İHD Adıyaman Şube Başkanı Çınar: Barış, haklara ve özgürlüklere dayalı olarak sağlanabilir
ADIYAMAN- BEKİR ŞAHİN: Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu, Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi sorunu çözebilmesi için yeni barış sürecine ihtiyacı olduğunu ifade ederek, “Barış hakkı bir insan hakkıdır” diye ifade edildi.
1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle Demokrasi Parkı önünde toplanan Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformuna üyeleri 1 Eylül Dünya Barış Gününde barışa dikkat çekti.
Barışa vurgu yapılan günün anlamına ilişkin ortak açıklamayı İHD Adıyaman Şube
Başkanı Av Bülent Çınar yaptı. “Barış hakkı bir insan hakkıdır” diye ifade ededen İHR Şube başkanı çınar açıklamasına şöyle devam etti:
”Türkiye dünya barış günü olarak kutlanan 1 Eylül vesilesiyle barışın egemen olduğu bir dünyada yaşamak istediğimiz bir kez daha belirtmek istiyoruz. Barış hakkı bir insan hakkıdır. Birleşmiş Milletler 1945 yılında kabul ve ilan edilen BM şartı ile kurulmuştur. İnsan hakları evrensel bildirisinde barış hakkının kutsallığı, bu hakkı korumanın ve uygulanmasını sağlamanın da devletler için bir hükümlülük olduğu vurgulanır. www.yenicizgihaber.com
Barış istemek bir hak olarak tanımlanmıştır. Barış talebinin, medeni ve siyasi haklarla olduğu kadar ekonomik, sosyal ve kültürel haklar ile de ilişkisi bulunmaktadır. Bu metinlerde de benimseyip paylaştığımız temek yaklaşım, barışın insan hakları ve özgürlüklerin tanınmayışı savaşların ve çatışmaların temel sebebidir. O nedenle her şart altında ve dünyanın neresinde olursa olsun, barışın haklara ve özgürlüklere dayalı olarak sağlanabileceği düşüncesindeyiz. Dünyada devam den bölgesel ve yerel savaşlar ile çatışmalar bizleri derinden endişelendirmektedir. Rusya’nın Ukranya ile işgali ve devam eden savaş korkunç acılar üretmektedir. Libya iç savaşı ve Suriye iç savaşının 12 yıldır sürmesi ve halen barışçıl göstermektedir.
Dünyanın silahlanma yarışı ise yeni savaşların habercisi gibidir. Buna karşı insan hakları savunucuları dünyanın her yerinde barışı savunmaktadır. Türkiye etknik, dilseş, dinsel,ve kültürel özellikleri bakımından çoğulcu bir dokuya sahiptir. Çoğulculuk pek çok kez vurguladığımız gibi herkes farklı herkes eşit sloganında ifadesi bulunur. Çoğulculuk aynı zamanda demokrasinin de temelidir. Demokrasi ile insan hakları arasında koparılmaz bir bağ vardır. Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi sorunu çözebilmesi için yeni barış sürecine ihtiyacı vardır. Türkiye, Kürt sorunu gibi temel sorunlarını diyalog ve müzakereye dayalı çözüm yöntemleri kullanarak çözememiş bir ülkedir. Bu nedenle silahlı çatışmalar ülke içi ülke dışında devam etmektedir. Türkiye’de barışa giden yolun barış hakkı mücadelesi olacağına inanıyoruz.” www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ