Mersin’de Mart aylarındaki katliamlarda ölenler anıldı

Mersin’de Mart aylarındaki katliamlarda ölenler anıldı
Mersin’de Mart aylarındaki katliamlarda ölenler anıldı

 

Mersin’de Mart aylarındaki katliamlarda ölenler anıldı

 

 

MERSİN- BEKİR ŞAHİN:  Yurt genelinde olduğu gibi Mersin’de bir araya gelen İHD, ÖHD, ÇHD Mersin Şubeleri ile demokrat ayrın çevreler Mart aylarındaki katliamlarda yaşamını yitirenler anılarak, katliamların unutturulmayacağına vurgu yaptılar. İHD Mersin Şube Başkanı Gazi İnci, “Mart aylarında katledilen Kürtler, Aleviler, devrimci öğrenciler, çocuklar, kadınlar bu coğrafyanın birer unsuruydular. Ne katledilenleri ne de katliamları unutturmayacağız” diye ifade etti.

 

Mersin’de Özgür Çocuk Parkında düzenlenen basın açıklamasında Mart ayında katledilen Kürtler, Aleviler, devrimci öğrenciler, çocuklar, kadınlar ve tüm ihlal mağdurlarını anan demokratik kitle örgütleri adına ortak açıklamayı İHD Mersin Şube Başkanı Av Gazi İnci yaptı. Mart ayı evrensel değerlerde her yönüyle güzeli, iyiyi simgelerken maalesef bu coğrafyadaki hemen her Mart ayı katliam ve zulümlerle anıldığına dikkat çekti.

 

 

Mart ayı içerisinden gerek etnik, gerek inançsal, gerek ideolojik, gerekse kültürel, en az bir kitlesel ihlal yaşandığına vurgu yapan İHD Şube Başkanı Av İnci günün anlamına ilişkin açıklaması şöyle:

 

 

GAZİ MAHALLESİNDE ALEVİ YURTTAŞLAR SİLAHLA TARANDI

12 Mart 1995’te İstanbul’da Alevi vatandaşların çoğunlukta yaşadığı Gazi Mahallesi'ndeki dört kahvehane ve bir pastane aynı anda kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle tarandı. Olayların ardından çok sayıda Alevi vatandaş, Gazi Mahallesi'nde toplandı, emniyet kuvvetlerinin olaya geç müdahale ettiklerini öne sürerek polis karakoluna yürüdü. Polis halkın üzerine ateş açtı. Bunun üzerine 13 Mart günü olayı protesto etmek için İstanbul'un dört bir yanından gelen yaklaşık 15 bin kişi polis karakoluna tekrar yürüyüşe geçti. Yaşanan tüm olaylar sonunda 22 kişi yaşamını yitirdi ve yargılanan polislerin hepsi de ya ceza almadılar ya da düşük cezalar aldılar ve cezaları ertelendi. Bu olaylar sebebi ile gözaltına alınan Hasan Ocak’ın daha sonradan cesedi bulunduktan sonra diğer tüm kayıp yakınlarının Cumartesi Anneleri eylemlerini başlattığını da bir kez daha hatırlatalım.

 

HALEPÇE KATLİAMI

16 Mart, her ne kadar Halepçe Katliamı olarak anılsa da Saddam Hüseyin rejiminin Irak Kürdistanı’nda Enfal Operasyonu kapsamında başta Halepçe olmak üzere Kürt şehirlerinde gerçekleştirdiği soykırımı anma günüdür. Enfal Operasyonu, 29 Mart 1987 tarihinde başlatılmış ve 7 Haziran 1989’a kadar sürdürülmüştür.Esasında Saddam rejiminin 1983’ten 1991’e kadar geçen sürede Kürtlere karşı sürdürdüğü arındırma politikası sonucunda yüz binden fazla Kürt katledilmiştir.Enfal Operasyonu kapsamında, 16 Mart 1988 günü başlatılan ve 3 gün süren kimyasal silahlı hava saldırılarında ise özellikle Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Halepçe Kasabası ve civarında beş bin civarında insan yaşamını yitirmiştir.Soykırım suçunun BM Roma Statüsü’ndeki tanımına bakıldığında, Saddam Hüseyin rejiminin özellikle Enfal Operasyonu kapsamında yapılan Halepçe Katliamı’nda amaçladığı ve gerçekleştirdiği suçlar soykırım suçudur.Nitekim, 1 Mart 2010 tarihinde Irak Yüksek Ceza Mahkemesi Halepçe Katliamını soykırım olarak tanımıştır.Enfal Operasyonu kapsamında işlenen suçların soykırım olduğunu bugüne değin Irak ve Irak Federe Kürdistan Bölge Yönetimi, Norveç, İsveç, Hollanda ve İngiltere kabul etmiştir. Ortadoğu’da en çok Kürdün yaşadığı Türkiye’nin de Enfal Operasyonu kapsamında işlenen suçları soykırım olarak tanıması anlamlı ve önemlidir. Enfal Operasyonu kapsamında soykırımda yaşamını yitirenleri bir kez daha anıyor ve bir daha asla diyoruz!

 

İSTANBUL DA 7 ÖĞRENCİ KATLEDİLDİ 41 ÖĞRENCİ YARALI

16 Mart 1978 günü İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde bombalı ve silahlı saldırı sonucunda 7 öğrenci yaşamını yitirmiş, 41 öğrenci yaralandı. Olayla ilgili daha öncesinde MİT istihbarat teşkilatından İstanbul Emniyet Müdürlüğüne silahlı, bombalı saldırı yapılacağı bilgisi verilmesine rağmen herhangi bir önlem alınmamıştı. Yargılamalar sırasındaki itiraflarda bombayı Abdullah Çatlı’nın temin ettiği yer aldı. Hem Abdullah Çatlı hem de ihmal sebebi ile yargılana polisler, cezasızlık politikasının sonucu olarak beraat etti.

 

 

CİZREDE NEWROZ BAYRAMINDA ALANDAKİLERE ATEŞ AÇILDI

21 Mart 1992’de Şırnak'ın Cizre ilçesinde Newroz bayramını kutlamak üzere bir araya gelen binlerce insanın üzerine paramiliter gruplar tarafından ateş açıldı. Katliamda onlarca insan öldü, yüzlercesi yaralandı. Beyaz bayrak taşıyan gazetecilerin üzerine bile ateş açıldı, bir gazeteci öldürüldü.23 Mart akşamına doğru korkunç bir bilanço doğmuştu. Resmi kaynaklara görke 57, gayrı resmi kaynaklara göre ise 100'den fazla kişi ölmüş, yüzlerce insan yaralanmış, gözaltına alınmış, işkenceden geçirilmişti. O sırada daha sonradan Ergenekon sanığı olarak yargılanacak olan Levent Ersöz bölgede görev yapıyordu.

 

14 KÜRT MİLLETVEKİLİ BM NİN OLAYLARI İNCELEMESİ İSTENDİ

Halkın Emek Partisi'ne mensup dönemin 14 Kürt parlamenteri, Birleşmiş Milletlere konuyla ilgili Türkiye'yi şikayet edince, BM olayların incelenmesi için bir komisyon oluşturdu. Bu komisyonun 15 Nisan 1992′de yayımladığı rapora göre güvenlik güçleri sivil halkın bulunduğu alanları 20 saat boyunca taramışlardı. Katliam sonrasında failler değil yerel halktan insanlar yargılandı. Bazı kimseler ise gözaltında kaybedildi. Bugün hala gözaltında kaybedilenlerin akıbeti bilinmiyor!

 

DEVRİMCİ GENÇLİ HAREKETİN LİDERLERİ KATLEDİLDİ

30 Mart 1972’de Türkiye devrimci gençlik hareketinin liderlerinden Mahir Çayan ve arkadaşları Hüdai Arıkan, Cihan Alptekin, Nihat Yılmaz, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy, Sinan Kazım Özüdoğru, Sabahattin Kurt, Ömer Ayna ve Saffet Alp bundan tam 52 yıl önce Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarını engellemek için çıktıkları yolda Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere Köyü’nde devletin güvenlik güçlerince katledildiler. Devletin cezasızlık politikası gereği, bu katliamı yapanlar hakkında kovuşturma bile açılmadan dosya kapatıldı. 12 Mart faşist cuntasını ve Kızıldere katliamını unutmadık, unutmayacağız.

 

Mevcut iktidar döneminde de katletme pratikleri devam ediyor;

 

GEZİ PARKINDA BERKİN ELVAN

11 Mart 2014’te Gezi Parkı protestoları sırasında kafasına gaz kapsülü gelmesi sebebi ile uzun süre yoğun bakımda kalan 13 yaşındaki Berkin Elvan yaşamını yitirdi. Bu dosyada yargılanan polis ise her türlü ceza indirimden faydalanarak cezasızlık zırhı ile korundu. Maalesef bu coğrafyada çocuklar devlet koruması altında değil, devlet tehlikesi altında.

 

DİYARBAKIRDA KEMAL KORKUT

21 Mart 2017’da Diyarbakır Newroz kutlamalarında polis tarafından üzerine ateş açılan Kemal Kurkut yaşamını yitirdi. Emniyetin Kemal hakkındaki ilk açıklamasında canlı bomba olduğu ile ilgili yalan bir algı yaratılmıştı. Daha sonra Dicle Haber Ajansı muhabiri Abdurrahman Gök’ün çektiği fotoğrafları paylaşmasıyla olayın gerçek yüzü ortaya çıktı, Kemal hiçbir neden yokken katledilmişti. Fail polis memuru cezasızlıkla korundu. Bu görüntüleri paylaşan muhabir Abdurrahman Gök hakkında ise örgüt üyeliği ve propaganda suçlarından kovuşturma başlatıldı, propaganda suçundan ceza verildi.

 

TÜM KATLİAMLARLA YÜZLEŞİLSİN

Mart ayında katledilen Kürtler, Aleviler, devrimci öğrenciler, çocuklar, kadınlar bu coğrafyanın birer unsuruydular. Tüm ihlal mağdurlarını bir kez daha saygıyla anıyoruz. 

İmzacı kurumlar olarak barışçıl bir toplum sözleşmesinin inşa edildiği, her türlü insan haklarının korunduğu bir toplum için mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha dile getiriyoruz.

Tüm katliamlarla yüzleşilsin, Mart ayı artık sadece baharı müjdelesin.  www.yenicizihaber.com YENİ ÇİZGİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.