Adıyaman'da Feminist kadınlara büyük ilgi “Kadın kadının kurdu değil, yurdudur”

Adıyaman'da Feminist kadınlara büyük ilgi “Kadın kadının kurdu değil, yurdudur”

ADIYAMAN- BEKİR ŞAHİN ; Adıyaman Barosu Kadın Komisyonu tarafından düzenlenen  "Güçlü Kadın Güçlü Toplum" konulu söyleşi büyük ilgi gördü. Baronun kadın komisyonu ilk defa düzenlediği etkinliğe konuşmacı olarak davet edilen İstanbul Barosu avukatlarından, Feministliğiyle de dikkat çeken Av. Feyza Altun ile Av. Hülya Gülbahar, kadın cinayetlerine ve katillere verilen indirimli cezalara dikkat çekti. Feminist kadın avukatlar, ayakkabı, kravat, takım elbise gibi hallerde cezai indirimlere kesinlikle karşı olduklarını ifade ederken, kadına yönelik her tür şiddeti reddederek, birlikte mücadeleye vurgu yaptılar.Adıyaman Adliye Sarayı Konferans Salonu’nda düzenlenen  "Güçlü Kadın Güçlü Toplum" konulu söyleşiye Baro’nun kadın avukatlarının yanı sıra kadın izleyicilerde büyük ilgi gösterdi. Av. Feyza Altun söyleşi sonunda kitaplarını imzaladı. İzleyiciler, bol bol fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaştı. Söyleşi, soru cevap şeklinde tamamlandı.Söyleşinin açılışını yapan Baro Başkanı Av Mustafa Köroğlu, kadın komisyonu olarak düzenlenen etkinliğin ilk olduğunu, bundan sonra böyle etkinliklerin devametmesini ümit ettiklerini belirterek, “Bir ülkede kadın hakları verilmiyorsa, ihlal ediliyorsa, orada insan hakları ihlali var demektir. Kadınlar toplumun yarısıdır, onları toplumda ayrı tutmak, soyutlamak asla kabul edilemez. Güçlü kadın güçlü toplum demektir. Etkinliği düzenleyen kadın komisyonumuza, etkinliğe katılarak onurlandıran konuşmacılara teşekkür ederiz” dedi.FEMİNİST AVUKAT FEYZA ALTUN’A İLGİ BÜYÜKTÜ Türkiye genelinde kadın hakları ihlalleri, kadına yönelik şiddet olayları ve kadın cinayetlerinde sürekli kadınların yanında olan, gündeme taşıyarak sorumluların cezalandırılması için mücadele veren, aynı zamanda feminist özelliğiyle de tanına Av. Feyza Altun, düzenlenen toplantıda gösterilen ilgiye teşekkür ederken, kadınların uğradıkları şiddete karşı asla pes etmeden mücadele vermelerini söyledi.KADIN KATİLLERİNE İNDİRİM UYGULANMASIN Kadın cinayetlerinde, mahkemelerin bazen katillere çok fazla indirimler verdiğini bunu asla kabul etmediklerini ifade eden Av. Altun, “Bir kadın öldürülüyor mahkeme katile kravat indirimi, elbise indirimi, yok tahrik etti vs. indirimler uyguluyor. Böyle bir indirimi asla kabul etmiyoruz. Kadın katiller hak ettikleri en ağır cezayı almalıdır. Örneğin Feray Şahin cinayeti. Katil delillerin bir kısmını yok ediyor, mahkeme yeterli araştırma, inceleme ve değerlendirme yapmadan katile indirimli 5 yıl 3 ay ceza veriyor. Ve 1,5 yıl hapis yatıp çıkıyor. Böyle şey olur mu? Gencecik bir kız katlediliyor, ama katil 1,5 yıl yatıp çıkıyor. Böyle cezalarla cinayetler durdurmak mümkün mü? Caydırıcı cezalar olmalı. Hemen her gün bir yerde bir kadın bir şekilde öldürülüyor. Çünkü verilen cezalar caydırıcı değil” şeklinde konuştu.26 BİN KIZ ÇOCUĞU HAMİLE Küçük yaşta evliliklere de karşı olduklarını hatırlatan Av. Feyza Altun,  Türkiye’de şuanda yetkili kurumlara, 26 bin tane hamile kız çocuğu ihbar yapıldığına dikkat çekti. Kadınların polis korumasına rağmen öldürüldüğünü de vurgulayan, Altun, bu konuda alınan önlemlerin çok yetersiz olduğuna dikkat çekti. Kadınların alanı gerek daraldığını, 8 martta sokağa çıkan kadınların polisler tarafından saçlarından tutulup sürüklendiklerine vurgu yapan Feyza Altun, “İşte biz bu anlayışa karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Kendi haklarımızı korumalıyız erkek şiddetine karşı birlikte dur demeliyiz” dedi.ORTAK ÇIKARLARIMIZ İÇİN BİRLEŞMELİYİZAv Hülya Gülbahar ise baskının olduğu her yerde direniş olacağını belirterek, kadına yönelik şiddeti asla kabul etmediklerini, buna karşı her zaman, her yerde mücadele vermeye devam edeceklerini açıkladı. Bugün kadınların faydalandığı kanunların değişmesi için on yıllardır mücadele ettikleri, nafaka gibi elde ettikleri bir takım kazanımların bugünkü iktidar eliyle yeniden ellerinden alınmaya çalıştığını hatırlatan Gülbahar, “Kadınlar olarak siyasi düşüncelerimizi bir kenara bırakıp, ortak sorunlarımızı önde tutarak birlikte mücadele vermek zorundayız. Hangi görüşte olursak olalım, biz yan yana gelebilmeliyiz. Çünkü kadınların alanları her geçen gün daralıyor. Kadın kadının kurdu değil yurdu olmalıdır. Birbirimize destek olmalıyız. Ben uzun yıllardır kadın hakları konusunda mücadele veren birisiyim. Bunun için oluşturduğumuz platformlarla kanun değişikliğine kadar ilerleyen başarılarımız oldu” dedi. Av Gülbahar, öfke kontrolü olmayan erkeklerin şiddeti ile kadınların tek mağdur edildiği, saldırıya uğradığı hatta katledildiğini belirterek, buna izin vermemeleri gerektiğini savundu.AİLE DE KADIN ERKEK AYNI HAKLARA SAHİPTİR Evlilik sırasında elde edilen tüm malların kadın erkek arasında eşit şekilde paylaşılması gerektiğini, bunun kanun ile belirlendiğini hatırlatan Gülbahar, “Eğer kadın gidip Tapuda şerh koyarsa erkek onu asla satamaz, devredemez. Aile konusunda o kadar eksikler, yanlışlar var ki. Yuvayı dişi kuş yapar derler ama ailenin reisi erkek derler. Buda erkek egemenliğine ve sonuçta erkek şiddetine yol açan bir anlayışa hizmet ediyor. Oysa Ailede hem kadının, hem de erkeğin eşit söz hakkı vardır. Bakın biz evlilik yaşı konusunda hala mücadele veriyoruz. Çünkü hala küçük yaşta çocuklar evlendiriliyor. Evlilik 18 yaş üzeri olsun diye mücadele veriyoruz. Ama bugün iktidar partisi bu yaş oranını düşürme çabası içerisinde. Ve yine AKP içerisinde bazı milletvekilleri cinsel istismar ve tecavüzcüyü affetmek için evlilik yaşının 18’in altına düşürme gayretinde” dedi. Av.Gülbahar, kadınları baskı altına almaya yönelik fıtrat tartışmalarının da bom boş olduğunu sözlerine ekledi. YENİ ÇİZGİ  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberleri