.
Venezüella’da iki haftadan beri karşı devrimci güçlerin gösterileri oluyor. Geçen haftaki gösterilerde karşıdevrimci göstericilerin lideri, Do Costa(24) adlı öğrenci ile Chavist (Hugo Chavez savunucusu) denen, Bolivarcı devrim yanlılarının lideri Montoya(40) aynı silahtan çıkan kurşunlarla öldürüldüler. 2002 yılındaki karşıdevrimci gösterilerde de ajanların, karşıdevrimci göstericilere ateş açarak bu göstericileri kışkırttığı ortaya çıkartılmıştı. ABD, yanı başındaki Venezüella’da devrimci bir hükümet istemiyor. Nicholas Maduro başkanlığındaki bu yönetim ve onun öncesindeki Hugo Chavez önderliğindeki yönetim seçimle iktidara geldi. ABD, ordu içindeki ABD yanlısı subayları kullanarak yaptığı darbe girişimleri bugüne kadar sonuçsuz kaldı. Halk Chavez’i desteklediği gibi şimdi de Maduro’yu destekliyor. Çünkü daha önce insan yerine konulmayan geniş halk kitleleri, bu iktidarlar döneminde ulaşılabilir, ücretsiz bir sağlık hizmeti ve yaşanabilir konutlara kavuştular. ABD, Latin Amerika halklarından ne istiyor? Venezüella, petrol ihraç eden bir ülke ve şu anda dünya petrol rezervlerinin en çok olduğu ülke. Hugo Chavez’in iktidara geldiği 1998 yılından önce petrol üretiminden elde edilen gelir halka hiç yansıtılmıyordu. Venezüella Parababaları için cennet olmuştu. Halk yoksulluktan, hastalıktan kırılıp gidiyordu. Gelir adaletsizliğinin, en yoğun yaşandığı bir ülke idi. Güney Amerika ülkelerinin halkları aynı kökenden gelen halklardır. Venezüella 1821 yılında Simon Bolivar önderliğindeki ayaklanmayla, bağımsızlığını kazanır. İlk önce Kolombiya, Ekvador, Panama ile Büyük Kolombiya devleti olarak kurulur. 1830 yılında Venezüella ayrı devlet olur. Diğer Güney Amerika ülkeleri gibi ABD’nin baskısından kendini kurtaramaz. ABD yanlısı diktatörler uzun yıllar ülkeyi yönetir. 1958’den sonra demokrasicilik oyunu ile ikili parti düzeniyle, ülke idare edilir. 1989’ddan sonra başlayan ekonomik kriz, siyasi krize de dönüşür. IMF politikaları sonucunda petrol zengini bu ülke krize girer. Halkın yönetimden hoşnutsuzluğu artar. 1992’de Hugo Chavez önderliğindeki devrimci subayların iktidarı, devrime girişimi başarısız olur. Fakat sonrasında halkın gönlünde taht kuran, Hugo Chavez bu kez 1998’de seçimle iktidara gelir. ABD 2002 yılında, karşıdevrimci bir darbe ile Hugo Chavez’i iktidardan devirir. Ama yoksul halkın sokaklara çıkması ve Başkanlık Sarayına yürümesiyle karşıdevrimciler rehin tuttukları, Hugo Chavez’i bırakmak ve iktidarı terk etmek zorunda kalırlar. Hugo Chavez, Güney Amerika’da ve tüm dünyada yoksul halkların umudu olmuştur. ABD’ye her konuda kafa tutan bir liderdir Chavez. Daha sonraki yıllarda Güney Amerika’da halkçı partiler iktidara gelmiştir.ABD emperyalizmi, Ortadoğu’da BOP(Büyük Ortadoğu Projesi) ve yeşil kuşak projesini çökmesi nedeniyle iyice daralmış, moralsizleşmiştir. Yanı başındaki Venezüella’nın düzenini bozarak, Güney Amerika halklarının umudunu boğarak, moral kazanmak istemektedir. Başta Venezüella olmak üzere, tüm Güney Amerika halkları bu karşıdevrimci harekete izin vermeyecektir.