Yıkılacağız
Arif Nacaroğlu
anacaroglu@evrensel.net
Maraş yıkıldı. Malatya yıkıldı. Elbistan yıkıldı. Adıyaman, İslahiye yıkıldı. Hatay yıkıldı. Aniden, bilmeden, beklemeden mi yıkıldı bu şehirler? Yıkılan bu şehirlerde binlerce insanımızın, çoluk, çocuk öleceğimizi bilmeden, beklemeden mi öldük? Hiç kimse bize söylememiş miydi başımıza gelecekleri? Beynini, bilgisini satmamış bilim insanları fay üzerindeki şehirleri tek tek sayıp, uyarmamışlar mıydı imar rantçılarını, kupon arazicileri, ölümü bile ranta çeviren hayatı, namusu, ahlakı sadece para olanları?
Bir yıl geçti. Bir gecede toplandığı söylenen 115 milyar nerede? Nerede o gece pavyonda para saçalayan sarhoş gibi milyon liraları havaya savuranlar? Nerede o paranın dürüstçe toplanan kısmını neresine soktuğu belli olmayan yetkililer?
Şimdi öfkeliyiz. Maraşlı adına, Malatyalı, Adıyamanlı, Hataylı adına öfkeliyiz. Peki “Oy vermezseniz hizmette yok” diyebilen yetkiliyi alkışlayanlar neden öfkeli değil. Ne kadar kazandılar bu ölümlerden?
Öfkeliyiz. Ama öfkemizin büyük kısmı iş birlikçilere, rantçılara, her ölçekten avantacılara. Akıl, düşmanına öfkelenmez, onunla mücadele eder ama ahlaksız iş birlikçiye öfkelenir.
Hadi bile bile öldük oralarda. Peki bile bile öleceğiz buralarda, şuralarda neden diyemiyoruz? Olacağı mutlak olan şey olmadıkça olmayacak mı sanıyoruz? Olsa da bizi teğet geçer diye mi umutlanıyoruz? Olup da beni ıskalarsa durumu fırsata çeviririm, yıkılan hayatlardan gökdelen arsası üretirim hesapları mı yapıyoruz?
Para ölümden bile mi önemli siyasetin soytarı suratlı olanları?