CHP SANAYİCİYE KARŞI DEĞİLDİR

CHP SANAYİCİYE KARŞI DEĞİLDİR
CHP SANAYİCİYE KARŞI DEĞİLDİR
kılıçdaroğlu copyBEKİR ŞAHİN CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, istihdam yaratan, üreten bir sanayicinin kapısına arama ve inceleme için ilk defa AKP hükümeti döneminde davul zurna ile gidildiğini belirterek, bunu asla tasvip etmediğini, doğru bulmadıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, TOBB’un bu konudaki sessizliğine dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, 22 Mayıs-30 Eylül tarihlerinde bir kriz yaşandığını dile getirerek, krizden en çok etkilenen Türkiye'nin toplam kaybının 212,7 milyar lira olduğunu ifade etti. Türkiye'nin dünyadaki en büyük 20 ekonomiden biri olmasından gurur duyduklarını aktaran Kılıçdaroğlu, “Türkiye müthiş bir kaynağa sahip, ama müthiş kaynağa rağmen Türkiye Cumhuriyeti sanayi liginin dışında kalıyor. Bunu sorgulamamız gerek. Ayrıca CHP hiçbir zaman için sanayiciye karşı değildir. Üreten, istihdam yaratan herkes bizim için önemlidir” dedi.   CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz gün Umut Oran, Erdoğan Toprak, Faik Öztrak, Sezgin Tanrıkulu ile gelerek iş dünyası temsilcileri, işçiler ve sivil toplum örgütleri ile görüştü akşamda, İş Dünyası Diyalog ve Dayanışma Birimi tarafından Gaziantep The Anatolian Otel'de düzenlenen  "İş Dünyası ve Meslek Örgütlerinin Sorunları ve Çözüm Yolları" konulu toplantıya katıldı. Kılıçdaroğlu, hükümetin ekonomi politikasının yanında iş ve dış politikalarını da eleştirdi. GTO Başkanı Eyüp Bartık, GSO Başkanı Adil Konukoğlu, GAİB Başkanı A.Kadir Çıkmaz. GTB Başkanı Ahmet Tiryaki, ESOB Başkanı Ömer Küsbeoğlu başta olmak üzere esnaf oda başkanları ile bazı dernek temsilcilerinin pürdikkat izlediği toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, Gaziantep, sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu'nun en önemli kentlerinden birisi olduğunu vurguladı. HUZUR OLMAYAN YERDE SANAYİDE ÜRETİMDE OLMAZ Kılıçdaroğlu, kentin sanayisinin güçlü olmasını istediklerini ve bu noktada yaşanan sorunların aşılması gerektiğini ifade ederek, “Biz siyasetçi olarak önünüzdeki her türlü engeli kaldırmak için CHP olarak yanındayız. Sonuçta siyasetin gereği sanayiyi geliştirmektir. Sizin alın terinizi değerlendirmek, önünüze çıkan sorunları çözmek bizim görevimiz. Yeni bir iklime ihtiyacımız var. Bölgede barışa ve huzura ihtiyacımızı var. Huzur bir toplumun demokratik bir ortamda çalışmasının temel öğelerinden biridir. Eğer huzursuzluk varsa orada ne huzur olur, ne de sanayi olur” dedi. YENİ BİR EKONOMİ POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR Türkiye'nin büyümesi için üretime endekslenen yeni bir ekonomi politikasına ihtiyaç olduğunu, vergi politikasında da değişikliğe gidilmesi gerektiğini işaret etti. Sanayici, istihdam yaratan ve üretime katkı sunanları yumurtlayan tavuğa benzeterek bu insanlara sahip çıkılması gerektiğine dikkat çekti. Kemal Kılıçdaroğlu,dünya genelinde yaşanan ekonomik krizde Türkiye'nin ciddi boyutta etkilendiğini ifade ederek, "Bir ülkeyi güçlü ve saygın kılan o ülkedeki üretimdir. Biz, büyüyor ve gelişiyoruz. Acaba bizim gibi ülkeler nasıl büyüyor, nasıl gelişiyor. Aynı işi yapıyorsanız, rakibiniz varsa, rakibinizi sürekli izlersiniz. Olaya böyle bakmamız gerekiyor. Dünya genelinde bizim sanayi tabanının düştüğünü gösterir. İmalat sanayisinde Türkiye sanayide 13'üncü sıradaydı. 2000'de 15'inci sıraya düşmüşüz. 2010'da ilk 15'te yokuz. Biz şimdi yerli otomobil niye yapmıyoruz diye çaba harcıyoruz. Biz Nano teknolojiye yatırım yapıyor muyuz? Teşvik veriyor muyuz? Bu konuda sanayiciye yeteri kadar destek veriyor muyuz hayır. Biz şu kadar buzdolabı, çamaşır makinesi yaptık diye övünüyoruz. Amerika televizyonu buldu ama şimdi üretmiyor, başka ülkeler üretiyor. Demek ki bizim bir temel boşluğumuz var. Bu temel boşluğu doldurmamız gerekiyor. Belli alanlara, belli kaynaklara yeteri kadar yatırım yapmamız gerekiyor. Teşvik politikasının yeniden olgunlaştırılmalısı gerektiğini kaydeden  ve yeni bir teşvik politikasıyla yola çıkılması gerekiyor. Fabrikayı Adana'dan söküp Osmaniye'ye götürmek teşvik politikası olamaz. Teşvik politikasını katma değeri yüksek ürünler üzerinde inşa edilmesi lazım" dedi. 19. yüzyılın sonuyla 20.yüzyılın başında insanoğlunun bilgi toplumuna geçtiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Dünyanın en stratejik ürünü artık insan beyni. O halde eğitim politikamızı aklı özgürleştirecek bir model üzerinde inşa etmemiz lazım. Daha nitelikli daha kaliteli soru soran çocukları yetiştirmemiz lazım" diye konuştu. EKONOMİDE İLERDE CİDDİ SORUNLAR YAŞANABİLİR Uluslar arası para fonu ve diğer ekonomi çevreleri bizim ekonomimizi en kırılgan ekonomi olarak tanımladığın ileri süren Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi önümüzdeki süreçte ekonomik alanda ciddi bir sorun ile karşılaşacağını da hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bugünlerde tartışılmıyor ama önümüzdeki süreçte en çok tartışılar konulardan birisi olacak. AB ile ABD'nin arasındaki serbest yatırım ve ticaret anlaşması. Eğer orada gümrükler karşılıklı sıfırlanırsa Türkiye bundan büyük zarar görür" ifadelerine yer verdi. DIŞ POLİTİKA ÜLKELERİN ÇIKARLARI ÜZERİNE İNŞA EDİLİR Ekonomide dış politikanın büyük önem taşıdığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Dış politika ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir. O nedenle dış politika milli olmak zorundadır. Dış politika iktidar muhalefet olmaz. Dış politika Türkiye'nin çıkarlarını esas alır. İlk kez Cumhuriyet tarihinde dış politikada ciddi kırılma var. İktidar ve muhalefet farklı düşünüyor. Suriye ile bizim ne derdimiz var. Kardeşim Esad bir gecede oldu düşmanım Esad. Biz müdahale edilmemesini ve tam tersine ateş kes çağrısı yapılmasını istedik. Bu bölgede gerçekten Irak ve Suriye politikası olmasaydı Gaziantep çok farklı olurdu. Mısır'a kızdık. Neden darbe yaptın? Bizde kızdık. Darbeyi savunmuyoruz. Darbe demokrasiye zarar verir ama darbeyi savunmuyoruz diye gelen adamı vatan haini ilan etmek bizim elimizde değil. Şuanda kapısını çalabileceğimiz bir komşu kalmadı. Biz yönümüzü çağdaş uygarlığa dönmüş bir ülkeyiz. Hedefimiz çağdaş uygarlıktır. Biz Ortadoğu'nun bataklığında değil, çağdaş Avrupa'nın çağdaş dünyanın bir parçası olmak istiyoruz. Eğer o dünyadan kopup biz Ortadoğu'nun bataklığına saplanırsak buradan kurtuluş yoktur" şeklinde konuştu. W HARFİ ZATEN KULLANILIYOR Bu arada ziyaretleri sırasındaki konuşmasında Demokratikleşme Paketi ile gündeme gelen Q, X, W harflerinin kullanımına ilişkin olarak da eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu “Neymiş efendim, 3 tane harf geliyormuş alfabeye. W, Q, X harfi geliyormuş. Ben merak ediyorum; Başbakan tuvalete hiç gitmedi mi Tuvaletlerin kapısında W yazar zaten. Televizyon seyretmiyor mu açsın Show Tv var. Demokrasi farklı bir şeydir. Demokrasi milletin oyunun parlamentoya tam anlamıyla yansıdığı rejimin adıdır. Demokrasi budur. Demokrasi aynı amanda siyasetin eleştiriye tahammül etme rejimidir. Demokrasi kin gütmez, nefret gütmez, herkesin düşüncelerini özgürce ifade ettiği rejimin adıdır. Demokrasi inançlarla uğraşmaz, inanca saygı gösterir. Demokrasi etnik kimliklerle uğraşmaz, herkesin kimliğine saygı gösterir.” BAŞBAKAN ANDIMIZIN NERESİNDEN RAHATSIZ? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilkokullarda Andımızın kaldırılmasına anlam veremediğini belirterek "Başbakan Erdoğan andımızın neresinden rahatsızsa, çıkıp anlatması lazım. Ben bunu gerçekten merak ediyorum. Gerekçesini çıkıp açıklasın ben şu gerekçe ile bunu kabul etmiyorum desin" şeklinde konuştu. The Anatolian Otel'deki toplantıda Kılıçdaroğlu, yaklaşık 1,5 saat süren konuşmasının ardından Genel Başkan yardımcıları, Gaziantep milletvekilleri ve Gaziantep İl Başkanı Mehmet Gökdağ ile birlikte davetlilerin sorularını yanıtladı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.