Emekli olabilmesi için SGK’ya ödemesi amacıyla babasına 16 bin Euro borç veren evlat, babası ölünce annesinden parayı geri istedi. Parayı alamayınca da mahkemenin yolunu tuttu. Davanın temyiz
müracaatını değerlendiren Yargıtay; borç vermek maksadıyla yapılan banka havalesinde açıklama
kısmına paranın gönderiliş nedeni yazılması gerektiğine hükmetti. Açıklama kısmına yazılmayan detayın "var olan bir borcun ödenmek" maksadıyla kabul edileceği karara bağlandı.
Film senaryosuna konu olabilecek dava süreci; yıllardır emeklilik hayali kuran babanın, Sosyal
Güvenlik Kurumu'na (SGK) ödeyeceği sigorta pirim borcunu ödemek için yurt dışında yaşayan oğlundan borç para istemesiyle başladı.
Gurbetçi evlat, babasının talep ettiği 16 bin Euro'yu banka havalesiyle babasına gönderdi. Parayı
SGK'ya ödeyen baba emekli olduktan bir süre sonra vefat etti. Anne ise eşinden kalan emeklilik
maaşını almaya başladı. Annesine, ‘Anne, babama verdiğim borç parayı ödemeyi düşünüyor musun?'
diyen evlat, aldığı şok cevapla sarsıldı.
Annesi parayı ödeyemeyeceğini söyleyince Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yolunu tutan evlat, paranın
banka havalesiyle gönderildiğine dikkat çekti. Davalı anne ise kendisine husumet düşmeyeceğini,
havalenin davacının babasının SGK borcunun ödemesi için gönderildiğini, bu durumda dava dışı
mirasçıların aleyhine dava açılması gerektiğini dile getirdi.
Dekontta havale ile ilgili açıklama olmadığı, bu nedenle de davacı tarafından davaya konu edilen
paranın borç olarak gönderildiği iddiasının ispatlanması gerekeceğini savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme; davalının 1/4 miras payı oranında davanın kısmen kabulüne hükmetti. Her iki taraf
avukatı da mahkeme kararını temyiz edince devreye Yargıtay 13. Hukuk Dairesi girdi.
Havaleye borç ibaresi yazılmalıydı
Havalenin bir ödeme vasıtası olduğuna dikkat çekilen Yargıtay kararında; “Her ne kadar mahkemece,
HMK 203/1-a uyarınca davacının tanık dinletme talebi kabul edilerek dinlenen tanık anlatımından;
davaya konu edilen paranın muris babanın emekli olması için borç olarak banka aracılığı ile davalı
annesi adına gönderildiği ve davalının miras payı oranında borçtan sorumluluğunun söz konusu
olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir.
Davacının delil olarak dayandığı banka havalesinde paranın gönderiliş nedenine ilişkin herhangi bir
şerh bulunmamaktadır. Yine, beyanı hükme gerekçe yapılan tanık ise, çekilen paranın davacıya
verildiğine dair görgüye dayalı bir beyanda bulunmadığı gibi, davacı bu iddiasını başkaca bir delille de
kanıtlayamamıştır. Hal böyle olunca, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi ve Hukuk
Muhakemeleri Kanunu (HMK) ilgili hükümleri gereğince, paranın ödünç olarak verildiğini ispat yükü
davacıya ait olup, davacı ödünç ilişkisini başka bir delille de kanıtlayamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı
olup, bozma nedenidir.” ifadeleri yer aldı.