KESK Gaziantep Şubeler Platformu, Halepçe katliamını unutmadı

KESK Gaziantep Şubeler Platformu, Halepçe katliamını unutmadı
KESK Gaziantep Şubeler Platformu, Halepçe katliamını unutmadı

 

KESK Gaziantep Şubeler Platformu: Halepçe soy kırım katliamıdır

 

GAZİANTEP- BEKİR ŞAHİN: KESK Gaziantep Şubeler Platformu, binlerce insanın yaşam hakkının ihlal edildiği Halepçe katliamının 36.-Beyazıt Katliamının 46.-Gazi Katliamının 29. yıldönümünde bir kez daha Halepçe, Gazi ve Beyazıt özelinde insanlığa bu acıları yaşatanları kınadı. KESK’liler: “Bütün insanlık tarafından lanetlenmesi gereken Halepçe Soykırımını, Beyazıt ve Gazi Katliamını unutmayacağız, Unutturmayacağız” diye ifade etti.

 

 

Halepçe katliamını yıl dönümü nedeniyle ortak açıklama yapan KESK Gaziantep Şubeler Platformu adına Eğitim Sen Şube Başkanı Ömer Parlakçı yaptı. 16 Mart 1988 tarihinde Kürtlere karşı tarihin tanık olduğu en ağır ve en utanç verici insanlık suçlarından biri işlendiğini ifade eden Ömer Parlakçı,  Irkçı Baas Rejimi güçlerince Güney Kürdistan’ın Halep’çe şehrinde kimyasal silahlarla Kürt halkı soykırıma tabi tutulduğunu belirtti.

 

 

“Enfal Harekâtı” adıyla başlatılan;  Kürtlere karşı işkence, idam, köylerin yıkılarak boşaltılması ve talan edilmesi ile devam eden harekât 1988 yılında bir insanlık suçu olan soykırım ile en üst seviyesine ulaştığını hatırlatan Eğitim Sen Şube Başkanı Parlakçı şöyle devam etti:

 

“Bir bahar sabahı kimyasal silahlarla çoğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan tümüyle sivil, beş binden fazla insan katledildi, yedi binden fazla insan kalıcı şekilde sakat kaldı. Enfal Harekâtı süresince, 1986-1989 yılları arasında 150.000’den fazla Kürt katledildi. www.yenicizgihaber.com

 

Uluslararası toplum, Kürt halkına karşı Halepçe’de işlenen soykırım suçuna karşı sessiz kalmış, kendi temel belgelerinden ve hukukundan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Hatta Saddam Rejimi, kimyasal silahları batılı ülkelerden  sağlamış ve BM Güvenlik Konseyi üyesi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yapımı Mig-23 uçaklarından, kimyasal gazlarla ölüm yağdırmıştır.    Halepçe aynı zamanda uluslararası toplum için de bir utanç sayfasıdır. Ne yazık ki, Halepçe Soykırımından sorumlu Devrik Irak Diktatörü Saddam Hüseyin ve “Kimyasal Ali” lakaplı Hasan Ali El Mecid El Tıkriti de, Halepçe Jenosidinden yargılanmamış ve cezalandırılmamıştır. Belirtmeliyiz ki değişen siyasal iktidarlara, sınır ve şartlara rağmen; kimyasal silahların üretimi, silah pazarları, savaşlar, katliamlar, insanlık suçları devam etmektedir. Nitekim bölgemizde yaşananlar Halepçe ve benzeri soykırımların halen yaşanabildiğini göstermektedir. İnsanlığın bir bütün halinde yeni Halepçeleri yaşamaması için güçlü bir ses ve tavır ortaya koymaları gerekmektedir.

 

Bu gün geç de olsa dünyada bazı ülkelerin parlamentoları (İsveç, Norveç ve İngiltere ) Halep’çe Soykırımını “Jenosit” olarak tanıma kararı almıştır. Halepçe Jenosidinin tanınması için, Dünyadaki diğer Parlamentolara ve özellikle de Türkiye’deki siyasi partilere, Hükümete ve Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) çağrıda bulunuyoruz.”

 

 

Öte yanda bundan 44 yıl önce, 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi önünde kontrgerilla ve sivil faşistler tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıda 7 öğrenci hayatını kaybettiğine vurgu yapan Parlakçı, 41 öğrenci yaralandı. Yıllarca süren hukuk mücadelelerine rağmen dava dosyası kapatıldı.16 Mart Beyazıt katliamı da Türkiye’de işlenen onca cinayet gibi karanlıkta faili meçhul bırakıldığını kaydetti.   www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.