UNUTMADAN

  Mustafa Kemal’in  “ Efendiler Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz “ sözü ve bunun hayata geçirilmesinin üzerinden 95 yıl geçti. Yani artık kökleşmiş bir çınara dönüşüyor Türkiye Cumhuriyeti .Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyet başlı başına bir devrimdi.İşgale karşı direniş ve verilen efsane bir kurtuluş mücadelesi.Geçmişin köhneliğinin ve geriliğinin ortadan kaldırılması, hatta geçmişin sömürgecilere olan borcunun bile kuruşu kuruşuna ödenmesi.Çağdaş bir dünyaya atılan adımlar.Tek tek planlanarak yapılan devrimler.Kolay işler değildi başarılanlar.Umut ederek, hayallerinin peşinden giderek kazandılar yeni bir ülke yarattılar.Bugün 95 . yılda cumhuriyet sorunlarla boğuşuyor. Hem de ağır sorunlarla…Ancak hem bu ülke, hem de bu topraklarda yaşayan halk bu sorunların üstesinden gelecek. Çünkü çok daha ağır günleri yaşadı bu ülke geçen yüzyılın başında.Bugün cumhuriyetimiz yalnızca ağır ekonomik, sosyal ve dış sorunlarla boğuşmuyor. Belki de bunlardan daha ağırı cumhuriyetin kurucu değerlerinin ve devrimlerinin ortadan kaldırılması sorunlarıyla da boğuşuyor.Diğerlerini çözmekte zorlanabiliriz ancak yok sayma, değersizleştirme ve ortadan kaldırma anlayışı ile mücadele hepsinden daha zor bir mücadele olsa gerek.30 Ekim 2018 Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanmasının 100. Yılı. Mondros, Sevr’den önce işgale giden yolun başlangıcı.Mondros antlaşması 25 maddeden oluşuyor.Yalnızca beşinci maddesi ; “Hudut bölgelerinin korunması ve iç asayişin temin edilmesi dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis edilecektir.”Özetle  “ordunu terhis edeceksin ve bana tabi olacaksın “ diyor.Kolaylıkla ve de rahatlıkla diyorlar çünkü onlar sömürgeci, işgal etmek, yayılmak ve sömürmek için gelmişler.Peki ya imzalayanlarla ne demeli?Geçmişte, eller titremeden yapılan bu antlaşmaları unutmadan kutlamalıyız cumhuriyet bayramlarını.Yalnızca 29 Ekimleri değil, aynı coşkuyla 23 Nisanları, 19 Mayısları, 30 Ağustosları da .Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına saygı ve minnet duyarak.Değersizleştirme ve yok sayma uğraşında olanlara inatla ….