Emperyalizm günümüzde, içinde yaşadığımız bir olgudur. Ya da yaşadığımız dönem bir anlamıyla emperyalizm çağıdır. Kullandığımız bu sözcüğü yerinde kullanmamız gerekirken, yerli yersiz kullanıldığını da görürüz. Lenin “Emperyalizm, kapitalizmin tarih yolunda vardığı son konaktır; emperyalizm çürüyüp dağılan ve sonuna eren kapitalizmdir.” der. (1). Hikmet Kıvılcımlı da “Emperyalizmde görülen zorbalık, bir canlılık ve gürbüzlük alâmeti değildir; bu, tıpkı gebermek üzere olan bir hayvanın son fizyolojik debelenişine benzer” diye emperyalizmi değerlendirir. Emperyalizm bir anlamıyla da tekelci kapitalizmdir. Kapitalizmin ilk ortaya çıkışındaki serbest rekabetçi dönemimin de sona erdiği dönemdir bu dönem. “Tekel ne zaman başlar? Kodaman endüstri kapitalleri, bütün öteki büyük kapitaller ve irat sahipleri ile banka kasalarında sarmaş dolaş oldukları vakit ve o zaman: Artık arkada ayrı ayrı ne endüstri, ne banka, ne ticaret v.s. kapitali kalır. Bütün kocaman kapitaller biricik bir finans-kapital haline girerek ortalığı haraca keser.” (2).Dünya 19. Yüzyılın ikinci yarısından beri emperyalizm çağını yaşamaktadır. Çıkan dünya savaşları emperyalist ülkeler arasındaki çıkar çatışmaları nedeniyle meydana gelen paylaşım savaşlarıdır. Birinci Dünya savaşından sonra Sovyetler Birliğinde Büyük Ekim devriminin olması, Türkiye Cumhuriyetinin emperyalist ülkelere karşı savaşılarak kurulması, dünyada ulusların barış içinde yaşama umutlarını artırmıştır. Fakat daha sonraki yıllarda II. Emperyalist Paylaşım savaşı ve ardından gelen, Emperyalist batı devletlerinin çıkardığı Kore, Vietnam savaşları dünyayı kan gölü haline getirmiştir. ABD ve diğer batılı emperyalistlerin desteğiyle milyonlarca Filistinlinin kendi vatanında sürgün edilmesiyle kurulan İsrail devleti, mazlum Arap halklarına yıllardır zulüm etmektedir. Sovyetler Birliği ve diğer sosyalist ülkelerin varlığı, dünya halklarının barış içinde yaşamasında bir denge oluyordu. Sosyalist Blok’un dağıldığı 1990 sonrasında tüm dünyada, daha kanlı savaşlar olmaya başladı. Bugün Afganistan’dan Fas’a kadar uzanan Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da kanlı savaşlar, çatışmalar sürüp gitmektedir. İşin bir yanında muhakkak AB-D emperyalistleri ve onunla işbirliği içindeki bölge ülkeleri yer almaktadır. Arap baharı uydurmasıyla, özgürlük isteme bahanesiyle başlayan ayaklamamalar bu emperyalistler tarafından, milyonlarca insanın katledildiği savaşlara zemin olmuş oldu. Libya, Tunus, Yemen, Bahreyn, Mısır, Irak ve Suriye’de milyonlar hayatını kaybetti. Hala da kaybetmeye devam ediyor. AB-D emperyalizminin hedefinde dünyayı 1000 devletli hale getirip öyle yönetmek var. O nedenle bu savaşlar meydana getiriliyor.Emperyalizmin en önemli özelliklerinden biri de yerleştikleri ülkede en gerici sınıflarla işbirliği yapmalarıdır. Bu durumu en iyi olarak Afganistan ‘da Talibanların meşru Afgan hükümetine karşı yetiştirilip, desteklenmesinde, İran da petrolleri millileştiren Musaddık’ın devrilmesinde, Mısırda İngilizler tarafından Müslüman Kardeşler örgütünü kurdurulmasında görürüz. AB-D emperyalistleri ülkemizde de en gerici sınıfları, Tefeci-Bezirgân ideolojiyi her dönemde desteklemiştir.Bölgemizdeki yaşanan şu anki durumu anlamak için, emperyalizmi ve amaçlarını bilmek ve görmek gerekmektedir. 1. V.İlyiç Lenin , Emperyalzm Sol Yayınları 19782. Hikmet Kıvılcımlı, Tarihsel Maddecilik Yayınları 1975 ercankosmanoglu@hotmail.com
Emperyalizm ve Savaşlar…
.