Devletin tüm olanakları Evet için kullanılıyor

Devletin tüm olanakları Evet için kullanılıyor
Devletin tüm olanakları Evet için kullanılıyor
RÖPORTAJ - YENİ ÇİZGİ; Referanduma sayılı günler kala iktidar partisi Evet kampanyasında devletin tüm olanaklarını kullanırken Hayır cephesi ise kendi imkanlarıyla çalışmalarını yürütebiliyor. HDP Gaziantep Milletvekili Prof.Dr.Mahmut Toğrul, getirilmekte olan anayasa 12 Eylül faşist dikta anayasasını daha tekleşmiş, diktacı bir yapıya sahip olduğuna dikkat çekti. Tüm yetkilerin, yasama, yürütme ve yargının tek kişiye teslim edildiği bir ülkede yaşamak istemediklerini söyleyen Toğrul, şu anda 3 Hilal planıyla Kürt illerinin yerle bir edildiği bir politika yürütüldüğünü, Kürt illerinde yürütülmüş olan yıkım ve şehirlerin yerle bir edilmesinin onaylanacağı bir referandum olacağını kaydetti.   HDP Milletvekili Mahmut Toğrul bölgesel yayın yapan Yeni Çizgi Gazetesini ziyaret etti. Referandum sürece ve ülkenin genel sorunlarıyla ilgili gündemi değerlendiren Milletvekili Toğrul, HDP'nin kafasının karışık olduğu, boykot edeceği, Hayır dese dahi son anda kandil ve İmralı'dan gelecek bir haber ile boykot edeceği veya Evet diyeceği söylemlerinin hiçbir karşılığı ve gerçekliği olmadığını ileri sürdü. Bu konuda düşüncelerinin çok net olduğunu söyleyen Toğrul, “HDP olarak HAYIR'ı örgütlüyoruz ve HAYIR diyoruz, var gücümüzle de en fazla çalışan ve bunun en HAYIR'lı sonuçlarını isteyen bir partiyiz” diye konuştu. Türkiye genelinde 12 ayrı şehirde miting yapacaklarını hatırlatan Milletvekili Toğrul ile yaptığımız söyleşiyi ve dikkat çekici önemli açıklamaları birlikte okuyalım.   MAHMUT TOĞRUL HDP MİLLETVEKİLİ  (2) Neden Anayasa değişikliği ve HDP nasıl bir anayasa istiyor? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Biz öteden beri Türkiye'nin daha kapsayıcı, Anadolu'nun tüm kimliklerini ve inançlarını kapsayan bir anayasa ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. Herkesin benim anayasam diyebileceği ve evrensel değerleri içeren demokratik bir anayasaya ihtiyaç olduğunu belirtiyoruz. Ancak şu anda getirilmekte olan anayasa bu niteliğinden öteye 12 Eylül faşist dikta anayasasının daha da tekleşmiş halini ve tüm yetkilerin bir kişiye devredildiği bir niteliği vardır. Dolayısıyla biz yerinden yönetimi ve çoğulculuğu esas alan bir anayasa ihtiyacında ısrarlıyız.   HDP neden Hayır diyor MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Bizim hayır dememizin bir kaç nedeni vardır. Tüm yetkilerin, yasama, yürütme ve yargının tek kişiye teslim edildiği bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Çünkü şu anda getirilen sistem bir başkanlık sistemi değil, bir yarı başkanlık sistemi değil, demokratik parlamenter bir sistem değildir. Tam tersine şu anda getirilen, zaman zaman cumhurbaşkanın da ifade ettiği gibi Türk tipi bir başkanlık sistemi getirilmek isteniyor. Bundan kaynaklı böyle sisteme karşıyız. Diğer bir yönden ise AKP'nin içerde ve dışarda yürütmüş olduğu savaş politikalarının onaylandığı ve onaylanmış olacağı bir referandumdur. Bu savaş politikalarının ne olduğunu baktığımızda ise Kürt illerinde yürütülmüş olan yıkım ve şehirlerin yerle bir edilmesinin onaylanacağı bir referandum olacaktır. AKP iktidarının yurt içinde 7 Haziran'dan sonra devreye koymuş olduğu çöktürme planı ve şu anda 3 Hilal planın ile Kürt illerinin yerle bir edildiği bir politika yürütüldü. İç politikada durum böyle iken yurt dışında ve Ortadoğu'da ise aynı şekilde Kürt karşıtlığı üzerinden ve Kürtlerin bir hak elde etmesinin engellenmesi için Türkiye Ortadoğu'da kötü ilişkiler içerisine girdi. Bu savaş politikalarının doğru olmadığımı ve mutlak bir şekilde bu politikanın terk edilmesi gerektiğini belirtiyoruz. Başta Kürtler olmak üzere toplumun AKP' nin bu politikalarına cevaz vermeyeceğini hep birlikte 16 Nisan' da göreceğiz. Diğer bir nedenimiz ise hükümet ısrarla diyor ki, fiili bir durum var. Bu fiili durumu anayasal bir statüye kavuşturmak istiyoruz diyorlar. Fiili durum nedir; bir kararname ile işçilerin işten çıkarıldığı, öğretim üyelerinin işinden edildiği, binbir emekle kazanlılar belediyelere kayyumların atandığı, herkesin yaşamından endişe duyduğu yine siyaseten yarışamadığınız bir siyasi partinin on binlerce çalışanın gözaltına alındığı ve tutuklandığı bit durum vardır. Bu fiili durumu süreklileştirmek ve anayasal bir statüye kavuşturulmasına asla izin vermeyeceğiz. Dolayısıyla bu nedenle de hayır diyoruz. 2 yıldır halkın üzerinde estirilen savaş politikalarından halkın demokratik değerlere tekrar dönmesi ve cesaretini toplaması açısından da önemli buluyoruz. Halkın bir başarı öyküsüne ihtiyaç vardır. Ben istersem yönetimi değiştirebilirim ben istersem talep edebilirim demesi için de biz HAYIR diyoruz.   OHAL koşullarında referandum meşrumudur? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; OHAL koşullarında Referanduma gitmemiz asla kabul edilir birşey değildir. Bugün OHAL koşullarında neredeyse insanların dışarıya çıkmaya cesaret etmediği, demokrasi talep etmenin ölüm ile eş değer olduğu koşullar söz konusudur. Bunun ötesinde özellikle partimize yönelik 15 Temmuz'dan sonra, darbeyi bir fırsata çevirip, partimize yönelik on binleri bulan tutuklama ve gözaltı furyası vardır. Fiili olarak neredeyse hayır demenin terörize edildiği ve sanki referandum tek seçenekli bir durummuş gibi davranılıyor iktidar tarafından. Halkın önüne iki seçenek konuluyor ama hayır demek terörize edildiği için sanki halkın önünde tek seçenek duruyormuş gibi davranılıyor. Devletin tüm olanaklarının Evet için kullanıldığı ve hayır diyenlerin sokak ortasında darp edildiği ve şiddet gördüğü bir ortamda bile halk artık AKP'nin bu politikalarına onay vermiyor. Halk çünkü artık AKP iktidarının yürütmüş olduğu politikadan rahatsız olduğunu homurdanmaya başlamış durumdadır. İnsanların can var mal güvenliği sorunu vardır. Bu koşullarda AKP, referandum da evet sonucuna ulaşamayacaktır.   OHAL koşullarında Newroz yapıldı ve Newroz'dan çıkan sonuç nedir? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Biz binbir kısıtlamalara teğmen tüm Kürt coğrafyasında Antep de dahil olmak üzere yüzlerce çalışanımızın tutuklandığı, örneğin Antep' te iki il eş başkanımızın tutuklandığı koşullarda Newroz kutlaması gerçekleştirdik. Bu kadar zorluk var çıkarılan sıkıntılara rağmen, neredeyse mahallerden, sokakta siyaset yapacak kimse bırakılmadığı halde ve Antep için yeni bir adresin Newroz alanı olarak gösterilmesine rağmen, Newroz programımız çok başarılı geçti. Mutlaka kazanacağız şiarıyla yapmış olduğumu Newroz'da beklenenin üstüne bir katılım ve heyecan vardı. Bunca baskı ve saldırılara, gözaltılara rağmen katılım bizleri umutlandırdı. Newroz aynı zamanda 16 Nisan'nın sonucunu işaret etti. Kürtler, devrimciler, aydınlar ve demokratlar çok açık bir şekilde AKP'ye sarı kart gösterdiler.   Newroz’da güvenlik sorunu yaşandı mı? MİLLEKTVEKİLİ TOĞRUL; Coşku dolu geçen Newroz’da polis geniş bir güvenlik önlemi almıştı. Almalıydı da çünkü Gaziantep’teki patamalar ölümler, hem halkı hem kentin yöneticilerini oldukça tedirgin etmişti. Polis alana simit ve su satıcılarının girişine bile izin vermedi.  İnsanlar sabah 10.00 da alana gelmeye başladı akşam 16.00 ya kadar aç susuz orda bekledi. Yılmadı etkinliğe katıldı ve gitti. Gelen insanların birçoğu da tedirgin ve kaygılıydı. Ama olaysız atlattık. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.   Farklı partilerin hayır konusunda bir araya gelmesini nasıl okumak gerekiyor? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Referandumda aşırı sağdan ve sola kadar birçok farklı kesim hayır diyor. Biz herkesin hayırı kendisine diyoruz. Kimsenin hayır deme gerekçesini yıpratmamak gerektiğini düşünüyoruz. Bizim hayır deme gerekçemiz ile başka bir partinin veya yapının hayır deme gerekçesi aynı değildir ve aynı olmak zorunda da değildir. Ancak ilk defa toplumun birçok farklı kesimi, AKP'nin yanlış politikalarının ve ülkeyi yaşanmaz hale getiren bu politikalarına karşı hayır diyecekler. Biz bu durumu önemsiyoruz ve değer biçiyoruz. Bu ülkenin tek adama değil, bu ülkenin tüm farklılıklarını içeren bir yönetim biçimine ve anayasaya ihtiyaç olduğunu bilerek elimizden geleni yapacağız.   AKP 1 Kasım'da istikrar dedi ve referandum sürecinde aynı söylem tutar mı? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra Halkın iradesinin gasp edilmesinin en büyük argümanı olarak 7 Haziran sonrası hükümet kurulamamasını gerekçe gösterip toplum üzerinde bir terör estirdi. Eğer hükümet kurulamaz ise koalisyon olacak, ekonomik istikrar bozulacak, terör artacak korkutmasıyla 1 Kasım seçimlerine gitti. Akp bu durumdan Kısmen de olsa başarılı oldu. Eğer 1 Kasım seçimleri olamamış olsa idi, muhtemelen bu korkutma psikolojisi belki bu referandum da başarılı olurdu. Ancak toplum gördü. 1 Kasım'da tüm yetkileri ele geçirmiş olmalarına rağmen ve cumhurbaşkanın devletin tüm olanaklarını kullanmasına rağmen, ekonomik istikrar olmadı, siyasi istikrar olmadı, terör almış başını gidiyor. İşsizlik tarihin en yüksek rakamlarına ulaşmış durumda ve Türkiye ekonomisi şu anda neredeyse çöküşün eşiğindedir. Bunun yanında Türkiye şu anda selam vereceği bir dost ülke bırakmadı. Bunların hepsi birleştiğinde AKP'nin bu politikalarının aynı korku ve sindirme duygusu ile başarılı olamayacağını düşünüyorum. Bu ülkenin ekonomik ve siyasi istikrara kavuşması için öncelikle AKP'nin bu politikalarından kurtulmamız gerekiyor ve AKP'nin bu politikalardan vazgeçmesi gerekiyor.   HDP'nin kafasının karışık olduğu, boykot edebileceği konusunda ne düşünüyorsunuz? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Israrla partimize yönelik referandum noktasında aslında en başından beri Hayır diyeceğini ve hiçbir parti organımızda bir kafa karışıklığının olmadığı biliniyor olmasına rağmen, havuz medyası tarafından özellikle bu propaganda yapılmaktadır. HDP'nin kafasının karışık olduğu, boykot edeceği, Hayır dese dahi son anda kandil ve İmralı'dan gelecek bir haber ile boykot edeceği veya evet diyeceği söylemlerinin hiçbir karşılığı ve gerçekliği yoktur. Bu konuda düşüncemiz çok nettir. Yukarda söylemiş olduğum gerekçelerden kaynaklı biz HDP olarak HAYIR'ı örgütlüyoruz ve HAYIR diyoruz ve var gücümüzle en fazla çalışan ve bunun en HAYIR'lı sonuçlarını isteyen de HDP'dir.   HDP olarak Antep'te nasıl bir çalışma yürüyorsunuz? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; HDP olarak Antep'te üzerimizdeki tüm baskı politikalarına ve il eş başkanlarımız tutuklu olmasına ve bu kadar zorluğa rağmen çok zor koşullarda da olsa sokak sokak, ev ev mahalle mahalle halkımız ile yüz yüze görüşerek neden hayır dediğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bu noktada seçimin sonucunu belirleyen en önemli etkenin tüm ekranlarda tüm alanlarda sanki evet tartışılıyormuş gibi görünmesine rağmen hane içinde Hayır'ı tartıştırıyoruz. Bugün aslında insanlar kendi aralarında neden hayır demesi gerektiğini tartışıyorlar. Dolayısıyla halkımızın bu anlamda tavrının çok net olduğunu ve bizler de onlara layık şekilde Hayır’ı örgütlemek için üzerimize düşeni yaparak mutlaka kazanacağız diyoruz.   Bölge’de kaç ilde miting yapmayı planlıyorsunuz? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Parti olarak maddi imkansızlıklar içinde çalışmamızı kendi çapımızda yürütüyoruz. İmkânsızlıklara rağmen çalışmalarımız aksamadan devam ediyor. Bölge illerinde 1 Nisan’da Hatay’da, 2 Nisan’da Adıyaman’da, 8 Nisan’da Adana’da ve 9 Nisan’da Mersin’de miting yapacağız. Türkiye genelindeki çalışmalarımızı 7 ayrı bölge halinde belirleyip yürütüyoruz. Gaziantep’te ise şuan için üç tane anons aracı belirledik. İkisi merkez iki ilçede diğeri ise taşra ilçeleri dolaşacak. İleriki günlerde Nizip ve İslahiye ilçeleri içinde ayrıca anons araçları belirleme çalışmamız olacak.   HDP’nin referandum çalışmalarına bileşenlerin katkısı yeterlimi, durum nedir? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Bileşenlerin katılımı istenilen oranda olmasa da yine de katkı sunanlar var ama sınırlı sayıda. Örneğin HDP olarak il seçim koordinasyon merkezi oluşturduk buraya katkı sundular, gelip gidiyorlar. Ama çalışmalarımıza daha aktif bir katkı sunmalarını arzu ediyoruz.   Türkiye genelinde ve Gaziantep’te referandum ne çıkar tahmininiz nedir? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Biz bir anket yaptırmadık yapılan anketleride takip ediyoruz, fakat bizim tahminimiz Türkiye genelinde yüzde 60 civarında Hayır çıkar. Gaziantep’te ise bu sayı yüzde 50, Yüzde 50 yani eşit oranda çıkar. Türkiye gemilinde yüzde 52 Evet çıksa bile bu AKP için çok büyük bir kayıptır.   Hayır çıkarsa bir erken seçim olabilir mi? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Hayır çıkarsa bir erken seçim öngörüm yoktur. Evet, çıkması durumunda ise önümüzdeki yıl hem yerel, hem de genel seçimin birlikte olacağı bir erken seçim yapılabilir. Erken seçim elbette AKP’nin istemesi ile ancak olabilir. Ancak hayır çıkması durumunda STK’ların daha demokratik ve özgürlükçe bir sivil anayasa taleplerini daha yüksek sesle dile getirebilirler. Ve bu konuda iktidara baskılar yapılabilir.   İktidarın yürüttüğü dış politikayı nasıl buluyorsunuz? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; AKP iktidarı içeride olduğu gibi dış politikayı da çok kötü yönetiyor. Türkiye’nin komşu ülkelerden de dostu kalmadı Avrupa’yı şuan karşımıza aldık. Böyle yalnızlaştırmaya dönük ırkçı, yakıcı, faşizan bir dış politika Türkiye’yi ve Avrupa’daki insanlarımızı sıkıntıya sokacaktır. AKP’nin tenditvari, Nazi söylemler ile konuşması çok daha sıkıntı verdi. Avrupa ülkelerindeki Türkler bugün huzursuz, Avrupa ülkeleri Türkiye’ye karşı olumsuz tavır alıyor. Tüm bunlar Türkiye’nin insan haklarından, demokrasiden uzaklaşmasının birer sonucudur. Avrupa bizim neyimizi kıskanacak. Umarız hayır çıkarda demokratik değerlere geri dönülür.   AKP iktidarının Suriye politikasını nasıl buldunuz? MİLLETVEKİLİ TOĞRUL; Suriye’den de başından beri yanlış politikalar izlendi ve sonuçları ortada. Türkiye acilen Kürt karşıtı politikadan vaz geçip Suriye’deki Kürtler ile birlikte soruna ortak çözüm arama noktasında bir araya gelerek ne yapabilirizi tartış çözüm üretmek zorundadır. BEKİR ŞAHİN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.