Bu gün birkaç yere uğrayacağım için evimden erken çıktım ve evime çok yakın olan Yüzüncü Yıl Parkı'ndan geçerken temizlik işçisi formasını giymiş, yanında da temizlik malzemeleri olan bir kardeşimiz bankta oturuyordu. Karşısında oturan arkadaşını, gelip geçenleri görmeyerek burnunda petrol (? ) aradığına tanık olunca, kendimi tutamayıp, kardeşim, bir temizlik işçisine bu davranış yakışıyor mu? diyerek, O'nu yarı sert yarı tatlı dille uyardım. Allahtan kızmadı ve mahcup oldu. Anında hem O'na hem de arkadaşına ıslak mendil verdim. Verirken de biri sizle tokalaştıktan sonra soluğu hastanede alır, diye de aklımca toplumsal bilinçlerine katkı sundum.Kardeşimizin bu durumu, gerçek Türkiye fotoğrafı;Demokrasimiz, hukukumuz, insana bakış açımız, temizlik anlayışımız hep derme çatma. Hiçbir konuda dört dörtlük olamıyoruz. Ben temizlik işçisini uyarırken yanımdaki arkadaşım: "Atiye Abla, sen ne diyorsun, okullarda öğretmenler bile böyle davranıyor." demez mi? Rezil et !, dediğimi anımsıyorum. Ayıp...Ben çalıştığım okullarda böyle bir durumla karşılaşmadım, ama kadınların karşısında çirkin oturan, sigara içtiği halde sigara aramaya gelen (sınıflardaki rutin denetimlerde ) öğretmen arkadaşlarımı çok sert uyarıyordum. Bizim her yönüyle öğrencilerimize, halkımıza örnek olmamız gerekir.Kitle iletişim araçları bu yanlışlıkların üzerine gitmeli. Yere tükürene, yere çöp atana, arabasından sigara tablasını boşaltana çok ağır cezalar verilmeli. Belediyeler de resmi kurumlar da personellerini bu konuda eğitmeli.Temizlik anlayışımızı kapımızın önünde sonlandırmayıp, tüm evrene yaymalıyız.
Temizlik işçisinin temizlik anlayışı
.