'Örgütlü Suçlar' kitabıyla yargıdaki hukuksuzluğa ışık tuttu

G.ANTEP- İHD Antep (Dilok) Şube Eşbaşkanı Ahmet Hartavi, Gaziantep ve çevre illerde yaşanan gözaltı ve tutuklama furyasında hukuksuzluğa dikkat çekerken, “Örgütlü Suçlar” kitabı ile yaşananlara karşı vatandaşın hukuki haklarını anlatıyor. İHD Dilok Şube Eşbaşkanı Ahmet Hartavi, son dönemlerde Dilok'ta (Antep) gözaltına alınan ve tutuklananların gözaltı gerekçeleri ile yargılama aşamalarını kaleme aldığı “Örgütlü Suçlar” kitabı ile deşifre etti. Kitapta gözaltı sürelerini, adliye aşamalarını ve sonrasında yaşanan yargı aşamasına ayna tutan Hartavi, kitabı ile yaşanan hukuksuzluğu gün yüzüne çıkarıyor. Antep’te son bir yılda yaklaşık 550 kişinin gözaltına alındığını belirten Hartavi, bunlardan 157'sinin tutuklandığını söyledi. Hartavi, yargılamalarda yasalarda belirtilen kanunlara uyulmadığının altını çizdi. 'Savcının hukuki yetersizliğini hâkimlerde kabul ediyor' Sadece bir yasal etkinliğe katıldığı ya da bir dergi ve kitap nedeniyle birçok insanın tutuklandığını ifade eden Hartavi, “En basitinden elinde sarı, kırmızı ve yeşil renklerden oluşan bir şey bulunduğu için müvekkiller tutuklu kaldı. Bunun üzerinden yargılamalar gerçekleştiriliyor. Bunların hiçbirinin 'örgüt üyeliği' olmadığına kitapta yer vermeye çalıştım. Dosyalarda savcının hukuki yetersizliği ön plana çıkıyor. Bunu hâkimlerde kabul ediyor. Dosyalar o kadar ezbere bir şekilde hazırlanmış ki bazen çocukları ve büyükleri aynı şekilde yargılamaya çalışıyorlar. Emniyet mensuplarının savcıyı tetikleyerek ya da yönlendirerek hazırlamış olduğu aşikârdır. Biz de yapılan bu tür uygulamaların hiçbir hukuki gerekçesinin bulunmadığını, daha ciddi delilerle insanların yargılanabileceğini beyan ettik” şeklinde konuştu. 'Elinde silah olan ile legal etkinliğe katılan aynı' Antep’te yaşanan gözaltıların tamamında aynı hukuksuzluğun yaşandığına dikkat çeken Hartavi, İHD olarak dosyalar hakkında bir çok yere müracaat ettiklerini, ve Anayasa Mahkemesi'ne taşıdıklarını söyledi. Hartavi, suçlamalar arasından öne çıkan "Örgüt üyeliği" ile ilgili “Alt sınırı 5 yıl üst sınırı da 10 yıldır. Dağda elinde silah olan ile şehirde herhangi bir eyleme katılan insanın aynı şekilde yargılanmaması gerektiğinin altını çiziyoruz. Çok basit delilerden tutuklama oluyor. Bu hukuka uygun değil” diye konuştu.