altını çizerek, “İktidar ve küçük ortakları sürekli darbe anayasasına bir gönderme yapıyor. Yargıda darbe dönemlerini arar hale geldik. Darbe dönemlerinde AYM kararları dikkate alınırdı, AİHM ihlal kararları istenmese bile darbe dönemlerinde yerine getirilmek zorunda kalınırdı. Yargının kalmadığı, siyasi erkin denetimine geçtiği, Türkiye'deki bütün halkların ve inançların renklerinin soldurulmaya çalışıldığı, Kürtçenin ve halayın bile yasaklandığı bir süreçte, iktidar "askeri anayasadan kurtulalım" diyor. Anayasayı herkes yapar, Kenan Evren bile yaptı. Anayasanın yapılmasından çok nitelikleri önemlidir. Demokratik midir, toplumun dinamikleri ile mi yapılmış, kapsayıcı mıdır? Toplumun bütün dinamiklerinin yer aldığı, herkesin kendisini içinde bulduğu bir anayasa mıdır? Böyle olmayan bir anayasa bir öncekilerin devamı ve kötü bir tekrarı olacak” diye konuştu. www.yenicizgihaber.com

Yeni bir anayasa toplum katılımlı vede demokratik olmalı

Mevcut anayasa farklı kimlikler, kültürler ve inançların yaşadığı bir ülkeye uymadına vurgu yapan Tuncer bakırhan konuşmasına şöyle devam etti:

Alevinin eşit yurttaşlık hakkını tanımıyor. Kürdün dilini, kimliğini, halayını ve kültürünü tanımıyor. Süryaninin, Asurinin, Arabın kültür ve inançlarını içerisinde barındırmıyor. Yeni bir anayasa olmalı ama demokratik olmalı. Toplumun katılımı ile olmalıdır. Bu konuda bir samimiyet olmalı. Samimiyet nasıl olur, bir yol temizliği ile olur. Selahattin Demirtaşların, Figen Yüksekdağların, Can Atalayların, onlarca seçilmişin ve belediye eş başkanlarının, gazetecilerin, twit atan insanların cezaevine atıldığı, kapısı kırılarak ters kelepçe ile gözaltına alınıp ceza aldığı bir ülkede anayasa yapım sürecinin samimi olduğunu kim söyleyebilir? Buna kim inanır? Bir yol temizliğine ihtiyaç var eğer samimilerse.

En önemlisi de sizin aracılığınızla soruyorum. Recep Tayyip Erdoğan kendi yetkilerinden ne kadar vazgeçecek? Buyursun önce o açıklasın. Var mı böyle bir şey? Susturun, kimse konuşmasın, sosyal medya yasası çıksın, tasarruf tedbirleriyle yoksullar daha yoksullaşsın. Vergi yoksula, zengine rant ve peşkeş. Konuşanın dayak yediği, işinden olduğu bir süreçte bir samimiyet görmüyoruz. Bu süreç olacaksa, bu süreçte STK'lar, akademisyenler ve etkili kesimlerle bir araya gelinmesi gerekiyor. Anayasa mecliste 3-5 partinin bir araya gelerek yapacağı bir şey değil. Toplumun katılmadığı bir anayasa anayasa olmaz. Adı anayasa olur ama demokratik olmaz.” www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.