İHD Mersin Şubesi; Irkçılığın panzehiri barıştır!

İHD Mersin Şubesi; Irkçılığın panzehiri barıştır!

İHD Mersin Şubesi; Irkçılığın panzehiri barıştır!

 

MERSİN- BEKİR ŞAHİN; Türkiye’de, nefret söyleminin giderek artması ve bu nefret söyleminin yarattığı, tetiklediği ırkçı ve ayrımcı saldırılar çok tehlikeli boyutlara ulaşırken bu duruma tepkiler ise artarak sürüyor. Mersin İHD Şube EşBaşkanı Hakkı Demir, “Nefret söyleminin kontrol edilmemesi halinde, bunun şiddeti tetikleyen bir niteliğe büründüğünü Ankara, Afyon, Antalya ve en son Konya’daki ırkçı ve barbar katliamla sonuçlandı” dedi.

 

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi EşBaşkanı Hakkı Demir,  İHD olarak Türkiye’de yayılmaya ve olağanlaşmaya devam eden ırkçılığa çekmek için defalarca açıklamalarda bulunduklarını hatırlatarak şöyle devam etti;

 

İnsanlık tarihi göstermiştir ki, yaşanan büyük acıların çoğu, bir gruba karşı ırkçı nefretin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Irkçılık ve ayrımcılık, bireyin bir eğilimi olmaktan çıkar, yaygınlaşır, önce grupları, giderek büyük kitleleri harekete geçirebilir. Toplumsallaşan ve kurumsallaşan ırkçılık, yalnızca bulunduğu yer için değil, tüm dünya için bir tehdittir.

Unutmayalım ki, ırkçılık psikolojik bir hastalık değildir, "kafatasçı" bir ideolojidir ve medeni tüm toplumlarda cezai yaptırımlara tabii tutulan bir suçtur.

 

Bir insanın, bir başka insanı sırf başka bir etnik yapıya, bir başka inanca ya da bir başka dile sahip olduğu için katledebilecek bir duruma getirilmiş olmasını insan olarak adlandırmak  zordur. Hepimizin bildiği üzere, akla ve hayallere sığmayacak bir çok kötülük, insan görünümlü ırkçı yaratıklar tarafından işlenmektedir.

 

Konya’daki ırkçı katliam, bir arada yaşama kültürümüze, insanlığımıza, değerlerimize saldırıdır... Bilinmelidir ki,   bir evin tüm bireylerini vahşice öldürebilecek, evi ateşe verebilecek vicdansızlığı, acımasızlığı besleyen ülkedeki ötekileştirici nefret söylemidir.  Bu katiller hem nefret söyleminden besleniyorlar hem de cezasızlık politikasından güç alıyorlar. Sivas katliamını yapanlar ortaya çıkarılıp cezalandırıldı mı, Roboski’de devletin uçakları tarafından, içinde çocukların da olduğu, insanlar bombalanarak öldürüldü, bu katliamı yapanlar yargılandı mı?... Suruç ve Gar Katliamını yapanlar, onlara göz yumanlar, yol verenler hak ettikleri cezaları aldılar mı? Ne yazık ki hayır! İşte ırkçı ve faşist yapılar bu cezasızlık politikasından güç alıyor.” www.yenicizgihaber.com

 

Kürt sorununun çözümsüz bırakılması, çatışmalı ortamın devam etmesi, barışçıl bir ortama geçilmemesi yaşanılan birçok sorunun temelini oluşturduğunu ileri süren İHD Şube EşBaşkanı Demir şöyle devam etti;

 

Kürt sorunu, Türkiye’deki bir çok kirli yapılanmalara örtü alarak kullanılmakta, alternatif görünen muhalif yapıları da dizayn etmede bir araç olarak kullanılmaktadır. Televizyonlardan, HDP üzerinden her gün nefret dili kullanılarak insanların kafasında Kürtler terörist algısı yaratılmaktadır.

 

Türkiye’nin dört bir yanında ormanlar yanıyor! Ve hepimizin yüreği ormanlarla beraber yanıyorken; bir an önce yangınların söndürülmesi için çaba gösterilmesi, bu konuda toplumun bir dayanışma içinde seferber edilmesi gerekirken, ne yazık ki orman yangınları üzerinden bir başka ötekileştirme yaratma derdine düşüldü. Orman yangınlarını Kürtlerin çıkardığına dair kirli, bir o kadar da tehlikeli, provakatif bir algı toplumun bilinç altına yerleştirilmeye çalışıldı. Bundan görev çıkaran ırkçı gruplar, Kürtlerin ölümü hak ettiğini düşünmeye ve bu insanlık dışı düşüncelerini sosyal medya üzerinden servis etmeye başladı.

 

Manavgat’ta sivil giyimli insanlar, kendilerine asayiş payesi vererek araçları kontrol etmeye, yangın söndürmeye koşan insanları bile doğum yerlerine bakarak linç etmeye çalıştılar.

İnsan Hakları Derneği (İHD) olarak, kamuoyunun dikkatini Türkiye’de yayılmaya ve olağanlaşmaya devam eden ırkçılığa çekmek için defalarca açıklamalarda bulunduk...  Bu gerçeği;  Kürtlere salt Kürt oldukları için ve Suriyelilere salt Suriyeli oldukları için yapılan saldırılarda ve Ermenilere yönelik ırkçı nefret söylemlerinde görebiliyoruz.”

 

İHD’nin 22 Eylül 2020 tarihli “Türkiye’de Nefret Suçları ve Son Dönemde Yaşanan Irkçı Saldırlar Özel Raporu”na göre 2020 yılının ilk sekiz buçuk ayında sadece derneğin tespitlerine göre 14 ırkçı saldırı olayında 3’ü Suriyeli çocuk olmak üzere 7 kişinin öldürüldüğünü kaydeden İHD Şube Eşbaşkanı Demir, “Söz konusu vakalarda en az 32 kişi de yaralanmıştır. 2010 yılından bu yana 280 ırkçı saldırıda 15 kişinin öldürüldüğünü ve 1097 kişinin de yaralandığını görmekteyiz. Bu saldırıların hedefinde Kürtler ve Suriyeliler yer almıştır.

 

Özellikle siyasal partilerden talebimiz, ülke geneline yayılmış teşkilatları aracılığıyla seçmenleri arasında çatışmayı değil çözümü, düşmanlığı değil birbirini anlamayı, ayrışmayı değil köprüler kurmayı tercih eden ve ırkçılığı temelden reddeden bir anlayışı beslemeleri ve böyle bir anlayışı halk arasında yaygınlaştırmak için çaba harcamalarıdır.

İnsan yaşamını ve insanın insanca yaşamasını önceleyen bir toplum için bunun bir zorunluluk olduğunu düşünmekteyiz.

 

Basın açıklamamızın başlığında da söylediğimiz gibi, ırkçılığın panzehiri barıştır! İnsanın insanla barışı, yani farklı etnik köken, ırk-renk-dil, cinsiyet ve farklı inanç gruplarıyla barışı esastır.  Ve bu barış,  insanın doğayla barışını da koşullayacaktır” şeklinde konuştu.  www.yenicizgihaber.cçom YENİ ÇİZGİ                                                                                                            

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberleri