.
Bu gün yazımı biraz geç yazmak için, TBMM.'nde yapılacak oylamanın sonucunu görmek istedim, olmadı. Sevgili Bekir ŞAHİN nasıl olsa bir sürpriz olmaz, 17-25 aralık operasyonunun kilit isimleri olan 4 eski bakan için yüce divan oylaması AKePe' nin oyları ile reddedilir, sen yazını bu oylamadan önce yaz diye sıkıştırınca, ben de alelacele bir şeyler yazayım diye geçtim klavyenin başına.Son bir hafta içinde konuşulan şeyleri kendi bakış açımdan ele alayım derken hooop kucağımıza yeni bir operasyon haberi düştü.Halbuki ben, şöyle gündemde bir gezinti yapmak, Sayıştay'ın 2014 yılı kesin hesap raporu üzerinde durmak istiyordum. Ne tespit etmiş Sayıştay. 2013 yılı içerisinde bütçeden 24.8 milyar harcamanın nereye yapıldığı bulunamamış. Ne olmuş yani koca Türkiye ( Cumhuriyeti) Devletinin kocaman bir yıl içinde 25 milyar lirayı harcamış, ama nereye olduğunun belgesini koyamamışsa???Nedir bu kadarcık para ki. Hepi topu bütçenin onda biri. Yani bu koca devletin hiç mi görünmeyen gideri olmasın. Belki kalabalık misafirleri gelmiştir. Belki Devlet yöneticilerimiz bir yerlere "insani" yardımlarda bulunmuştur. Belki itibarımızı daha da artırmak için yeni sarayların yapılması için bir köşeye biraz para ayırmıştır. Olamaz mı yani. Kıytırık bir ayakkabı tamircisi bile öğlen yediği yemeği gider yazamadığı için fatura kesmeden tamirat yapıyor da, kocaman ülke geleceğimiz için bir yerlere bir kaç kuruş ayıramaz mı???Efendim bu Sayıştay var ya bu Sayıştay. Birde çıkmış Türkiye kömür işletmelerinin 28 milyon "kayırmaca" parası adı altında zarara uğratıldığını rapor etmiş!!!Sevgili kardeşim galiba bu Sayıştay denetçileri de paralelci. Yüce devletimiz ve onun haşmetli yöneticileri Türkiye'nin büyümesi, refahının ve itibarının artması için gecesini gündüzüne katmış, canhıraş bir fedakarlık içerisinde çalışırken bunlar çıkmış neleri kurcalıyorlar. Ayıp beyler ayıp. Siz lütfen işinize bakın, Aybaşını bekleyin ve maaşınızı çekip çoluk çocuğunuz ile rahat ve huzur içerisinde yaşayıp gidin.Evet değerli okuyucularım. Paralelci ve darbeci bir halk olduğumuz için kimi kurumlarımız da bu furyada yerlerini alıyorlar ne yazık ki. Yani kardeşim, altı çeşitli madenlerle dolu bu ülkenin bu madenleri çıkarılmasın mı? Bu zahmetli işi yapan saygın iş adamları ( İşçi katilleri) kayırmaca paylarını almasın mı? Yüce devlet(liler)imiz zor günler için bir köşeye bir kaç kuruş ayırmasın mı?Bu ay içerisinde daha bir çok kurum ve kuruluş ile ilgili raporlar da yazılacak ve Allah (pardon AKePe vekilleri) izin verirse onlarda yüce meclisimize gönderilecek. Bu paralelciler bu incelemeleri sonunda bunlara benzer raporlar yazarlarsa sakın şaşırmayın.Yahu hani ben gündem de bir gezinti yapacaktım. Hani kucağımıza yeni operasyon haberleri düşmüştü. Tövbe estağfurullah bende bu Sayıştay raporlarına takıldım kaldım. Alimallah kırk yılın Sosyalisti İletmiş'i bile peşlerine taktı bu paralelciler.Şu gündeme bir dönebilsem de bu girdaptan çıkabilsem. Ne gezer.5 0cak günü başlayan yeni bir operasyona açtık gözümüzü. 8 ilde, eş zamanlı bir operasyon başladı. Toplanıyor yine birer ikişer polisler. Yasa dışı dinleme yaptılar... Casusluk faaliyetinde bulundular... Hükümete darbe yapacaklardı... Paralel yapının elemanları... diye.Yahu birçok kişinin sorduğu soruyu birde ben sorayım. Bu polisleri, müdürleri, komiserleri o görevlere ben mi getirdim. Onlara dinlemeler için gereken ekipmanları ben mi aldım. Teknolojik aygıtları ben mi temin ettim. Onlara şu işleri yapacaksınız diye emir ve talimatları sözlü ve daha çokta yazılı olarak ben mi emrettim. Onlara kahramanlar diyen, destan yazdınız diye övgüler dizen ben miydim.Altına devletin iki numaralı zırhlı aracını verdiğiniz savcıları, başsavcıları, partinizi kapanmaktan kurtaran Anayasa Mahkemesi Başkanını ben mi tayin ettim. Onlar bu Ülkenin aydınlarını, yazarlarını,çizerlerini, solcularını, sosyalistlerini birer ikişer, bazen onar yirmişer toplarken arkalarında dimdik duran ve onları teşvik eden ben miydim.Şimdi bütün bunları ben yapmışım gibi beni suçlayamazsınız sayın muktedirler taifesi.Bu operasyonlara maruz kalan teşkilatların ve şahısların geçmişte hamisi olan, onların oluşturduğu düzmece belgeler ile açılan davaların savcılığını üstlenen haşmetlilere ne diyelim?Bir devletin itibarını sayısı belirsiz (pardon bin yüz elli küsur) odalardan müteşekkil saraylardan ibaret sayanlara, hakkı sadece kendisinin, hukuku taifesinin korunması için kalkan sayan zihniyete veya onun temsilcilerine ne diyelim?
Yürü be haşmetlim kim tutar seni... Eyvah yine asıl yazmak istediklerimi yazamadım. Umarım bundan sonra ne yazmak istiyorsam onu yazabilirim.
İnşallah ve amin.