İHD Adıyaman Şubesi Üyesi Av Avcı: Çocuklar ve kadınların barışa ihtiyacı var!
ADIYAMAN-BEKİR ŞAHİN; Adıyaman’da geçen yıl 2 Ağustos tarihinde kaybolduktan üç gün sonra vahşice bıçaklanarak öldürülmüş halde cesedi bulunan 13 yaşındaki Hüseyin Nasrullah Çelik’in duruşması yapılıyor. Olayda duydukları üzüntüyü dile getiren İHD Adıyaman Şubesi İHD Kadın Ve Çocuk Komisyonu Üyesi Av. Aysun Avcı, kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve ayrımcılık içeren her eylem ve fiili kınadıklarını söyledi.
Konuyla ilgili olarak İHD Adıyaman Şubesi Kadın Ve Çocuk Komisyonu adına açıklama yapan Av. Aysun Avcı düzenlediği basın toplantısında Adıyaman 1.Ağır Ceza Mahkemesinde 23 Ocak 2020 perşembe günü , Hüseyin Nasrullah Çelik’in ilk duruşmasının yapılacağını belirterek mağdur aileye sabır diledi.
Türkiye’de de var olan çatışma ve şiddet hali de kendisi ile beraber devasa sorunlara yol açmakla birlikte en çok kadınların ve çocukların yaşamını yitirdiğine dikkat çeken İHD’li Av. Aysun Avcı “Çatışma ve şiddet sarmalı içerisinde canileşen karakterler nedeniyle kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddet giderek katmerleşmektedir. Ceylan Önkol, Eren Bülbül, Uğur Kaymaz, Berkin Elvan, Enes Ata, Roboskili onlarca çocuk ve daha ismini yazmakla bitiremeyeceğimiz birçok kadın ve çocuk bu çatışma ve şiddet ortamında paramparça edilerek katledildiler” dedi.
Av, Avcı, (yeni çizgi gazetesi) kadın ve çocuklara yönelik şiddetle ilgili yaptığı genel değerlendirmede ise Çocuk Haklarına Dair Sözleşme 20 Kasım 1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edildiğini, Sözleşme çocuğun eğitimi, gelişimi, sağlığı, korunması, vatandaşlık, yargılanma şekli, velayeti, sığınma hakkı, kendini ifade etme hakkı gibi birçok hakkı çok ayrıntılı şekilde güvence altına alındığını açıkladı. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi ise yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 19 Aralık 1979 tarihinde kabul edildiğini de hatırlatan İHD’li Av Aysun Avcı, "Gönül isterdi ki bu gün burada çocukların börtü böcekle oynama hakkını, kadınların yaşam standartlarının artırılmasını konuşalım. Ancak; gelinen aşamada güçlü devletlerin bir araya gelerek oluşturduğu askeri ve ekonomik birliktelikler, dünyayı savaş, çatışma ve şiddet ortamı haline dönüştürmüş bulunmaktadır. Dünyada var olan savaş ve çatışma hali nedeniyle en dezavantajlı gruplar olan engelliler, çocuklar ve kadınlar yaşamını yitirmektedir. Siviller yolda, sokakta, caddede sorgusuz sualsiz infaz edilmektedir. Kentler bombalanmakta tarihi miras yerle bir edilmektedir. Süren savaşlar ve bu savaşlar üzerinden yaratılan algı ile doğuştan eşit ve kardeş olan halklar arasında düşmanlık derinleştirilmektedir. Savaş sürdükçe insanlığın kanayan yarası daha da derinleşmekte ve kangrenleşmektedir. Savaşı başlatan erkek egemen anlayış her yerde her zaman önce çocuklara ve kadınlara yönelmektedir. Zira çocuk ve kadınlara yöneldiğinde ne kadar acımasız olduğunu topluma en iyi şekilde anlatacağını ve toplumun bu zulümkar yaklaşımdan etkilenerek diz çökeceğinin hesabını yapmaktadır. Bu gün hala esir düşen kadınların köle pazarlarında satılmasının, öldürülmelerinin temel nedeni budur. Var olan çatışma ve savaş hali ile toplumdaki bireylerin de sağlıklı bireyler olarak gelişmesini engellemekte ve insanların birer caniye dönüşmesine neden olmaktadır.” diye ifade etti.
YARGI MAKAMLARI, YEREL YÖNETİCİLER SORUMLULUK ALMIYOR
Özelde küçük Hüseyin’in genelde ise tüm çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet ve istismar olaylarının var olan çatışma ve şiddet ortamından ayrı ele alınamayacağını ifade eden Av. Avcı, açıklamasına şöyle devam etti; (yeni çizgi gzt.)
“Gelişmiş dünyanın herhangi bir yerinde bir hayvana yönelik şiddet geliştiğinde o yerin mülkü amiri hayvanın korunmasına yönelik yeterince tedbir alamadığı gerekçesi ile istifa etmekte iken ülkemizde yetkililer hiçbir şey olmamış ve her şey normalmiş gibi davranmaktadır. Yargı makamları kadın ve çocuklara yönelik istismar, şiddet ve cinayet dosyalarında yeterince inisiyatif almamakta zaman zaman tahrik, iyi hal vb. gerekçelerle vicdanı zedeleyen kararlara imza atmaktadırlar. Bunun asla doğru bulmuyoruz. Biz İnsan Hakları Savunucuları olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve ayrımcılık içeren her eylem ve fiili kınadığımızı, her halükarda ve her zaman bu politik yaklaşıma karşı duracağımızı ve yaşanabilir bir dünya yaratıncaya kadar mücadele edeceğimizi bildirmek isteriz.”
ZANLI ANTALYA'DA YAKALANDI
Öte yandan kamera kayıtlarını inceleyen ekipler, sanık M.Ç'nin, Mardin, Batman ve son olarak Antalya'da olduğunu tespit ettikten sonra Antalya Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Konyaaltı ilçesinde yakalanmıştı.
SUÇUNU İTİRAF ETTİ
Şüpheli, emniyetteki ifadesinde Hüseyin Nasrullah Çelik'i bıçaklayarak öldürdükten sonra Adıyaman merkeze bağlı Boğazkaya köyü yakınlarındaki yol kenarına attığını itiraf ettiği kayıtlarda yer aldığı belirtildi. Çocuğun vücudunda 6 adet bıçak darbesi olduğu öğrenildi. YENİ ÇİZGİ