.
Heyecansız, temposu ve şekeri düşük bir seçimin daha sonuna geldik. Yaklaşık üç aydan buyana devam eden seçim yarışı maratonunda, bizden anlayışının, çantada keklik olarak hesapladığı yurttaşın özgür iradesine ipotek koyma hoşgörüsüzlüğünü birlikte izleyip duruyoruz. Bu anlayıştakiler, siyaseti sizle, ticareti ise tam karışındaki insanlar ile yapmayı hayat tarzı olarak seçmiştir.Çıkarcı ve ikiyüzlü,Günümüzde bu tip siyasetçiler oldukça fazla. Halkta taban buluyor mu derseniz maalesef. Kaçırdığı vergiler ile satın aldığı 3-5 kilo çay ve şekerle o gariban yurttaşın birkaç günün çalmak kadar hayırsız, vefasız, insani değerden yoksun tipler maalesef siyaseti de aynı şekilde kirletmiş…Vıcık vıcık…Özünde dönek…Durup düşünmek gerek, özellikle CHP’de her seçimden ortaya çıkan bundan sonrada ortaya çıkacak olan seçim siyasetçisi tipler, kendi versiyonun da yeni yeni siyasetçi yetiştiriyor. Yerleri boş kalmaz gözleri de arkada kalmaz ya…Hoşgörüsüzlük…Etrafımızda daldan dala sıçrayan, kişiden kişiye rengini, şeklini, sözünü, ağzını değiştiren, dik duruştan yoksun, omurgasız sözde siyasetçileri görürsünüz.Habire takla atar dururlar, size yaklaşıp sizden alacağını alıp uzaklaşıncaya kadar, taaki bir dahaki seçime kadar.,.Umutları körelten, dalkavuk siyasetçi versiyonları sarmış etrafımızı. Yüzüne başka, arkandan başka konuşurlar. Bunlar ne güven verir, nede öyle bir kaygı taşırlar.Rakı masasından bin lira verir kalkar, ama aylarca hatta yıllarca haberini yaparsın o gazeteyi ve verilen emeği hizmeti yok sayarak, bizden ilkelliği ile seni güya kendinden sayar, emek sömürüsünü sadece dili ile kullanır, özü itibarı ile sömürünün daniskasını yapar.Onun için böyle siyasetçi ya da yönetici, ne güven verir nede güvenle işi olmaz. Çünkü o karşısındakinden ne kadar faydalanırsa işini ne kadar döndürürse o kadar gerisi tufan mantığıdır ondaki…Unutmadan böyle tipler takla atmayı çok severler.Dalkavuk tipli siyasetçi, sizinle işi bittikten sonra yakın bile olmaz, belki de telefonlarınıza cevap verme gereği de duymaz. Çünkü sizden alçağını zaten almıştır. Onun için hayat anlıktır, yarın çok şey değişir, yarınının siyasetini yarın tezgâhlarlar…Onun için şu ‘bizden’ ilkelliği de bizi yer bitirir…Çünkü ‘bizden’ tekeli bizi esareti altına almış. Milletvekili adayı olmak için 3 ay takla atarak sırtınızda inmek istemeyen, peşinde koşturup gerek gazete ile gerek gazetenin internet sayfası ile gerek buralarda ilanlar ile hizmet verdiğiniz zatlar, hak ettiğiniz emeğin karşılığını talep ettiğinizde alacağınız yanıt
, ‘hele şimdi onun acelesi değil”,
“hele konuşuruz”, “ hele sonra görüşelim”,
“hele bakarız, şimdi sırası değil, ararım” şeklinde satışa dönük, ilkesiz, ikiyüzlü, küçültücü ifadelerle sizden uzaklaşır. Dolayısıyla aldığınız bu yanıtlar, güvenmeye çalıştığınız o kurnaz tilki den aslında sizi uzaklaştırmaya yeter.Yaklaşık 26 yıllık meslek hayatımda böyle insanları hep gördüm, halende varlar. Bizdendir, ondan zarar gelmez, onun gibi gazeteci çok az kaldı, ilkeli duruşu var gibisinden özünden sahtecilik yatan, insanların böyle deyimleri sizi bir anda alır götürür, yükseklere sanki…Böyle insanlar seçilip meclise gitse kimin için çalışır sizce…Kendi kesesini, küpünü doldurmaktan başka ne işe yarar.Çünkü bunların kafalarının içinde paylaşım diye bir zihniyet asla yok.Hep bana, rep bana..Genel mantık, anlayış, düşünce bu…Düşünün böyle tipler size hizmet edecek…Tempo ağır, kadro yorgun, ilk sıradakilerin düşük performansı siyasetin heyecanını çoktan alıp uzaklara götürmüş. Bunu gören seçmen, performansı yüksek moral ve heyecan veren samimi ilkeli bulduğu kendine yakın siyasi akımlara çoktan yanaşmış bile. Yani seçmen kendine değer ve güven veren, ihtiyaç duyup saygı gösteren, siyasetin malzemesini insan olarak gören, insanlık için mücadele veren isimlerle barışık.Evet, siyasetin hatta
CHP’nin Antep’te şekeri düşük…Tanrı bizi korusun… NOT; Bugünkü arka sayfamızdaki
Penguen fotoğrafını, emek sömürüsünü meslek edinen bizden zihniyetli siyasetçilere ve yandaş basına ithafen'dir