Torunumun büyüğü 3 buçuk yaşında. Ferit. Annesi, çocuk kanalları dışında televizyon seyretmesine izin vermiyor. Çocuk kanallarından da sadece kavga, dövüş olmayan çizgi filmleri izlemesi serbest. Bu sayede ben de bir “Çocuk kanalı uzmanı” oldum.Makinelerin sürekli kavga ettiği, birbirlerine saldırdığı “Dinazor makineler” kesin yasak. “İstanbul Muhafızları”nda İstanbul’a kötülük yapmak isteyen, tarihi eserleri yok etmeye çalışan, İstanbul’a ihanet eden Gürgen’in ve çırağı Azmi’nin yaptıklarını doğru bulmuyoruz ama muhafız çocuklar Çınar, Mehmet, Zeynep, Elif ve Ali’nin kötülere karşı verdiği barışçı mücadelesini destekliyoruz. Ama en beğendiğimiz çizgi film “Kuzucuk”. İçinde insan olmayan bir çiftlikte hayvanlar arasında geçen bu hayatta Kuzucuk’un zekası, yardımseverliği, kaplumbağa Tostos amca’nın bilgeliği ve gözlükleri, horoz’un sabahları ötmeme grevi, tavşanın yardımseverliği çok güzel.Zaten torunumla konuşma konularımızın temelini hayvanlar alemi oluşturuyor. Altcinslerine kadar tanımadığı hiçbir hayvan yok. Benim için sadece maymun olan, onun için Şempanze, Goril, Makak. İstanbul’da en çok gittiğimiz yer Darıca Faruk Yalçın hayvanat bahçesi. Yıllık abone olduk. Hayvanlara bakmaya değil, onlara haftalık ziyaretlerimizi yapmaya ve bizi unutmamalarını sağlamaya gidiyoruz her hafta. Yasak olmasına rağmen Ayı Kazım ve Ayı Ayşe’nin ekmekleri mutlaka torbamızda. Zaten annesinin bilip de bilmezden geldiği torunumla gizli yaptığımız tek illegal eylem bu.Ben odasında oyun oynuyor sanırken nasıl olduysa geçen salı açık kalan televizyonda partilerin grup toplantılarına kulak vermiş. Sessizce geldiğini görünce hemen kanalı değiştirip bizim kanala geçtim ve Arı Maya’yı izliyormuş gibi yaptım. Karşıma dikildi.- Dede “Şerefsiz” ne demek?Akşam annesine de sorarsa bu sorunun altından nasıl kalkarım, gizli gizli sakıncalı kanallar izlediğimiz meydana çıkar korkusuyla kıvırmaya çalıştım.- Yok öyle bir şey tatlım, Arı Maya “Şişesiz” dedi. Kraliçe arıya parfüm alacaklarmış.- Dede “Alçak” ne?En şaşkın ve mazlum ifademi takınarak saçlarını okşadım.- Yani yüksek değilmiş, kapıların girişleri çok alçakmış, kafalarını çarpıyorlarmış onu söylediler.- Tamam da neden bağırarak ve kızarak söylediler?- Çünkü kafasını çarpınca biraz acımış, onun için. Hem fazla da bağırmadılar.Yaşına rağmen saçmaladığımı anlamış olacak biraz da beni üzmemek için, “Dede bu bağıranlar hayvanlar değildi. Bir daha insanlar çıkmasın tamam mı?” dedi ve odasına gitti. Gitmeden önce bir daha insanları izlemeyeceğimiz ve duyduklarını akşam annesine söylememesi konusunda Timsah sözü verdi ve anlaştık. Sözünü de tuttu.
Timsah Sözü
.