Latin Amerika halkları, son iki yüzyıldan beri ABD ile mücadele ediyor. Kuzey Amerika’da yerli halkı soykırıma uğratan, çoğunluğu Anglo-Sakson Avrupalılardır. Bu soykırımdan sonra güneye yönelirler. Güneyde egemen olan İspanyollar ise pek çok Güney Amerikalı yerli halkı katletmelerine rağmen, Kuzey Amerika’dakiler gibi soykırım yapmazlar. İspanyollar ile yerli halk arasındaki evliliklerden melez halk toplulukları da oluşur. Yirmiden fazla ülke yapay sınırlarla bölünmesine rağmen, tüm Latin Amerika halkları biri birine çok yakın halklardır. Brezilya dışında hepsi İspanyolca konuşur. Brezilya’nın konuştuğu Portekizce, İspanyolcaya çok yakın bir dildir. Türkiye Türkçesi ile Azerbaycan Türkçesi gibi.Geçen hafta içinde ABD başkanı Trump, Venezüella’da Maduro’yu devlet başkanı olarak tanımadığını eski meclis başkanı Devlet Başkanı olarak tanıdığı açıkladı. ABD, Latin Amerika halklarından ne istiyor? Venezüella, petrol ihraç eden bir ülke ve şu anda dünya petrol rezervlerinin en çok olduğu ülke. Hugo Chavez’in iktidara geldiği 1998 yılından önce petrol üretiminden elde edilen gelir halka hiç yansıtılmıyordu. Venezüella parababaları için cennet olmuştu. Halk yoksulluktan, hastalıktan kırılıp gidiyordu. Gelir adaletsizliğinin, en yoğun yaşandığı bir ülke idi. Güney Amerika ülkelerinin halkları aynı kökenden gelen halklardır. Venezüella 1821 yılında SimonBolivar önderliğindeki ayaklanmayla, bağımsızlığını kazanır. İlk önce Kolombiya, Ekvador, Panama ile Büyük Kolombiya devleti olarak kurulur. 1830 yılında Venezüella ayrı devlet olur. Diğer Güney Amerika ülkeleri gibi ABD’nin baskısından kendini kurtaramaz. ABD yanlısı diktatörler uzun yıllar ülkeyi yönetir. 1958’den sonra demokrasicilik oyunu ile ikili parti düzeniyle, ülke idare edilir. 1989’dan sonra başlayan ekonomik kriz, siyasi krize de dönüşür. IMF politikaları sonucunda petrol zengini bu ülke krize girer. Halkın yönetimden hoşnutsuzluğu artar. 1992’de Hugo Chavez önderliğindeki devrimci subayların iktidarı, devrime girişimi başarısız olur. Fakat sonrasında halkın gönlünde taht kuran, Hugo Chavez bu kez 1998’de seçimle iktidara gelir. ABD 2002 yılında, karşıdevrimci bir darbe ile Hugo Chavez’i iktidardan devirir. Ama yoksul halkın sokaklara çıkması ve Başkanlık Sarayına yürümesiyle karşıdevrimciler rehin tuttukları, Hugo Chavez’i bırakmak ve iktidarı terk etmek zorunda kalırlar. Hugo Chavez, Güney Amerika’da ve tüm dünyada yoksul halkların umudu olmuştur. ABD’ye her konuda kafa tutan bir liderdir Chavez. Daha sonraki yıllarda Güney Amerika’da halkçı partiler iktidara gelmiştir. Hugo Chavez’in 2013 yılında ölümüne kadar pek ABD tezgahı darbe girişimi daha yaşadı. Nicolas Maduro’nun 2013 yılında iktidarı devralmasından sonra da ABD baskısı ve ambargoları daha da artarak sürdü. Ülke kendi petrolünü çıkartmaz hale getirildi. Tüm bu baskılara rağmen Venezuela halkı Maduro’ya desteğini sürdürüyor. Çünkü 1950 yılında dünyanın en zengin 4. Ülkesi olmasına rağmen halkın yoksulluk ve açlıktan kırıldığı, eğitimin sıfır olduğu bir yerden, halkın sağlık ve eğitim hizmetlerine kolayca ulaşabildiği bir düzen meydana getirildi. Bunu da bir şekilde halk sağlamış oldu. Venezüella halkı Maduro’dan vazgeçmez. Maduro ABD emperyalizmi ile işbirliği içindeki, karşı devrimci yerli vatan satıcılarına gerekli cevabı vermek zorunda. Dünya halkları olarak, mazlum Venezüella halkının yanında olmalıyız.ercankosmanoglu@hotmail.com
Venezüella’da Karşıdevrim Girişimi…
.