KESK: Antep, Urfa, Hatay, Adana, Mersin, Tarsus'ta bordro yaktı

KESK: Antep, Urfa, Hatay, Adana, Mersin, Tarsus'ta bordro yaktı
KESK: Antep, Urfa, Hatay, Adana, Mersin, Tarsus'ta bordro yaktı

 

KESK; GEÇİNEMİYORUZ!  NEFES ALAMIYORUZ! EYLİMİ YAPTI

 

GAZİANTEP- MERSİN-BEKİR ŞAHİN: Kamu emekçileri pek çok ilde TÜİK’in gerçeği yansıtmayan rakamlarıyla oluşturulan maaş zammına ve yükselen enflasyona karşı maaş bordrolarını yakma eylemi düzenledi.

 

KESK'e üyesi kamu emekçileri pek çok ilde düzenledikleri eylemde, zamlara ve dayatılan düşük zam artışına tepki göstererek maaş bordrolarını yaktı. Gaziantep, Urfa,Mersin, Adana gibi bölge illerinde de düzenlenen bordro yakma eylemlerin çok sayıda kamu çalışanı kadıldı.

 

KESK Gaziantep Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eğitim Sen Şube Başkanı Ömer Parlakçı, maaş artışları yaşadıkları hayat pahalılığını yansıtmayan, resmi enflasyon rakamlarına endeksleyen mutabakatlara hiç sıkılmadan “toplu sözleşme” dediklerini belirterek,  “Yıllardır gerçek enflasyonu iliklerimize kadar yaşadık. Yaşamaya devam ediyoruz. Ama maaşlarımız hep bir yerlerden sipariş edilip TÜİK tarafından masa başında belirlenen rakamlara göre artırıldı.

Üstelik Ali Cengiz oyunları ile belirlenen bu rakamlara göre belirlenen enflasyon farkını almak için bile altı ay beklemek zorunda bırakıldık. ‘Yetkili’ sıfatı ile masaya oturanlar mangalda kül bırakmayan laflar ettiler. 

 

Ancak her seferinde ya maaş artışlarımızı TÜİK rakamlarına indirgeyen mutabakatlara imza koydular. Ya da danışıklı dövüş oyunları ile son sözü hükümete bırakan Hakem Kuruluna attılar. Talep ettikleri maaş artışı oranının üçte birine imza attıkları son mutabakatı bile “bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık” diyerek cilalamaktan geri durmadılar.

Sonuçta fatura daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesizleşme olarak hepimize kesildi. Maaşlarınızdaki erime yerini buharlaşmaya bıraktı. Yoksulluğumuz arttı.

Sadece son bir hafta içinde yaşadığımız fahiş zamlar refah payı aldatmacasını çoktan yutmuş bulunuyor. Buna rağmen hala önümüze sahte enflasyon rakamlarını koyanlara,

İğneden ipliğe zam kasırgası yıllardır süren yangının ateşini her gün daha fazla körüklerken  “yapılan artış ateşi bir miktar alır fakat közü söndürmeye yetmez” diyenlere

ARTIK YETER DİYORUZ!”Bu karanlık tabloda GEÇİNEMİYORUZ!  NEFES ALAMIYORUZ!”

 

 

ADANA'DA KAMU EMEKÇİLERİ: KİMSE BİZE AYNI GEMİDEYİZ DEMESİN

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Adana Şubeler Platformu, TÜİK’in gerçeği yansıtmayan rakamları ile oluşturulan maaş zammına ve yükselen enflasyona karşı Cemalpaşa Postanesi önünde “Nefes alamıyoruz, geçinemiyoruz” diyerek bordro yaktı.

Adana'da kamu emekçileri açıklama yaptı

 

MERSİN'DE BORDROLARINI YAKAN SAĞLIK EMEKÇİLERİ

Mersin’de Şehir Hastanesi ve Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde eş zamanlı bordro yakma eylemi yapıldı.

Artan hayat pahalılığı ve zamlar karşısında sağlık emekçilerine yapılan sefalet zammına ilişkin düzenlenen eylemde, ilde direnişe başlayan Çimsataş işçileri de selamlandı.

MEÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde  basın metnini okuyan SES Mersin Şube Örgütlenme Sekreteri Sevgi Başkavak, açıklamadan önce “Sefalet sözleşmesini kabul etmeyerek iş bırakan Çukurova Holding’e bağlı Çimsataş işçileri yalnız değildir. Ücretlerine ek protokolle ek zam yapılmasını isteyen, insanca yaşayacak ücret ve çalışma koşulları için direnişe geçen Çimsataş işçilerinin yanındayız” diyerek Çimsataş işçilerini selamladı.

Krizin faturasının emekçilere çıkarıldığını ve yoksulluk ve güvencesizliğin her geçen gün arttığını, maaşların ise buharlaştığını söyleyen Sevgi Başkavak, gittikçe ağırlaşan karanlık tablo karşısında yetkinin asıl sahipleri olan emekçilerin bir araya gelmesi ve mücadeleyi yükseltmesi gerektiğini vurguladı.

Her iki hastanede de sağlık emekçileri, bunun bir adımı olarak yoksulluklarının belgesi olan bordrolarını yakarak eylemlerine son verdiler.

 

TARSUS

Eğitim Sen Tarsus Şubesi yaptığı açıklamada bordrolarını yakarak şu açıklamayı yaptı:

"Yıllardır gerçek enflasyonu iliklerimize kadar yaşadık. Yaşamaya devam ediyoruz. Ama maaşlarımız hep bir yerlerden sipariş edilip TÜİK tarafından masa başında belirlenen rakamlara göre artırıldı. Üstelik Ali Cengiz oyunları ile belirlenen bu rakamlara göre belirlenen enflasyon farkını almak için bile altı ay beklemek zorunda bırakıldık. Maaş artışlarımızı yaşadığımız hayat pahalılığını yansıtmayan, resmi enflasyon rakamlarına endeksleyen mutabakatlara hiç sıkılmadan 'toplu sözleşme' dediler.

‘Yetkili’ sıfatı ile masaya oturanlar mangalda kül bırakmayan laflar ettiler. Ancak her seferinde ya maaş artışlarımızı TÜİK rakamlarına indirgeyen mutabakatlara imza koydular. Ya da danışıklı dövüş oyunları ile son sözü hükümete bırakan Hakem Kuruluna attılar. Talep ettikleri maaş artışı oranının üçte birine imza attıkları son mutabakatı bile 'bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık' diyerek cilalamaktan geri durmadılar.

 

Sonuçta fatura daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesizleşme olarak hepimize kesildi. Maaşlarınızdaki erime yerini buharlaşmaya bıraktı. Yoksulluğumuz arttı.

Gittikçe ağırlaşan koşullarda bırakalım altı ay sonrasını yarın nasıl bir ülkeye uyanacağımızı bilmiyoruz. Bu karanlık tabloda geçinemiyoruz. Nefes alamıyoruz.

Üstümüze çöken bu zifiri karanlıktan tek çıkış yolumuz hangi sendikanın üyesi olursak olalım yetkinin asıl sahipleri olarak bir araya gelmemizden ortak mücadeleyi yükseltmemizden geçiyor."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.