Tren Kazası, Uçak Kazası, İş Kazası, Yer depremi, İşsizlik Açlık filan..

.

.Ünlü Şairimiz Nazım Hikmetin dizelerindeki olayları son birkaç hafta içinde yaşadık. Nazım Hikmet, 1950'li yıllarda Demokrat Parti iktidarında, Adnan Menderes döneminde bu şiiri yazmıştı. 70 yılda değişen çok bir şey yok. O dönemlerden bu yana  kişi başına düşen ulusal gelirimizin artması, teknolojik gelişmeler yaşam kalitemizi pek değiştirmemiş durumda. AKP iktidarının ilk yıllarında, 2004 yılında Yüksek Hızlı Tren seferlerinin başladığı dönemde Pamukova'da meydana gelen kazada 41 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Sonra Temmuz 2018'de Çorlu'da meydana gelen Tren kazasında 24 kişi yaşamını yitirdi.  Aralık 2018'de Ankara'da Yüksek Hızlı Tren kazasında 6 yurttaşımız hayatını kaybetti. İş Kazalarının en çok yaşandığı dünya ülkelerinden birisiyiz. Soma'da yaşadığımız iş cinayeti buna en somut örnektir. Son 6 aydır ülkemiz depremlerle sarsılıyor. Yanlış yapılaşma ve  çürük binalar nedeniyle çok sayıda vatandaşımız Elazığ depreminde hayatını kaybetti.  Arkasında Van Bahçesaray'da yaşanan çığ felaketi ve çığdan insanlarımızı kurtarırken yaşanan daha büyük çığ felaketi ülkemizi yasa boğdu. Çığ felaketinde  bir basiretsizlik görüntüsü yaşandı.  Her işin başı önlem olmasına rağmen, önceki felaketler bu çığ olayında bunlar dikkate alınmamış görünüyor. Son olarak Sabiha Gökçen Havalimanında uygunsuz hava koşulları sırasında uçağın iniş yapması ciddi bir kazaya neden olmuştur.

            Tüm bu kazalarda genel olarak bir biz yaparız bize bir şey olmaz havası vardır. Riskler yeterince değerlendirilmemiştir. Bu noktada karar vericilerin bu durumdan sorumlu tutulması gerekmektedir. Ülkemizde özellikle tren kazası ve iş kazaları sonucunda  doğru, dürüst soruşturmaların yapılmadığını görüyoruz. Bu kadar yaşanan kazalara rağmen , bu konularda meclis araştırmaları bile yapılamıyor.

            En sonunda Antakya'da işsizlik nedeniyle evine ekmek götüremeyen bir babanın kendini yakmasını gördük.  İşsizlik son yıllarda hızla arttı. İşsizliğin yanında hayat pahalılığı da arttı. Vatandaşlarımız bu işsizlik ve pahalılık cehenneminde yaşar hale geldiler. İş bulmak bir sorun, işte çalışmaya devam etmek ayrı bir sorun. İşçiler örgütsüz, sendikasız olarak , iş yasasından kaynaklanan haklarını kullanamadan çalışıyorlar. Denetleyen var mı? yok.

            Kaza denilen olaylar bilimsel gerçeklere uygun işler yapılmadığında çoğunlukla ölümle sonuçlanır. Bu kaçınılmaz bir gerçekliktir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi Hayatta en gerçek yol gösterici Bilimdir. Bilimsel gerçekliklere gözümüzü kapadığım zaman başınız beladan kurtulmaz.

ercankosmanoglu@hotmail.com  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri