Dört hafta önce Ortaokuldan, Liseye geçişi düzenleyen TEOG sınavı kaldırıldı. Geçen hafta içinde de Liseden Üniversiteye geçişi düzenleyen YGS ve LYS sınavları kaldırılarak yerine tek sınav olarak YKS(Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı) kondu. YKS ile Üniversiteye Giriş Sınavı basitleştirilmiş oldu. Geçen yıl yapılan ikinci TEOG sınavında 17 bin birincinin çıkması aslında bir işaret fişeğiydi. 17 bin tane birincinin olduğu bir sınavın, öğrenci seçme ve sıralama özelliği kalkmış demek oluyordu. TEOG tamamen kaldırılarak, amaçlanan durum fiilen uygulamaya konmuş oldu. Fiilen 17 bin birinciyle gereksiz hale getirilen TEOG tamamen kaldırılmış oldu. Efendim böylece öğrenciler sınav stresinden kurtulmuş olacaklarmış. Meşrutiyet döneminin Maarif bakanı “Şu mektepler olmasaydı, Maarifi ne güzel idare ederdim” demiş. Bu söz aslında o yıllarda medreseden çağdaş eğitime geçişin sancıları içinde söylenen bir söz idi. Şimdi ise 4+4+4 eğitim düzeniyle, çağdaş eğitim düzeninden medrese düzenine geri dönüşün, aşamalarını yaşıyoruz. Bu süreçte yaşananlara bir bakalım. 4+4+4 yasası çıkarılır iken AKP Muğla milletvekili Ali Boğa “Bütün okulları İmam Hatip yapma şansını yakaladık” demişti. Gerçekten de tüm ortaöğrenim okullarının İmam Hatip haline getirilmesi aşırı bir çaba harcanıyor. İmam Hatip Ortaokuluna yazılan öğrenciye burs veriliyor. Yemek, servis ve temizlik olanakları bu okulların çok daha iyi oluyor. Öğretmen kadrosu ilkin bu okulların tamamlanıyor. Boş ders kalmıyor. En merkezi okullar İmam Hatip yapılıyor. Bazı ilçelerde normal ortaokul bulunmuyor. Aileler çocuklarını zorunlu olarak İmam Hatiplere vermek zorunda bırakılıyor. İmam Hatip Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler liseleri açılıyor. En iyi binalar bu okullara veriliyor. Kısaca okullar arasında ciddi ayırımcılık yapılıyor. Peki bu ülkenin ihtiyacı dini eğitim veren bu okullar mı? Bilimde ve teknolojik ilerlemede çok gerilerde bir ülke durumuna geldik. Ülkemizde bilimin üretildiği esas yerler olan, Fen Fakültelerinin Fizik, Kimya, Biyoloji bölümlerini artık kimse tercih etmiyor. Bu fakülteler kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Geçen sene 214 bin üniversite kontenjanı da boş kalmış durumda (1). Her yere açılan üniversiteler boş yere açılmış, diyecek hale geldik. Üniversiteli işsizliğin çok ciddi boyutlara ulaştığı günümüzde, ülke olarak bizleri sıkıntılı günler bekliyor.Sekiz yıllık ilköğretim okulları var iken her mahallede bulunan okullarda öğrenciler rahatça okullarına gidebiliyorlardı. Şimdi aileler çocukları için ya ilkokul ya da ortaokul arayıp duruyorlar. Önce ilköğretim, şimdi de liselerdeki eğitim anlamsızlaştırılıyor. İlk ve ortaöğrenimde iyi bir eğitim almamış bir öğrencinin, aldığı üniversite eğitimi de anlamsız hale gelecek. Yakın gelecekte doğru, dürüst üniversite eğitim almış, genç, doktor, mühendis ve öğretmen bulmaz duruma geleceğiz.İlk ve ortaöğrenimde, Kurtuluş Savaşımızın önderi, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili programların çoğu müfredattan çıkarıldı. Bu Cumhuriyet öncesine geri dönüş anlamına da geliyor. Bilimsel, Laik Eğitim ülkemizin vatandaşlarını bir arada tutan çok önemli bir temeldir. Bu temelden vazgeçmek olamaz. Ülkemizde eğitim, Pakistan’da olduğu Peşaver medreseleri eğitimi gibi yapılmak isteniyor. Sınavların kaldırılmasının amacı, İmam hatip okullarının daha yaygın hale getirmek olarak anlaşılıyor. Halk olarak, bilimsel, laik, demokratik eğitim almak en temel haklarımızdan en önemlidir. Bu hakkımıza ve ülkemizin geleceğine sahip çıkalım. ercankosmanoglu@hotmail.com
Sınavlar kalkınca, Eğitim düzelecek mi?
.