.
Geçen sene olduğu gibi, bu sene de, AKP hükümeti 39 bin polisle, işçi sınıfının Taksimde 1 Mayıs’ı kutlamasını engelledi. Çok sayıda vatandaş yaralandı. Bibergazı soluyan pek çok vatandaşın akciğeri etkilendi. AKP hükümeti, işçi sınıfına Taksim meydanını niye yasaklıyor? Bunu anlamak için 1 Mayıs 1977’ye kadar gitmek gerekiyor. 1 Mayıs 1977 ‘de 37 yurttaşımız, Otel üzerinden açılan ateş sonucu hayatını kaybetmişti. O gün İşçi sınıfı en büyük kalabalığıyla, 500 bin kişiyle Taksim’deydi. İşçi sınıfının kendi gücünü ortaya koyduğu bu gün, kana bulanarak, işçi sınıfının bir daha bu kadar kalabalık bir şekilde bir araya gelmesi engellenmiş oluyordu. Daha sonra 1978’ de yine 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Aralık 1978’te Maraş katliamından sonra 13 ilde sıkıyönetim ilan edildi. 1979 yılı 1 Mayısı pek çok ilde engellendi. Daha sonra 12 Eylül 1980’den sonra 1 Mayıs’ta yapılan gösteriler ve kutlamalar tamamen yasaklandı. Geçen hafta için de CNNTürk’de yapılan Ahmet Hakan’ın yönettiği açık oturumda Hasan Celal Güzel 1 Mayıs 1977 katliamının gizli servislerce gerçekleştirildiğini söylüyor. O yıllarda 1 Mayıs katliamını soruşturan savcılar kezlerce görevden alındı. Soruşturulması gereken olaylar, soruşturulamadı. 1 Mayıs katliamı için yalnızca mağdurlar yargılandı. Asıl failler hiçbir zaman soruşturulamadı. O zaman sağcı politikacılar hiçbir zaman gerçek faillerin ortaya çıkartılması için bir çaba harcamadı. Şimdi 37 sene sonra H. Celal Güzel’in söylediği laf-ı güzaftır. Geçen hafta tartışılan konulardan biri de, işçiler için Gezici Araştırma Şirketinin yaptığı araştırmaydı. Bu araştırmaya göre 100 işçiden, ancak 9’u sendikalı. İşçilerin %56,2 si kovulmaktan korktuğu için sendikaya üye olmuyor. Yasalarımıza göre güya işyerlerinde, sendikalaşma faaliyetini engellemek suç. Ama işçilerin lehine olan yasa maddeleri uygulanmıyor. 1980’den önce ülkemizde 100 işçinin en az 50’si sendikalı ve örgütlüydü. Grev ve toplu sözleşme yapıyorlardı. Yaşadığımız bu günlerin nedeni, 12 Eylül 1980 faşist darbesi, darbe anayasası ve bu baskı düzenini sürdüren parababaları iktidarlarının uyguladığı baskıcı düzendir.İşçi sınıfı, bu zulüm düzenine son vermek istiyor. Özgür toplu sözleşme ve grevin yapıldığı düzeni yeniden istiyor. Bu nedenle Taksim’e sahip çıkıyor. Taksim’i savunmak işçi sınıfı ve emekçi halkımız için vatanı savunmakla aynı şey. 1 Mayıs günü Beşiktaş meydanında ve Şişli’de DİSK binası çevresinde işçiler ve devrimciler, Taksime çıkmak için mücadele ettiler. TOMA’ların suyuna, biber gazına karşı direndiler. Bu mücadele, işçi sınıfının haklarına tekrar kavuşmak için yaptığı mücadelenin parçasıdır.
