GAZİANTEP- AYSEL ŞAHİN: Gaziantep Demokratik Kadın Platformu, Diyarbakır’da bu sabah aralarında sendika yöneticileri, seçilmiş belediye başkanları, kadın derneklerinin yöneticileri ve siyasi parti yönetici ve üyelerinin bulunduğu yaklaşık 24 kadının göz altına alındığını belirterek, “Gözaltı zamanlamasının Newroz ve 1 Mayıs öncesine denk gelmesi tesadüf değildir. Gözaltına alınan arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın, bu hukuksuz uygulamayı gerçekleştirenler hakkında soruşturma açılmalıdır” diyerek gözaltlılara tepki gösterdiler.
Gaziantep Demokratik Kadın Platformu adına ortak açıklamayı Eğitim Sen’li Elif Söyleyici yaptı. Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki paylaşımlar ve benzeri demokratik eylem ve etkinlikler Anayasa ile güvence altına alındığı, temel hak ve özgürlükler kapsamında olduğuna dikkat çeken Elif Söyleyici, “Kadınlar her gün evde, işte, okulda, sokakta erkek ve erkek devlet şiddetine maruz kalırken, şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürürken, siyasal iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, yaşananlara karşı mücadele yürüten kadınlara yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamalarla şiddeti kalıcı hale getirmekte, kadına yönelik şiddeti cesaretlendirmektedir.
İktidar tekçi, gerici ve cinsiyetçi politikalarına karşı gelen, kabul etmeyen, muhalif olan ve bunun için alanlara çıkan kadınlara yönelik şiddetine gözaltı ve tutuklama şiddetini de eklemektedir. Gözaltılar ve baskılar kadın kırımı politikası uygulamaları olup kadına yönelik şiddetin münferit değil, politik olduğunun da kanıtıdır” dedi. www.yenicizgihaber.com
Gözaltı zamanlamasının Newroz ve 1 Mayıs öncesine denk gelmesi tesadüf olmadığını ileri süren Elif Söyleyici şöyle devam etti:
“ Son yıllarda belli günler öncesinde kitlesel gözaltılar rutin hale getirilmiştir. Böylelikle kadınlar üzerinden tüm topluma gözdağı verilmek, sindirilmek, yapılacak eylem ve etkinliklere katılımı en aza indirmek hedeflenmektedir.
Gözaltına alınanların tamamının adresleri belli olup çağrılma durumunda ifade verecek kişilerdir. Ancak iktidar gözaltı ve tutuklamalar yoluyla muhalif kesimleri sindirmeyi, korku dalgası yaratmayı hedeflediğinden bu politikayı özellikle ve sistematik olarak uygulamaktadır.
Ortada sayısız mahkeme ve AİHM kararı olmasına karşın ısrarla en temel sendikal hak ve özgürlükleri yok sayanlar, anayasal hakları toplantı, gösteri ve ifade özgürlüğü hakkını kullanmak isteyenleri gözaltına alanlar “sendikal faaliyeti engelleme” ve “görevi kötüye kullanma suçu” işlemektedir.
Biz kadınlar olarak; hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte, sokakta, okulda, gerektiğinde de cezaevinde, kısacası yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyüterek kazanacağımızın bilincindeyiz. Eril zihniyetin üzerimizde kurduğu sistematik tahakkümü kırmanın tek yolunun yine sürekli ve örgütlü kadın mücadelesini yükseltmekten geçmekte olduğunu biliyoruz. Bu mücadeleyi yürütürken karşımıza her türden engellemeler çıkacağının da farkındayız.” www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ