Seçimden Sonra…

.
Genel Seçimlerden önceki yazımda, bu seçimlerin bir dönüm noktası olacağından söz ediliyor diye yazmıştım. Umarız böyle olur. Halkın makûs talihi, tersine döner.  Fakat seçim öncesinde kuru vaatlerin dışında, pek bir şey söylenmedi. Geçen hafta içinde HDP’nin Diyarbakır mitinginde meydana gelen katliam bize önümüzdeki dönem için ipuçlarını verdi. Ülkemizin bu önemli sorunu, AB-D emperyalistlerinin istediği gibi vatandaşlar bir birine kırdırılarak mı çözülecek? Yoksa Türk, Kürt bütün vatandaşlar eşit haklar temelinde, bir arada AB-D emperyalistlerini Ortadoğu’dan kovarak mı çözülecek? Önümüzdeki günlerin temel sorularından birisi bu olacak.AKP bu seçimde tek başına hükümeti kuracak çoğunluğu kaybetti. Seçimden önce üç parti,  CHP, MHP ve HDP AKP ile koalisyon hükümeti kurmayacaklarını açıklamışlardı. Şimdi “şartlar değişti, ülke hükümetsiz kalmasın” denilebilir. MHP geçmişte pek çok konuda AKP’ye destek olmuştu. HDP de Gezi sürecine ve 17-25 Aralık Operasyonlarına kuşkuyla yaklaşarak, “hükümete karşı darbe mi yapılıyor?” açıklamalarıyla AKP hükümetini koruyan bir tutum sergilemişti. Bir de olaya, üst akıl da denen AB-D emperyalistleri açısından bakalım. Onlar bir adamı tutar, başa getirirler, eskidiği zaman, bütün günahları onun üzerine yükleyerek yeni bir beyaz sayfa açtık derler. Bu açıdan yeni bir sayfada, değişik seçenekler olabilir. Bu seçeneklerin, biz vatandaşların lehine olduğu bir durum olacağını zannetmiyorum. AB-D’nin Ortadoğu planları, hep kanlı ve halklar aleyhine olmuştur.On üç yıllık,   AKP iktidarında, ülke bir yağma alanı haline getirildi. Yolsuzluk dosyaları birikti. Soruşturmalar yapılamadı. Yeni kurulacak herhangi bir hükümet, “yahu bunlar geçmişte kaldı” diyemez. Çünkü İstanbul’a üçüncü havalimanı,  büyükşehirlere şehir hastaneleri gibi milyar dolarlık projeler devam ediyor.Hep “piyasalar bu koalisyon hükümetine ne der? Şu hükümet olursa piyasalar ne olur” gibi bir sorular, halkın sorunları imiş gibi bize yutturulmaya çalışılır. Oysa parababaları ne kadar çok kar ederse, halk o kadar çok ezilmiş olur. AKP hükümetlerinin baskıcı, 12 Eylül devamcısı tutumu nedeniyle emekçiler olarak örgütlenmemizin önüne sürekli engeller konulmuştur. AKP hükümetlerine “ ülkede askeri vesayet var, AKP ülkeyi bu vesayetten kurtarıyor” diyenler de bu duruma dolaylı destek olmuşlardır. Şimdi “yeni, özgürlükçü bir anayasa hazırlayacağız” denilerek AKP ile birlikte olunursa, halka bir kez daha ihanet edilmiş olunacaktır. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri