Söyleşi

.

Eskinin paradan sorumlu AKP’li Bakanı Ali Babacan, mezun olduğu ODTÜ’de öğrencilerle söyleşi yapmak istedi.

Söyleşi; ne güzel bir kelime. Karşılıklı oturursun, düşündüklerini söylersin. Karşındaki ya hoşlanır, ya hoşlanmaz. Kızarsa tartışırsın. Kızmazsa desteklersin. Böyle konuşursun, gider.

Sonra? Söylediğin söylediğinle kalacaksa, söyleşi sırasında kazandığın minik akıl oyunlarının zaferiyle egon tavan yapacaksa, gece yatağa sığamayacaksan, ama hayatın gerçeğine ilişkin en ufak bir kazanım elde edemeyeceksen, Babacan ile söyleşsen ne olur, söyleşmesen ne olur. Diyelim onu, geçmişiyle, geleceğe ilişkin tasarılarıyla, ortaya koyduğu fikirleriyle köşeye sıkıştırdın, kalkıp sana, “Evet haklıymışsınız arkadaşlar. Bize sadece kapitalist ekonomiyi öğrettiler, yüzyıldır zengini daha zengin, uğursuzu daha uğursuz yapan bu sistemi ayakta tutabilmek için “demokrasi” gibi bir şey oynuyoruz. Öğrenci sayıları yükseldiği için ‘Yönetilemiyor’ damgası vurup 2’ye böldüğümüz üniversiteler gibi, paraları, malları, yatları, katları, sarayları çoğalan soyguncuların servetlerini ‘Yönetemiyorlar’ diye 2’ye, 3’e bölüp yoksullara dağıtsak, önce insan, önce doğa, önce insanca, eşit yaşam, herkese eşit sağlık, eğitim, beslenme hakkı diye ortak servetimizi eşit dağıtsak. Bu iş kapitalizmle olmuyor, insan onuruna daha çok yakışan sosyalist ekonomik sistemi devreye sokmalıyız” mı diyecek?

Ya da sen ona, “Sizin gibiler yıllardır elimizi, kolumuzu bağladınız. Beni, benim gibi işsiz bıraktığınız genç arkadaşımla çatıştırdınız. Okulumda ne kadar akıllı, sorumlu, yurtsever, sosyalist genç varsa bir tezgah kurup onları katledenlere en ufak bir karşı duruş göstermediniz, ‘3 bizden, 3 sizden’ diye havalara zıplayarak 3 fidanı katledenleri gün geldi demokrasi kahramanı ilan ettiniz. İlan edenlerle, aradan sıyrılıp, bizim çocukların mübarek merdivenli koruyucularından aldığınız icazetle, memleketimin dolar milyarderi sayısını 5’e, yoksul sayısını 15’e katladınız. İş bulamadığı, bulsa da haftada 6 gün 50 saat çalışıp asgari ücrete mahkum ettiniz arkadaşım 4 bin avro maaşla Almanya’ya, Kanada’ya kaçıyor diye etmediğiniz hakaret kalmadı. Demokrasi filan istemiyoruz. Bugüne kadar bizden çaldıklarınızı geri alana kadar sizin bize uyguladığınız sistemi biz de size uygulamak istiyoruz. Eşitliği sağlarsak demokrasiyi düşünürüz” dediğinde, “Evet haklısın” mı? diyecek.

Durum böyleyken, söyleşsen ne olur, söyleşmesen ne olur.

Hatta söyleşmesen iyi olur.     

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri