Hasta tutuklu Sabri Kaya tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi

Hasta tutuklu Sabri Kaya tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi
Hasta tutuklu Sabri Kaya tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi

 

 

ADANA-Ağır hasta tutuklu Sabri Kaya hakkında tahliye kararı verildiği gün getirildiği Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesinde yaşamını yitirdi. Kaya'nın cenazesi hastanedeki işlemlerinin ardından otopsi işlemi için Adana Adli Tıp Kurumu (ATK) morguna kaldırıldı. Kaya’nın cenazesi otopsi işlemlerinin ardından ailesi tarafından cenazesi alıp Adana'nın Ceyhan ilçesinde toprağa verildi.

 

 

Tutuklu Sabri Kaya’nın yeğeni Serhat Kaya, "Amcam öldükten sonra tahliye kararı verildi. Bu nasıl bir vicdandır. Ölmesini bekliyorlardı" diyerek duruma tepki gösterdi. Amcasına ilişkin yapılan başvurunun AYM tarafından reddedildiğini hatırlatan Kaya, bu karardan sonra amcasının durumunun kötüye gittiğini ve bunun üzerine 3 aylık şartlı tahliye verildiğini söyledi. Amcası için gerekli müdahalenin yapılmadığını ifade eden Kaya, “Bu sürecin hepsi bilinçli gerçekleşti” diye tepki gösterdi.

 

Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevinde geçirdiği bağırsak kanaması sonucu sık sık hastane ve cezaevi arasında mekik dokuyan ağır hasta tutuklu Sabri Kaya hakkında tahliye kararı verildiği gün getirildiği Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesinde yaşamını yitirdi. Kalbi yüzde 25 çalışan Kaya, 25 Mart'ta kalp krizi ve beyin kanaması geçirmişti. Kaya, 3 kez yoğun bakıma alınıp, “Durumu iyi” denilerek tekrar cezaevine götürülmüştü.

 

Kaya için 20 Mayıs'ta Osmaniye Devlet Hastanesi tarafından “Cezaevinde kalamaz” raporu verilip, aynı gün Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesine sevk edildi. Kaya hakkında Osmaniye Devlet Hastanesi tarafından “Cezaevinde kalamaz” raporu verildikten sonra Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da dün tahliye kararı verildi.

 

Kaya'nın avukatı İlhan Öngör, tahliye kararı sonrasında "Artık kurtulacak gibi değil. Yaşaması zor. Hatta hastaneden sağlıklı bilgi verilmiyor. Bize, 'öldü' demiyorlar ama 'yaşaması zor' diyorlar. Doktorlarla görüştüm bana, tedaviye artık cevap vermediğini söylediler" demişti.

 

Geç kalınan tahliyeden yetkililerin sorumlu olduğunu söyleyen Öngör, “Günlerdir, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Osmaniye Savcılığı, cezaevi ve hastaneler arasında mekik dokuyoruz; tüm başvuruları yaptık. Durumun ciddi ve yaşamsal olduğunu anlatmaya çalıştık. Ancak klasik bürokrasi diliyle 'Gerekeni devletimiz yapılıyor' denildi. Bir ayda 20 kez kriz geçiren Sabri Kaya'yı bu hale getiren devlet aklı ve bürokrasisidir. Bunu sadece ihmalkarlıkla dahi açıklayamayız, göz göre göre bu sonuç ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesinin infaz erteleme ve hastaneye yatırma tedavi edilmesi talebimize ambulans kapıda bekliyor gibi bir gerekçeyle ret etmesi sonucunda gelinen nokta budur, kapıda beklediği iddia edilen ambulans Sabri Kaya'yı iyileştiremedi. Kendi gözetimi altında bulunan Sabri Kaya'nın yaşam hakkını devlet koruyamamıştır" ifadelerini kullanmıştı.

 

 

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD)

Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan, Kaya’nın yaşadıklarının ‘Terörle Mücadele Kanunu’ kapsamında yargılaması devam eden tutuklu ve hükümlülerinin yaşadıklarının dışa yansıması olduğunu söyledi. İktidarın ayrımcı bakışının Sabri Kaya olayında kendini gösterdiğini söyleyen Türkdoğan, “Kovid-19 nedeniyle hazırlanan infaz düzenlemesinin dışında tutuldu Kaya. Birkaç defa ameliyat olmuş, bir ay içerisinde 20 kere hastaneye kaldırılmış bir mahpusu siz hapishanede tutamazsınız. Ama işte tutuldu” dedi. Yargının tutumuna da dikkat çeken Türkdoğan, iktidarın ayrımcı bakış açısının yargıya da sirayet ettiği söyledi. Türkdoğan, “Bakın bu kişi tutuklu, hükümlü değil, hükümlü olsaydı adli tıp kurumunun raporu gerekirdi. Tutuklu olduğu için normalde bu kişinin yargılandığı mahkemenin tahliye karar vermesi gerekirdi. Tutukluluğu da bir kenara bırakın, bu kişi hükümlü de bu kadar ağır hasta birisi için oradaki infaz savcısının duruma el koyması, bütün işlemleri hızlandırması ve bir an önce tahliye ettirmesi gerekirdi. O da yapılmadı” diye konuştu. Kaya için Anayasa Mahkemesine de ‘tedbir’ talepli başvuru yapıldığını belirten Türkdoğan, “Anayasa Mahkemesi ‘tedbir’ talebini hastanenin önünde sürekli ambulans bekliyor diye kabul etmedi. Bu yargılama pratikleri yargının iktidara olan bağımlılığı gösteriyor ki bu da Türkiye’deki sorunların çözülmesini zorlaştırıyor maalesef” dedi. 

 

650 AĞIR HASTA VAR, ÖLMELERİNİ Mİ BEKLİYORSUNUZ?

Sağlık Bakanlığına ve Adalet Bakanlığına defalarca başvuru yapıldığını söyleyen Türkdoğan, “Nihayet Osmaniye Devlet Hastanesinin Sağlık Kurulu toplandı karar verdi. Hastanelerin sağlık kurulları bu tür durumlarda toplanmıyor pandemi gerekçesiyle. Bu nasıl olur, Sağlık Bakanlığına da bu soruyu sormak gerekiyor. Sabri Kaya olayında gördük, bu kişi zaten çok ağır hastaydı. Ve bu grupta olan şu anda bizim tespit edebildiğimiz 650 kişi var. Üstelik normal hasta tutuklu sayısı 1500’ün üzerinde. Yani bizim tespit edebildiklerimiz. Belki de bu sayı daha da arttı bu dönemde. Bugün bu 650 kişi neden hâlâ hapiste diye sormak gerekiyor iktidara. Bu insanların ölmesini mi bekliyorsunuz?” diye sordu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.