Kadın Cinayetleri Politiktir

Kadın Cinayetleri Politiktir
Kadın Cinayetleri Politiktir

 

Kadın Cinayetleri Politiktir

 

ADIYAMAN- BEKİR ŞAHİN:  Adıyaman’da boşanma aşamasında olduğu kocası tarafından sokak ortasında öldürülen kadın cinayetinden sonra İstanbul'da öldürülen Hemşire Ömür Erez cinayetlerine tepki amacıyla  İHD Adıyaman Şubesi’nde bir araya gelen kadınlar, kadın cinayetlerinin politik olduğuna dikkat çekti.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adıyaman Şubesi Kadın Komisyonu üyesi Av. Dilan Güler konuyla ilgili olarak dernek binasında düzenlediği basın açıklamasında, Canan Işık’ın, önceki gün Adıyaman’da boşanma davasından bir gün önce kocası tarafından sokak ortasında öldürüldüğü, yine İstanbul’da Hemşire Ömür Erez dün çalıştığı iş yerinde katledildiğine dikkat çekerek, “İHD olarak, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin sebep ve sonuçlarını hergün her an her platformda defalarca dile getiriyoruz. Kadınlarla erkekler arası fiili eşitsizlik ve her türlü ayrımcılığın bir sonucu olan erkek şiddetine karşı acil olarak önlem almasını istiyoruz” dedi.  

 

Giderek yoksullaşan haneler, kadınlar için daha fazla sömürünün, şiddetin adresleri haline geldiğini ifade eden İnsan Hakları Derneği (İHD) Adıyaman Şubesi Kadın Komisyonu üyesi Av. Güler şöyle devam etti:

Savaşa, ranta ayrılan kaynaklar sosyal politikaya ayrılmıyor. Kadın yoksulluğu giderek derinleşiyor.

 

    Bahsi geçen her bir haksız gerekçe kadının temel insan haklarından ne denli mahrum kılındığını, sadece kadın olduğu için ayrımcılığa uğradığını, şiddete maruz kaldığını dahası öldürüldüğünü gözler önüne seriyor. Ölüm biz kadınlar için bu denli sıradan sözde gerekçelere sahip.

 

    Tüm bu ''normallerimiz'' aynı zamanda failler için haksız tahrik sayılarak cezai indirimler uygulanıyor. Şiddet, dinsel-geleneksel önyargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalarla ve yasalar eliyle meşrulaştırılıyor.

 

        Kadına yönelik şiddetin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, öncelikle devletin ve siyasal iktidarların tüm kurumlarıyla sorumluluk üstlenmesi, ilgili tüm sivil ve resmi kuruluşlarla işbirliği yaparak, yaşamsal öneme sahip bu sorunun ortadan kaldırılması için gerekli hukuki sosyal politikaların bir an önce yaşama geçirilmesini talep ediyoruz.

    Yıllardır mücadele ile kazanılan, uygulanması için takipçisi olduğumuz İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen hükümet faillere şiddetin meşru olduğu mesajını veriyor. Cezasızlık yaygın bir politika haline gelerek failleri cesaretlendiriyor.

 

       İstanbul Sözleşmesi’nin en önemli yanlarından biri de bu coğrafyada verilen bir mücadele sonrası hazırlanmış bir sözleşme olması. Diyarbakır’da kocası tarafından annesi öldürülen ve kendisi de yaralanan Nahide Opuz’un açtığı davada 2009 yılında AİHM Türkiye’yi mahkum etti. Avrupa Konseyi bu davayı esas alarak tüm üye devletlere kadınları şiddete karşı koruyacak bir sözleşme yapılması çağrısında bulundu. Sözleşmenin hazırlanmasında Türkiye’den çok sayıda kadın hukukçu katkıda bulundu. Sözleşme hem kadınlar hem de LGBTİ+ mücadelesi için büyük politik ve ‘duygusal’ destek sağlıyordu.

 

Çatışma ve savaş süreçlerinde kadınlar daima şiddete, cinsel işkence ve saldırılara maruz kaldılar. 1. ve 2. Dünya Savaşları’nda bu durum Tokyo ve Nürnberg uluslararası mahkemelerinde bir savaş suçu olarak değerlendirilmedi. Ancak Bosna ve Ruanda’da yaşanan savaş ve çatışmalar sonucunda kadınların örgütlü mücadele ve talepleri sonrasında artık kadına yönelik şiddet cinsel saldırı olayları ‘insanlığa karşı suç, savaş suçu sayılıyor. Buna rağmen gözaltılarda, hapishanelerde hala çıplak arama gibi işkenceler devam ediyor. Yaşadığımız coğrafya giderek daha fazla insan haklarından, uluslararası norm ve standartlardan uzak, şiddetin politik olarak desteklendiği bir yer haline geliyor.

 

         Ancak biz sokaklarda, evlerde, işyerlerinde yaşam tehlikesiyle burun buruna yaşayan kadınlar her bir hakkımız için mücadele ettik, etmeye de devam ediyoruz. Ne İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi kabul ediyoruz, ne de kazandığımız hakları gasp edenlere boyun eğiyoruz.” www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.