.
Gaziantep ilinden derlenen, bir türküdür. “Zeytin yaprağın yeşil, Altında kahve pişir”Zeytin’in kökeni Anadolu’dur . Tarihsel veriler Zeytin Ağacının anavatanın Kahramanmaraş, Hatay, Mardin üçgeni olduğu ortaya koyuyor. Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Kilis illerinde eskiden beri yapılan zeytincilik son 15 yılda giderek arttı. Zeytincilik yapılan tarım alanı, zeytin ağacı sayısı ve üretim yaklaşık iki kat arttı. Zeytin üretiminde Türkiye, İspanya,İtalya ve Yunanistan’ın ardından dünya dördüncüsüdür. Bu ülkeler içinde son yıllarda, zeytin üretiminde artış özellikle Türkiye’de gerçekleşir.Türkiye’de zeytinciliğimizin dramatik bir tarihi var. Anadolu ve Trakya insanı zeytini, zeytinyağını çok sever ve yemeklerde kullanır iken, 1950’lerden sonra ülkemizde margarin yağı üretimi teşvik edilir. Zeytinyağı yerine Mısırözü yağı özellikle ön plana çıkartılır. ABD ile yapılan tarım antlaşmalarıyla, zeytin ihracatı kısıtlanır. İlkin 10 bin tona sonra 6400 tona düşürülür. Öbür taraftan da ABD’den Mısırözü yağı ithalli konusunda antlaşma yapılır. O yıllarda ABD kaynaklı yayınlar, zeytinyağının ısıtılınca kanser yaptığı söylentilerini yayarlar. O yıllardan sonra ülkemizde zeytinyağı tüketimi azaldığı için, üretimini yapmak da değersizleştirilmiş olur. Oysa Zeytinyağlı yemek kültürü en gelişkin ülkelerden birsiyiz. Sofralık zeytin tüketiminde dünya birincisiyiz.AKP iktidarı her alandaki ranta el attığı için, zeytinlik alanlara da el attı. Çıkartılan torba kanunla, 25 dekar altındaki zeytinlik alanlar üretim alanı olmaktan çıkartıldı. Bu yerlerde altın ve diğer madenler aranabilecek. Bu yerler otel residans alanı haline gelebilecek. Ülkemizdeki zeytin ağaçlarının çoğu 25 dekardan az olan alanlarda bulunuyor. Manisa’nın Soma ilçesine Bağlı Yırca köyünde geçen haftalar içinde, gerçekleştirilen Zeytin ağacı katliamı, Yırca köylüleri gibi tüm ülkeyi ayağa kaldırdı. Yüzyılları geçen emekle ortaya çıkartılan zeytinlikler, birkaç parababası kar elde etsin diye yok edilemez. Tüyü yetmemiş yetim edebiyatı yapmayı çok severiz. Gerçekten tüm halkın, hakkı olan zeytinlikler bu şekilde ortadan kaldırılamaz. Bir zeytin ağacından verimli bir üretim yapmak için 10 yıla yakın zaman geçmesi gerekiyor. Zeytin ağacı, bin yıl ömür sürebilen bir ağaç. Böyle düşündüğümüzde yüzlerce yıllık zeytinliklerimiz, bir iki kaptıkaçtıcının eline teslim edilemez.Son 20 yılda zeytin ağacı sayımız ve üretimimiz artmış. Zeytinyağı tüketimimizde giderek artmaya başlamış. Bu durumda zeytinciliğimizi ortadan kaldıracak, zeytin katliamına dur dememiz gerekiyor. Halk olarak toprağımıza sahip çıkmamız gerekiyor. AKP iktidarının, “ben iktidarım istediğimi yaparım”, anlayışını görmemiz ve buna karşı durmamız gerekiyor.ercankosmanoglu@hotmail.com