Çağın yeni hastalığı “Huzursuz bacak sendromu”

Çağın yeni hastalığı “Huzursuz bacak sendromu”
Çağın yeni hastalığı “Huzursuz bacak sendromu”
SEV Amerikan Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hakan Demirci, Huzursuz Bacak Sendromu ile ilgili yaptığı açıklamada Bacağını kıpırdatma isteği ya da karıncalanma şikayeti, toplumun büyük kısmında görülmekte. Ancak bunun bir rahatsızlık olduğunu bilen ve hekime başvuranların sayısı çok az dedi. Dr. Demirci, ayrıca otururken ya da uzanırken bacakları hareket ettirme ihtiyacı ile kendini gösteren, karıncalanma, yanma ya da ağrı şikayetine yol açan, “Huzursuz bacak sendromu” nun görüldüğü kişilerin , bacağını hareket ettirme isteğine karşı koymakta ancak bu durum rahatsızlığın ilerlemesine sebep olmaktadır dedi. Huzursuz Bacak Sendromu nedir? Huzursuz bacak sendromu otururken ve yatınca bacaklarda olağandışı bir rahatsızlık hissi ile kendini gösteren genellikle hastalar tarafından tam olarak ifade edilemeyen ancak uyluk, bacak ve ayaklarda, hatta bazı hastalarda kollarda ürperme, kaşınma, ağrıma, ezilme, yanma, karıncalanma olarak ifade edilebilen bazı hastalar ise kas krampı veya uyuşma ile karıştırabilen bir hastalıktır. Bacaklardaki huzursuzluk hissi dinlenme zamanlarında ortaya çıkar. Hem kadınları hem de erkekleri etkiler, herhangi bir yaşta başlayabilir ve yaşla birlikte şiddeti artar. Huzursuz bacak sendromu uyku kalitesini bozar, gündüz uykululuk haline yol açabilir. Hastalık hareketsiz kalma ile ortaya çıkar: bir süre uzanıldığında veya oturulduğunda ortaya çıkar. Hareket etme ile yakınmalar azalır: bazı hastalar önleyemedikleri bir hareket etme isteğinden bahsederler. Bacaklarını gerek yatakta hareket ettirmek gerekse birkaç adım yürümekle yakınmalar azalır. Yakınmalar akşamları artar: gündüz saatlerine göre akşamları aynı koşullarda yakınmalar daha yoğun izlenir. Uykuda bacak hareketleri sıktır: hastaların önemli bir kısmında uykuda bacak hareketleri sendromu olarak adlandırılan ayrı bir hastalık ile birlikteliği sıktır. Yaklaşık hastaların %80inde bu iki hastalık birlikte gözlenir. Huzursuz bacak sendromlu hastaların büyük kısmı yatmakta veya yatakta uyanık kalmakta güçlük çekmektedirler. Gündüz yapılan şekerlemelerde de hastalar sıkıntı yaşayabilmektedirler. Hastalardaki belirtiler bacaklarda önemsiz hafif yakınmalardan, depresyonu yol açan, yaşamdan zevk alamama noktasına kadar giden geniş bir yelpazede kendini gösterebilir. Hastalığın şiddeti zaman içinde değişiklikler gösterebildiği gibi bazı zamanlar kaybolup sonra yine ortaya da çıkabilir. Huzursuz bacak sendromu her yaşta hatta çocuklukta bile ortaya çıkabilir. Çocuklarda büyümeye bağlı ağrılar olarak algılanabilir. Hangi yaşta ortaya çıkarsa çıksın zaman içinde ağırlığı genellikle artış gösterir. Görülme sıklığı oldukça yüksek olan bu hastalık hakkında edindiğiniz bilgileri başkaları ile paylaşmanız da önemli. Böylece başkalarının da yaşadığı sorunu fark etmesini sağlayabilirsiniz. Hastalığa neyin yol açtığı tam olarak ortaya konamadığı için tedavide de şikayetleri azaltmaya yönelik yöntemler izleniyor. Bunun için bazı Parkinson ilaçları, kas gevşeticiler ve uyku ilaçları kullanılıyor. Öte yandan günlük yaşamda yapılabilecek küçük değişiklikler de sendromun etkilerini azaltmaya yardımcı oluyor. İşte Dr. Demirci’nin önerileri: Her gün aynı saatte uyanın, Gündüz vakti olabildiğince aydınlık ortamlarda bulunun, Sabah çalışmaya başlamadan önce biraz yürüyüş yapın (İşe yürüyerek gidebilirsiniz) Günlük yürüyüş süresi ortalama 45 dakikadan kısa olmasın, Aldığınız kafeini (Kahve, çay, çikolata) kısıtlayın. Günde 2 fincandan fazla kahve içmeyin. Uykuya dalmakta veya sürdürmekte sorununuz varsa kafeini tamamen hayatınızdan çıkarın, Mümkün ise sigarayı azaltın, uyku ile ilgili sorununuz varsa sigarayı tamamen bırakmaya çalışın, Alkol alımını ve Sigara kullanımını kısıtlayın. Uyku ile ilgili sorununuz varsa alkollü içeceklerden tamamen uzaklaşın, Uykunuz gelirse gündüz vakti kısa süreli uyuyabilirsiniz ama gece uykusuzluk çekiyorsanız gündüz uyumamalısınız, Yatak odanızı uyuma dışında kullanmayın, yatak odanızı çalışma odası olarak kullanmamalısınız, Yatak odanız ısı, ışık ve gürültü açısından sizi rahat ettirecek şartlarda olmalıdır, Uyumadan 1 saat önce günlük aktiviteyi bitirin, 15 dakika boyunca o gün yaşadığınız sıkıntıları, başarıları ve mutlulukları bir kağıda yazın sonra 45 dakika boyunca gevşemeye çalışın, uyarıcı olmayan şeyler yapın (hafif şeyler okuyun, klasik müzik dinleyin, ılık köpüklü bir banyo yapın, meditasyon yapın, 1 bardak ılık ballı süt için) Çalışma masanızın yüksekliğini ayarlamak da bir yöntem. Böylece hareket alanınız genişler. Eğer yaklaşık 15 dakika süreyle uykuya dalamadıysanız kalkın ve başka bir odaya gidin ve uykunuz gelinceye kadar gevşemeye çalışın, uykunuz gelince tekrar yatağa gidin. Bu durum tekrar edebilir ama mutlaka her gün aynı saatte uyanmaya özen gösterin.  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.