Üniversite Tercihleri.           

.

Ülkemiz,  üretim alanında geriledikçe işsizlik artıyor. Özellikle üniversite mezunu genç işsizlerin sayısı geometrik bir hızla büyüyor. İşsiz kalmamak isteyen öğrenciler doğru tercih yapmak zorunda ama, ülkemizde on yılda pek çok şey değişiyor.  Bir ara çok istenen Tekstil Mühendisliği bölümü, çok az istenir durumda. Gaziantep Üniversitesinin temel bölümlerinden olan Fizik Mühendisliği programı artık öğrenci almıyor. Fen Fakültelerinin Fizik, Kimy,a Biyoloji bölümlerinin bir çoğunun kontenjanı dolmuyor. Bu yüzden bu bölümler de kapanıyor. Eğitim Fakültelerinde de pek çok bölüm kapanıyor. Geçen yıl Fizik Öğretmenliği bölümünün yalnızca 190 kontenjanı varmış, 131 öğrenci bu bölümü seçmiş. Eğitim planlamamsı doğru yapılmadığından, eğitimde öncelikler dini eğitime kaydığından dolayı, bilim öğretimi giderek zayıflıyor. Dörtyüz bin civarında öğretmen atama bekliyor. Atanmayan pek çok öğretmen bunalıma giriyor.

            Kendi mesleğim olan Tıp doktorluğu alanında da büyük zorluklar var. Bir üniversitede tıp fakültesi var ise , en çok öğretim üyesi tıp fakültesinde oluyor. Örneğin Gaziantep Üniversitesindeki öğretim üyelerinin yarıya yakını tıp fakültesinde. Tıp Fakültesinin asıl işi Doktor yetiştirmek.  Doktorluk pratik bir  meslek,  sağlık hizmeti sunulurken öğrenciler de buradan eğitim almış oluyorlar. Her yerde açılan Tıp fakülteleri nedeniyle tıp eğitimi güç günler geçiriyor. Tam eğitimli ve donanımlı doktor yetiştirmek çok zor oluyor. Ülkemizde  devlet üniversitelerinde, en son Siirt ve Karaman tıp fakülteleri açıldı. Adını sanını duymadığımız pek çok Vakıf Üniversitesinde Tıp fakültesi açıldı. Çevremizde bulunan Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman tıp fakülteleri bir türlü gelişemiyor.Tıp fakültesinin temel bilimler ve klinik bilimlerdeki kadrolarını tamamlamak yıllar alıyor. Fakat bu fakültelerin yeterince hasta potansiyeli de yok . Onun için birbirine yakın, nüfusu az olan bölgelere ve aynı şehirlere tıp fakültesi açmamak gerekiyor. Bu ülke bu kadar zengin değil. Üstüne üstlük gerek de yok.

            Mühendislik bölümlerinde de pek çok sorun var, çok fazla düşünülmeden açılan pek çok mühendislik bölümleri kontenjanları boş kalıyor. İki yıllık meslek yüksek okullarımızda kontenjanları çoğu dolmuyor. Bu yüzden milyarlarca lira yatırım ile kurulan bu okullar boşalıyor. Kırk yıl önce endüstri meslek lisesi mezunu her genç, iş bulur çalışırdı.  Şu anda iki yıllık meslek yüksek okul mezunlarımız iş bulamıyor. Sonuç olarak dört yıllık ve iki yıllık pek çok fakülte ve yüksek okul kontenjanları boş kalıyor. Gençler okusak da okumasak da işsiz kalıyoruz, erkenden hayata atılalım diye, becerileri de olmadan pratik işlere yöneliyorlar. "Ne iş olsa yaparım abi" durumu oluşuyor.

            Vatandaş olarak beni ilgilendirmiyorsa , benim sorunum değil diyerek birçok soruna karşı duyarsız kalmış durumdayız. Eğitim ve üretim hepimizi ilgilendiriyor. İşsizlik ve Pahalılık bizim en yakıcı sorunumuz. Eğitimde geriye gidiş, her türlü sorunu karşımıza çıkaracaktır.

Ülkenin kalkınması, vatandaşın mutluluğu için gençlerimize sağlam bir bilimsel , laik eğitim vermek zorundayız.

ercankosmanoglu@hotmail.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri